3.6☆

20 2 5
                                    

"Evet evet, her şey yolunda." Jiseok, Junhan ve benim olduğum odada sandalyelerin birine oturdum. "Sonra ararım." Yüzümdeki gülümsemeyle telefonu kapattım Hyeongjun'a bakarak.

"Gunil'le konuştum," Yüzündeki gerginlik belli olduğunda Jiseok kollarını birbirine bağlamış Hyeongjun'u yargılar gibi bakıyordu. "niye hiçbir şey anlatmadığını merak ediyor."

Sesli bir nefes verdiğinde onu dinlemek için ellerimi yanağıma yasladım. "Bilmiyorum, eğer söylersem sanırım kızmalarından korktum." Kaç ay sonra saçma bir olay için buraya dönüyorlar ve yine saçma bir şey için oğullarını yargılıyorlar.

Bu aile ilişkisi içimi hiç huzurlu kılmıyordu. Her an kötü bir şeyler karşılaşabileceğimizi düşünüyordum ardı sıra. Alışmıştım artık. Henüz Gunil ve ben olayını çözemediğimiz için de sürekli telefonda görüşmek zorunda kalıyorduk.

Ve eminim ki Gunil her konuştuğumuzda arama kayıtlarını siliyordu. Hyeongjun bunu açık açık söylemişti de.

"Şimdi senden de duyalım bakalım." Benim ardımdan Jiseok'un sesini duyduğumda ona baktım. "Dökül." Hyeongjun sesli nefeslerinden birini daha verdiğinde tedirginlikle kafasını duvara yasladı.

"Gunil'in dediği gibi her şey işte." Ortamdaki büyük sessizlik onun da alçak sesle konuşmasına nedendi. "Bizimle uğraşan kim bilmiyorum ama sürekli tehdit mesajları alıyorum birinden,"

Bu içimi kıpraştırmıştı. Bir süredir aynı şeyi yaşıyordum ben de. "en sonunda da bizimkiler öğrenmiş işte. Babam çok sinirlendi. Eline ne geçtiyse artık. Sonrası," Yanağını gösterdiğinde gözüm normal olarak ona kaydı. " böyle işte."

Jiseok yüzüme boş boş bakarken Hyeongjun bunu fark etmiş olmalıydı ki elini gözleri önünde aşağı yukarı salladı. Birkaç kez gözlerini kırpıştırdığında sersemce güldü.

"Dalmışım." Onda da bir şeyler vardı. "Ne oluyor?" Sorduğum soru iki çift gözün bende birleşmesini sağladı.

"Bir şey yok." Gülerken yere bakıyordu. Bunu bizi tanımayan biri bile görse anlardı bir şeyler döndüğümü.

"Yalan söyleme." Sesim sert çıktığında bunun farkında olan Hyeongjun kafa salladı Jiseok'a hitaben.

"Bir şey yok dedim ya." Kafa salladığımda dudaklarımı ıslattım.

"Fakülteden çıkarken bir şeyler geveleyip durdun, neydi onlar?"

Gözlerini kaçırarak mırıldandığında ayağa kalktım ve önünde bekledim. "Anlat." Aklından yalan uydurmuyorsa şu an iyiydi.

Dudaklarını birbirine bastırdı ve kolumdan tutup beni yanına oturttu.

"Bak Jungsu. Sana asla yalan söylemem biliyorsun değil mi?" Bir şey demediğimde sadece beklemekten sıkıldığımı gözlerimden anlasaydı.

"Bunu söyleyip söylememe konusunda kararsızım aslında. Ama en yakın arkadaşımsın. O yüzden ben bitirene kadar tepki verme ve beni dinle sadece."

Hyeongjun yerinden kalktığında Jiseok tekrar oturtmuştu. Rahatsız olacağımızı falan sanması oldukça komikti.

"Aklımda bir düşünce var ama ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilemiyorum. Bu işte biraz da Nayeon'un olduğunu düşünüyorum. Sence de bu biraz saçma değil mi? Juhan'ın arkadaşlarının aptalca hareketleri yüzünden kavga ettim. Peki Gunil'in ailesi? Bu insanlar bunu nereden öğrendi? Ilsan neresi Seul neresi? Ya da bu olay. Seungmin'le Nayeon teyzeden başka tanıyan biri yok. Seungmin'in de kavgalı olduğu kimse yok ki."

"Biraz mantıklı düşünsek?" Anlaşılan sözünü henüz bitirmemişti. Ama bu söyledikleri bir yandan saçma diğer yandan mantıklı geliyordu.

"Nayeon teyze ne zaman bizim iyiliğimizi düşündü? Her şeyi kendi çıkarları için kullanıyor. Seni bile. Bana kızma ama eminim ki bunu sen benden daha iyi biliyorsun. Seungmin'in ilişkisinden okuldakilerden başka kimin haberi var ki? Nayeon teyze kendince ya bizden intikam almaya çalışıyorsa?"

Ne alaka? Neden böyle bir şey yapsın ki? Bizimle bir derdi yok, yani onlarla. "Ama bu mantıksız değil mi?"

"Aslında değil. Bir düşün. Nayeon teyze biz Jooyeon ile o küçük çocukları görmeye gittiğimizde bize nasıl bakıyordu. Ya eşcinsel olmamızla alakası varsa? Nayeon teyzeyi hatırla."

O da bir kızdan hoşlanmıştı. Bunu kendi ağzıyla bize söylediğinde artık vazgeçtiğini beraberinde getirmişti. Neden böyle yaptığını anlamıyordum.

"Yanii her şey onun planı mı diyorsun?"

"Bence."

Hyeongjun'un tüm bunlara karşı sessiz kalması bende bir şüphe uyandırıyordu.

Nereden bilecektim Hyeongjun'un her şeyi bilip sonradan anlatacağını?

~khy.

-
aslında evet junhan her şeyi bir tık biliyor olabilir. ama biraz düşünün. kötü anlamda değil. ailesel.
öpüldünüzz🤍
-

𝚜𝚎𝚊𝚜𝚒𝚍𝚎, 𝚐𝚞𝚗𝚜𝚞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin