Gunil'den
Yurtta yemeğimi yedikten hemen sonra odaya çıkıp bütün işlerimi hallettim. Hyeongjun'un tatilde olması benim için iyi olmuştu. Bütün günümü ona ayırabilirim.
"Kalk." Omzundan dürttüğüm sıra battaniyesini çekip bana baktı ve kafasını salladı. "Kalk diyorum." Hyeongjun koluma vurduğu sıra üzerindeki battaniyeyi attı. "Kalktım."
Ben onu dışarıda beklerken burada kalan öğrencilerin birkaçı beni gördü. "Jeongin?" Koluna girdiği çocuğa uzun süre baktım. Tanıdık değildi. Gözlerimle onu işaret edince Jeongin güldü. "Bu benim erkek arkadaşım Hyung."
Elmasını bitirmekle meşgul olan çocuğa baktım ve elimi uzattım. "Gunil." Çocuk da elini uzatınca gülümsedi. Anlaşılan pek de kötü değil. "Hyunjin bende." Merdivenlerden inen Hyeongjun'u görünce Jeongin'e söyleyip birkaç adım yürüdüm.
Hyeongjun'un da koluma girmesiyle yurdun bahçesinden tamamen çıkmıştık. "Bu gün planın yok sanırım. Jungsu'yla falan." İki yana kafa salladım. "Ailesiyle kalacağını söyledi."
"Arayı düzelttiler sanırım." Bilmediğimi belli etmek için omuz silktim. "Gunil, Han." Arkamızdan birinin bize seslemesiyle arkamıza döndük. Teyzemdi bu.
"Alın bunları." Elindeki hırkalara baktığımda Hyeongjun kendininkini alırken benimkini de koluma sıkıştırdı. "Bu gün yağmur yağabilir hafiften, üşütmeyin sonra."
Gülümseyip teyzemin yanağından öptüm. O da ikimizin saçını okşadı. "Gidelim, teşekkürler." Teyzemin geri dönmesiyle biz de kütüphaneye giden yola girmiştik.
"Çok uzun sürmez, ödevin?" Hyeongjun kafa salladı. "Merak etme, sadece tıpta kullanılması gerekenleri sıralayacağım." Kafa salladım.
~
"Sanırım bitti." Hyeongjun kendini geriye attığında ben de rahatlamışçasına kaydet tuşuna bastım. "Bir şeyler içemiyor olmamız üzücü." Hyeongjun telefonunun çalmasıyla aramayı açtı. "Efendim?"
"Junhan, abin nerede?"
"Yanımda. Sorun mu var?"
Hyeongjun'un bana bakmasıyla zaten olumsuz bir şeyler olduğunu anlamıştım.
"Yurda dönün, acilen. Annenler burada."
"Tamam."
Hyeongjun'un telefonu kapatmasıyla eşyalarını toplamaya başladı. "Annemler gelmiş, seni soruyorlar." Hırkamı üzerime giyerken sordum. "Neden?" İki yana kafa salladı. "Bilmiyorum ama teyzem sinirli görünüyordu. Direkt seni sordu bilmiyorum."
~
Yurda döndüğümüzde hızla merdivenlerden çıktık. Üzerimizdeki fazlalıkları odaya bıraktıktan sonra teyzemin odasının olduğu kata indik. Kapıyı tıklattığımda içerideki onayla beraber odaya girdim. Arkamdan Hyeongjun girdiğinde kapıyı kapattı.
"Anne baba? Ne işiniz var burda?" Annem kocaman bir iç çekmişti. Sinirli olduğu gözlerinden belli. Acaba yine ne yapmıştım? Yoksa...hayır.
"Ilsan'dan kalkıp buraya kadar gelmenizin bir sebebi olmalı?" Hyeongjun'un sesiyle kafamı salladım. Babam konuştuğunda ona baktım. "Abine sormaya ne dersin? Sence neden?"
Bir şey anlamamıştım. Teyzeme baktığımda gözlerinde hayal kırıklığı gördüm. Hissettim. "Gunil senin efkek arkadaşın mı var?" Nasıl öğrendiklerini bilmiyorum. "Evet.." Babamın anneme bakıp daha sonra bana bakmasıyla biraz ürpermiştim açıkçası.
"Beni büyük hâyâl kırıklığına uğrattın Gunil." Anneme döndüm. Gerçekten şu anki sorun bu muydu yani? Herkesin olamaz mıydı? "Utanamadın mı hiç? Sen bir erkeksin Gunil, nasıl olabilir bu?"
Kafamı eğdim sadece. Bunda utanılacak ne vardı? Herkes birinden hoşlanabilirdi. Hyeongjun'un yüksek çıkan sesiyle arkamı döndüm. "Bunun için utanması mı gerek? Ilsan'dan buraya kadar sırf bunun için kalkıp geldiyseniz eğer başka bir şey demek istemiyorum."
"Hyeongjun ailenle konuşurken ses tonuna dikkat et." İki yana kafa salladı. "Niye teyze? Sence bu onun sorunu mu?" Babam ayağa kalkıp Hyeongjun'un üzerine yürümeye çalıştığında elinden tuttum ve biraz daha arkama aldım.
"Ilsan'a gidiyoruz, sen de okulunu bitirene kadar teyzenle burada kalıyorsun. Üniversite için orada okursun." Hyeongjun iki yana kafa salladı. "Hayır, abim hiçbir yere gitmiyor. Siz geri dönebilirsiniz."
Elimi daha sıkı tutup kapıyı açtığında bir anda beni çekmesiyle dengemi kaybettim. Çok sürmeden tekrar kendime geldiğimde kapıyı kapattım. "Yok öyle bir şey. Gitmiyorsun." Bu tuhaftı..
~khy.
beyler aileye bolca sövebilirsiniz serbest
öpüldünüzz💗🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚜𝚎𝚊𝚜𝚒𝚍𝚎, 𝚐𝚞𝚗𝚜𝚞
Randomdeniz kenarında kumların üzerine oturup kendince denize taş atarken senden önce davranan biri hayatını nasıl değiştirebilir?