Gunil'den
Annemler kararını değiştirene kadar sanırım burada kalacaklardı. Benim kaldığım evde olmaları benim için ayrı sorundu çünkü ben orayı neredeyse sadece Jungsu ile beraberken ve Hyeongjun'la hafta sonları kalmak için gidiyordum. Bu beni endişeye sokuyor.
Benim yapmam gereken ne bilmiyorum. Jungsu'yu göremeden gidersem eğer kendimi affetmeyeceğim de. Ailem bunu nereden öğrendi bilmiyorum ama bunun Jungsu'yu son görüşüm olmasını istemiyorum.
Masanın üzerindeki telefonu aldım ve Jungsu'nun profiline girdim.
~Buluşalım
~Saat kaç olsun fark etmezUmarım ki mesajımı erkenden alır. Bu gün onunla istediği her şeyi yapmak istiyorum. Onun mutluluğu benim için daha önemli.
Çok geçmeden mesajda anlattığımı onaylamış ve direkt bir saat söylemişti. Ben de kabul ettim. Onu göreceğim için mutluyum.
~
Sanırım Jungsu'dan önce gelmiştim. Etrafta onu göremiyordum ya da ona dair bir şey. Yine her zamanki gibi sahilin kenarındaki o noktadaki banka oturdum. Sadece Jungsu'yu bekleyecektim...sadece.
Boynuma dolanan kollarla biraz irkilsem de Jungsu olduğunu kokusundan anlamıştım. Çok güzeldi. Eğildi ve saçlarıma uzun bir öpücük bıraktı. Yanıma oturduğu sıra ona döndüm ve sanki uzun süredir görüşmemişiz gibi sarılmıştım. Ama zaten bana o günler bir yıl gibi gelmişti.
"Seni çok özledim." Ben de kafasını omzuma yasladım. "Ben de seni özledim." Jungsu kafasını kaldırdı. "Ne için çağırdın beni?"
"Hiçbir şey için. Seni görmek istedim sadece. Jungsu gülümsedi. "Benim de sana söylemek istediğim şeyler var.." Yüzünde tuhaf bir ifade vardı. Söylemesini istediğimde sesli bir şekilde iç çekti.
Bu iyiye işsaret değil."Biliyorsun, okula bir hafta boyunca gitmemiştim. Babam da artık istemediğini söyledi."
"Neyi?"
"Okula gitmemi." Bunu duyunca o kadar şaşırmıştım ki herhalde hayatımın sonu falan geldi. "Saçmalama. Yok öyle bir şey." Belirsizce omuz silkti Jungsu. "Stajı bırsktığımı biliyorsun. Sen okuyacaksın Jungsu, duydun mu beni?" Sessiz kaldı sadece. Bu saçmalığın dibi.
"Babanla ben konuşurum. Beni tanıyor zaten, ikna edebilirim." İki yana kafa salladı Jungsu. "Boş ver. Ne yapabilirsin ki? Bu konuda çok kararlılar."
Ailesi sırf başarılı diye onu yanlarında tutuyordu. Şimdi ne değişti? Onlar da mı ilişkimizi öğrendi? Onların da kendince cezalandırma şekli mi bu? Tıpkı ailemin beni Ilsan'a götürmek istemesi gibi.
"Olmaz Jungsu. Unuttun mu? İlk tanıştığımız gün müzik grubu görmüştük. Bizim de olacak. Sen okulunu bitireceksin, ben stajlarımı tamalamaya çalışacağım. Sonra, sonra bizim de bir müzik grubumuz olacak." Ellerimi tuttu Jungsu. Havanın bu kadar soğuk olmasına rağmen onun elleri hâlâ sıcak.
"Biliyorum ama bu nasıl olacak Gunil?" Ellerimle yanaklarını tuttum. Onu kendime çektim ve alnından öptüm. Saçlarını kulağının arkasına atarken söyledim. "Sen yeter ki mutlu ol. Senin mutluluğun benim için çok önemli. Senin için canımı bile vermeye razıyım. Duydun mu?"
Kafa salladı. "Duydum, duydum ama böyle şeyler söyleme. Bunlara gerek yok, biz ikimiz çok mutlu olacağız. İnanıyorum ben. Kim ayıracak bizi?" Onun bu söyledikleri çok hoştu. Biliyordum. Elbette mutlu olacağız. Kimse bize engel olamaz.
"Minik kelebeğim ya. Sen bunlara niye kafa yoruyorsun ki? Sen okulunu düşün sadece tamam mı?" Onu kendime çektim ve saçlarından öptüm.
Eğer gerçekten Ilsan'a döneceksem, bu son günlerimi Jungsu'ya vakit ayırarak geçirmek istiyorum. Ondan, yüzündeki mutluluğu görüp ayrılmak istiyorum. Diğer türlü kendimi asla affedemem. Onu da bunlara alet ettiğim için.
Keşke artık üzülmese. Onun üzülmesini istemiyorum, zaten ilaçlar yüzünden pek iyi değil. Ona iyi geldiğimi biliyorum, benleyken yüzündeki o mutluluğu görebiliyorum. Bunu bile bile bir anda gidip de tekrar böyle olmasını istemiyorum.
İlk zamanlar kendini o kadar çok suçluyordu ki ben bile şaşırıp kalıyordum. Kardeşiyle olan olayı ne, neden bu kadar üzgündü, niye sürekli ölmekten ya da intihar konularından konuşuyordu bilmiyorum.
Jungsu benimleyken hayatı yaşıyor. Şimdi böyle bir anda, böyle bir meseleyle hayatını kaybetmesinin ne anlamı var ki?
~khy.
gunil jungsu'nun hayatı ya,
sanirim junhqn ve joo da benim hayatım.
tıpkı jungsu'nun gunil'siz üzgün olduğu gibi ben de sima'siz çok üzgünüm😭
çoközledimbwbeğimi:(öpüldünüz💗🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚜𝚎𝚊𝚜𝚒𝚍𝚎, 𝚐𝚞𝚗𝚜𝚞
Randomdeniz kenarında kumların üzerine oturup kendince denize taş atarken senden önce davranan biri hayatını nasıl değiştirebilir?