Olaylar kesinlikle hayal ürünüdür.
☕️☕️☕️
7 yıl önce
Bir varmış bir yokmuş Mardin diye bir masal şehri varmış. Her kaldırımında kırık hayalleri olan, her duvarın ardında Sesi dışarıdan duyulmaması için susturulmuş kadınların olduğu bu şehir. Bu şehri seven çok ama onun sevdiği yokmuş.
Ben onu tanıyorum. Gaddardır Mardin, yalnız güçlere ihtiyacı vardır sokaklarında. Ya güçlü olursun burda ya da suçlu. Zayıf insanlara yer yok burda. Kadınlara ise şans yok.
Güçlü olanın da masum kalabilmesi için bu sınırlarda tek bir şart vardır 'boyun eğmek' söylenene boyun eğersen eğer yaşarsın. Bende bu yüzden yaşadım İşte. Kaderime boyun eğerek. Sonradan fark ettim yaşamadığımı. Boyun eğdikten sonra zaten ölündüğünü.
Kısacası burası Mardin; erkeklerin istediğini yaşadığı ama kadınların köle olarak görüldüğü yer. Burda doğdum büyüdüm. Büyüdüğüm pek söylenemez aslında.
Düşüncelerim bedenimi esir almış ruhumu yıpratırken arkamdan gelen sesle ayağıya kalktım.
"Ne istiyorsun söyle hemen gideceğim." Dedi merhameti sıfırlanmış bir şekilde. Sesinde öfke vardı, kızgındı bana. Ama ben de en az ona onu kadar kırgındım.
"Mirhan!" Dedim dolmuş gözlerimden bir damla yaş süzülürken. "Ben özür dile...."
"Bu yaptığın şey bir özürle affedilecek şey değil Azra." Dedi güçlü durmaya çalışırken. "Sen beni aldattın Azra. Aldattın ve ben aldatıldığını senden mal gibi dinledim." Dedi öfkeyle. Sinirliydi bana ama anlatmama da izin vermiyordu. Benim onu aldatmadığımı duymak istemiyordu çünkü o da biliyordu bunu yapmayacağımı.
"Seni aldattığıma inanıyorsun Yani." Dedim buraya gelirken içimde oluşan bütün umudum tükenirken. "Daha ben ağzımı açıp bir şey söylemeden sen buna inandın öyle mi?" Dedim hayalkırıklığıyla. Elini tutmaya çalıştım ama izin vermedi. "Mirhan! Benim sevdiğim adam bu değil. Benim sevdiğim adamın kini merhametinin önüne geçmez. Benim sevdiğim adam sevdiğinin gözünden bir damla yaş düşürmez. Benim sevdiğim adam sevdiklerini dinlemeden yargılamaz."
"Sen sevdiğin adamı kendi ellerinle öldürdün Azra. Şimdi kalkıp da beni bana anlatamazsın." Dedi gözlerimin içine bakıp canımı yakmak istercesine. "Git burda Azra! Git ve bir daha karşıma çıkma çünkü bir daha karşıma çıkarsan bu adamın neler yapacağını daha net görürsün."
"Peki Mirhan! Beni dinlemeye gelmediğim aşikar bildiğini okuyacaksın yine. Tamam o zaman bir daha karşına çıkmam ama bana hakkını helal et. Et ki pişman olma." Dedim titreyen sesimle. Konuşması kendime olan nefretimi daha da arttırırken midemin bulmadığını hissediyordum.
Sessiz kaldı. Gözlerini gözlerime dikip hiç bir şey konuşmadı. Kırgındı bana, kızgındı ama en çokta nefret doluydu. Gözleri beni lanetliyordu. Çekti gözlerini gözlerimden arkasına bile bakmadan gitti. Etmedi hakkını helal.
Baktım, izledim gidişini. Sessiz sessiz gitti. Beni bu uçsuz bucaksız dağ başında yalnız bırakıp gitti. Ben ise sadece arkasından baktım.
Gözden kaybolunca döndüm arkamı. Az önce altında oturduğum ağacın arkasına astığım ipin yanına gittim. Altıma bir kütük koydum ve gülümsedim.
Mardin gaddardır demiştim. Hemde öyle gaddardı ki öz babalar kızlarına nefretle bakarlardı. O kadar gaddardı ki kız çocukları asla sevilmezdi. O kadar gaddardı ki bir söz hakkımız bile yoktu.
Kütüğün üzerine çıkarken gülümseyerek elimi karnıma koydum. Daha sonra başımı astığım ipten geçirdim ve son kez konuştum.
"Özür dilerim annecim, çok özür dilerim. Affet anneni olur mu? Çünkü senin anneni senden başka kimse affedemez artık. Kimsemiz kalmadı bizi affedecek. İkimizin hayatını da mahvetti o şerefsiz. Şimdi gidiyoruz burdan. Seni hep seveceğim bebeğim. Sen de beni sev olur mu? Çünkü annenin hiç bir zaman seveni olmadı." Dedim gözüm yaşlı. "Güle güle bebeğim." Dedim ve altımdaki kütüğü ittim.
Son kez aldım nefes, son kez baktım gaddar Mardin'e. Sonra çırpındım. Boğazıma geçen ipe sarıldım. 'Beni bırak' dercesine değil de hemen al canımı dercesine. Son nefesimi veremezken çırpınmayı bıraktım. Çok geçti, ip çoktan boynuma oturmuş ve kesmeye başlamıştı. Çırpınışlarım bitmiş bilincim kapanıyordu. Son kez gülümsedim ve özür diledim hayattan. Sonumu ellerine yazdım...
☕️☕️☕️
Sanırım biraz acıması davrandım ha ne dersiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşanmış Sırlar
Misterio / SuspensoBakışlarımı tekrar babama çevirdiğimde gülümsedim. "Ben geldim baba." Dedim güçlü durmaya çalışırken. "Hiç sevmediğin, elinin tersiyle silip attığın kızın geldi. Sırf kendini öldürmek istedi diye namussuz ilan ettiğin, kendini neden öldürmek istedi...