Gözlerimin gittiği yeri fark edip gerilirken fincanları alıp mutfağa geçtim, bulaşıkları makinaya dizip balkona geri çıktığımda elindeki yeni telefona bakıyordu. Çatılı kaşları sırıtmamı sağlarken eğilip ekrana baktım.
"Ne yapıyorsun yada yapamıyorsun?" Kafasını kaldırıp bana bakınca sırıttım.
"Bizim çocuklar bir yere çağırıyor ama konum atarız dediler. Nereden atacaklar bekliyorum." On yıldır içeride olan ve büyük ihtimalle öncesinde de teknoloji ile alakası olmayan adamın elinden telefonu çekip aldım.
"Sana whatsapp kuralım da atabilsinler konumu, yoksa daha çok beklersin."
Ben rahatça uygulamayı indirip kurarken büyük bir merakla ne yaptığıma bakıyordu. Profil resmi için hızla bir fotoğrafını çekip, yara izini göstermeden ekledim.
Kişi listesini de yenileyip işimi bitirdiğim an Remo yazan birinden bir konum geldi. Konumu açıp ona gösterdiğim zaman dudaklarını yalayıp teşekkür etti.
Uygulamayı nasıl kullanacağını anlatıp ayağa kalkan Sinan'ı kapıya kadar geçirdim. Gittiğinden emin olunca kapıyı kapattım ama tekrar çaldı, bir dakika bile geçmemişti.
"Sana sormadım, gelmek ister misin?" Karşımda garip bir ifadeyle bakan Sinan'a bakıp gülümsedim.
"Yok, benim işlerim var ama başka bir gün baş başa olursa kabul edebilirim. Hem kaslı sırtını belki yakından da görürüm, ne dersin?" Göz kırptığımda gözleri kısa süre dudaklarıma inip yutkundu.
"Hapisten yeni çıkmış bir adamla oyun oynamak pek akıllıca değil bence. Oyun oynarken oynanan kişi olma, görmek istediğin şeyleri sana zevkle gösteririm. Sende bu yaptığına pişman olursun ufaklık, ben gittim." Hızla arkasını dönüp gittiğinde yutkunmak zorunda kalmıştım.
Sinan gibi biriyle birlikte olma düşüncesi beni korkutmak yerine heyecanlandırmıştı, ellerimi kızaran yanaklarıma bastırıp içeri geçtim. Şefom ve Sinan'ın annesi Yasemin teyze örgülerini örüp çay içiyorlardı.
Yasemin teyze kızaran tenimi görüp gülümsedi, yüzüme pek bir alıcı gözle baktığı için daha çok utanmıştım.
"Oğlum, Sinan'ım iltifat etti galiba kıpkırmızı olmuşsun. Benim oğlan biraz şey, neyse, utanma sen gerçekten güzel yapmışsın ama sütlacı eline sağlık." Ne sütlacı Yasemin teyze, yalandan oğluna sulandım. Gerçeğe dönüyor olay...
"Afiyet olsun, Şefomm ben yatayım mı artık. Etrafı bebek gibi yaptım, siz oturun. Duş alıp yatsam ayıp olmaz değil mi?" Teyzem gülümsedi sözlerimle.
"Yat oğlum sen, ne ayıbı? Zaten işten gelip herşeye koşuyorsun, yorulmuşsundur tabi. Sıcak suyla yıkan, saçını kurutmadan uyuma. Bak hasta oluyorsun sonra." Kafamı sallayıp duşa girdim.
Suyun altında temizlenirken aceleciydim çünkü kanamam hala devam ediyordu ve malzemelerim odamdaydı. Yakalanırsam utancımdan yerin dibine girerdim, utanıyordum bu durumdan.
Duştan bornozumla çıkıp hızla odama geçtim, giyinip yatağa uzandığımda telefonumda tanımadığım bir numaradan mesaj olduğunu gördüm.
05######### : İyi geceler Ayhan
Ayhanesi : İyi geceler de sen kimsin🤨
05######## : Ben Sinan
Ayhanesi : Numaramı kimden aldın
Sinan : Ustadan istedim, verdi.
Ayhanesi : İyi yaptın yiğidim😊
Sinan : Uykun gelmedi mi hala
Cıvıdığına göre uykun yok
Ayhanesi : Valla pamuk gibi banyomu yaptım, kremlerimi sürdüm
Şeftali kokulu, mis gibi
Şimdi de yastığıma sarılıp bol kaslı sırtların hayalini kuruyordum
Sen yazdın, hayalimin üstüne
Sinan : Şeftali mi?
Ayhanesi : O kadar şey yazdım
Sen şeftalide kaldın yiğidim
Evet, şeftali
Çok severim kokusunu da, kendisini de
Bayılırım, kremi de yumuşacık yapıyor cildimi... böyle pırıl pırıl
Sinan : Bende severim
Şeftaliyi de, kokusunu da
Görmeden inanmam, yumuşacık mı
Pırıl pırıl mı
Ayhanesi : Görmek ister misin bilemiyorum...
Parlaklığı belli olmadı ama😊😊
Sinan : Siktir....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevimsiz
General FictionHerkese çektiren mahallenin piçi hapisten yeni çıkan ağır abiye kafayı taktığında sabrını sınamaktan çekinmiyordu.