Sevimsiz

23. bölüm

Takı töreninden sonra görmemişler gibi bir de takılarımızla oynadık, kahkahalarla gülüyordum oynarken. Buz gözleriyle beni izleyen, imam nikahlı kocama bakıp göz süzdüm ve ritme uyarak kendi etrafımda döndüm.

Yüzündeki gülüş hafifçe dağılıp gözleri koyulaşırken yutkundum ve mahallede hep gördüğüm gençlerin tebriğini kabul etmek için, uzattıkları ellerini sıktım. Sinan yanıma gelip kolunu omzuma sardı, saçlarımı öpüp kulağıma eğildi.

"Hadi yukarı çık sen, ben de birazdan geliyorum." Azalan misafirlere bakıp balkon kapısına yöneldim, teyzem balkonda oturuyordu Yasemin teyze ile.

İkisini de öpüp içeri girerken yüzlerinde aynı yaramaz sırıtış vardı, ikisi tam birbirini bulmuştu yani. Ayakkabılarımı alıp içerideki ayakkabılığa koydum.

Merdivenleri sakince tırmanıp odamıza girdim, Sinan'ın seçtiği koca yatağa bakıp korkuyla yutkundum. Bu gece hemen olmasını istiyor olabilir miydi?

Aşağıdan ıslıklar patlayıp tezahüratlar çoğalırken pencereden baktım, arkadaşları Sinan'ın sırtını yumruklayıp ıslık çalıyorlardı. Teyzemleri arabaya bindiren Remzi abiyi de görmüştüm, teyzem son bir kez eve bakıp kapıyı çekti ve araç hareket etti. Bir miktar burukluk yayıldı içime, yalnız gibi hissettim.

Takımımı çıkartıp duşa ilerledim, odadaki banyo oldukça büyüktü. Duşun altına girip terimden kurtuldum ve sabunlanıp durulandım. Bornoza sarınıp odaya döndüm, evdeymiş gibi kremlerimi sürünürken kapı aralandı ve kocam içeri süzüldü.

"Güzelim, beraber girseydik keşke duşa." Dudağımı ısırıp bana ilgiyle bakan adama döndüm.

"İşin uzun sürer sanmıştım." Kınalı avcumu öpüp geri çekildi ve duşa ilerledi.

"O zaman ben duşumu alıp geliyorum." Kafamı sallasam da görmemişti, kapı açık halde duşunu aldı ve kısa süre sonra beline sardığı havlusuyla odaya girdi.

Vücudundan süzülen her bir damlayı kıskanmam ne kadar normaldi bilmiyorum ama kıskanıyordum. Yatağa ilerleyip fazlalık yastıkları yandaki kanepeye aldı, yatak örtüsünü açıp kenara koyduğunda aynadan onu izliyordum.

Ayağa kalkıp çekmeceye ilerlerken elimden tutup hızla kendine çektiğinde hafif bir çığlık kaçtı dudaklarımdan. Beni yumuşak bir öpüşle sakinleştirip yatağa oturdu ve kendine çekip sımsıkı sarıldı.

"Sonunda kavuştuk güzelim." Kollarımı omzuna sarıp temiz kokusunu içime çektim.

"Giyinsek mi Sinan, utanıyorum." Gülüp bornozun kuşağını gözlerime bakarak çözdü, beni kendine çekip öperken çıplak tenim ürpermişti.

"Giyinmeyelim, soyunalım güzelim." Havlusunu çekip attı ve beni çıplak vücudunun üstüne çekti.

"Otur kucağıma, tenimiz birbirine kaynaşsın. Utanma benden, hayat arkadaşıyız biz artık." Kafamı sallayıp kucağına oturdum ama anında kıpkırmızı oldum.

Sertliği çıplak kadınlığıma sürtünmüş ve beni hafifçe titretmişti. Belimi ve sırtımı okşayan elleri sayesinde sakin kalabiliyordum. Yutkunup öpüşüne uyum sağlamak için hareketlendim ama hareket ettikçe yaşanan sürtünme beni inletmişti.

Elimle yaptığım hafif dokunuşlar bu şekilde etki etmemişti hiç, tüm vücuduma yayılan ateş çok başkaydı. Ellerim saçlarına çıktığında belimdeki eliyle beni bir kez daha hareket ettirdi.

Ağzım aralanıp gözlerim kapanınca dili ağzıma kayıverdi, deli bir heyecandı bu yaşadığım. Kalbim eriyordu sanki, sert eller beni hareket ettirirken ıslaklığımın yayıldığını ve hareketlerin daha da çarpıcı hale geldiğini fark ettim.

"Siktir, bu ıslaklık beni mahvediyor." Sinan konuşunca utançla boynuna sokuldum, çenemi tutup gözlerime baktı.

"Güzelim, içine girebilir miyim? Korkuyorsan başka bir zaman yapabiliriz." Kafamı tekrar boynuna gömmeden önce sessizce fısıldadım.

"Girebilirsin kocacığım." Derin bir nefes alıp omzumu ve boynumu öptü.

"Senin canını acıtmayı hiç istemesem de ilk kez olduğu için biraz acıyabiliyormuş. Çok acırsa söyle bana, kendini sakınma. Dur dediğin an dururum tamam mı?" Olduğum yerde kafamı salladım, hafifçe gülüp beni kendinden koparttı.

"Tamam, söylerim. Anladım." Diyerek gözlerine baktım ve sırtım bir anda yatakla buluştu.