Remzi ve Reşat - Özel Bölüm

987 120 10
                                    

REŞAT'IN AÇISINDAN

Remzi işe gittikten sonra evinde yalnız kalmıştım, evi toparlayıp bulaşıklarımızı yıkadım. İlk kez birlikte kahvaltı ettiğimiz günü hatırladım, yüzümde büyük bir tebessüm belirdi.

Koca adam bana sosisli omlet yapmıştı gençken yaptığı gibi, hevesle yemiştim. Birlikte herşeyi yaşamıştık, yatak mevzusu hariç...

Öpücükten ileri gitmemiştik, yüzümde öpülmedik yer bırakmıyordu yalnız kaldığımızda. Yetmiyor gibi, art arda öpüyor, kokumu içine çekiyordu sürekli.

İçim içime sığmasa da korkuyordum, canımın acıması falan değildi korkum. Belki hoşuna gitmez ve bu güzel ilişki zedelenir diye korkuyordum.

Maalesef ki ikimizin de sabrımızın sonuna gelmek üzereydik, yakında bu olacaktı ve ben heyecandan ölmekten de korkuyordum. Yıllardır aşkından öldüğüm adamla sevişmek en uçuk rüyalarımda bile yoktu, bazen ona sımsıkı sarılıp uyuduğum rüyalar görürdüm.

Remzi işten gelirken birşeyler getireceğini söylediği için çamaşırları makinaya attım ve bankaya gidip kiraların parasını çektim. Birikim hesabıma attığım bir kısım ve kişisel harcamalar için ayırdığım miktardan kalanı her zamanki hayır kurumuna aktardım.

Fazla paraya ihtiyacım yoktu, gelecekte evlat edinmezsek çocuğumuz da olamayacağına göre bu parayı ihtiyacı olan, tedavi bekleyen hastalara bağışlamayı alışkanlık haline getirmiştim.

Evin kapısından girerken kadın ayakkabıları dikkatimi çekti, iki farklı kadın ayakkabısı vardı. Remzi'nin siyah kunduraları da kapıda olduğu için misafiri olduğunu düşündüm.

"Sevgilim gelmeden gidin teyze, istemiyorum ondan başkasıyla evlenmek falan. Aynur, abicim, sende aklını başına topla. Seni sevmeyen adamın karısı olup ne yapacaksın. Git seni seven, senin de sevebileceğin birisini bul be kardeşim, düşün yakamdan."

Sonlara doğru bezgin çıkan sesini bir ben fark etmiştim sanırım, teyzesi öfkeyle konuşurken dişlerimi sıktım.

"Ne yapacaksın adamı koynuna alıp, çocuk veremez bir şey veremez sana. Kaç sene sürecek bu cicim canım muhabbetleri... erkek erkeğe... tövbe tövbe..." içeri girdim sakince.

"Ben onu sekiz yıldır seviyorum ve ömrüm ne kadar yeterse, o kadar da seveceğim. Malına mülküne de bakmıyorum bu arada, param pulum var şükür. Sizin gibi onu birşeye de zorlamadım, biz birbirimizi seviyoruz. Ne Aynur ne de başka birisi değiştiremez bunu." Kadın bana sinirle bakarken elini kaldırdı, tam suratıma ineceğini düşünürken Remzi yakaladı havadaki eli.

"Teyze son kez söylüyorum bunu sana, rahmetli annemin hatrına o da. Bir daha Aynur'u bana yamamaya kalkarsan bitersin. Ölün ölüme nasip olmasın derim, benden de zırnık alamazsın." Kadının gözleri büyürken elini geri çekti, yutkunup başındaki örtüyü düzeltti.

"Ne bok yersen ye, sana insanlık yapan da kabahat. Yürü Aynur, daha bu evde durmam." Aynur sinirle bana bakıp kapıya varmış olan kadının peşine takıldı, son kez dönüp bana bakınca kaşlarımı çattım.

"Seninle mutlu olamayınca benim olacak." Gülüp kafamı salladım.

"He canım aynen öyle, kesin öyle olacak." Alaycı sesimle hışımla evden çıktı, kendini koltuğa atan Remzi'nin tepesine dikildim.

"Para için başgöz edeceklerdi yani seni bu sıfatsızla, doğru mu anladım?" Yorgunca kafasını salladı, gözlerini kapatıp kafasını koltuğun sırtına yasladı.

"Benim dükkan iyi iş yapıyor ya, anam da rahmetli teyzemden borç almıştı. Dükkandan pay veriyorum her ay, gözü daha çoğunda ama... Aynur'la evlenirsem ne isterse olacak sandı herhalde." Kafamı iki yana sallayıp kucağına yerleştim.

Şaşkınca bana bakmasına sessizce güldüm, elimi ensesine atıp hafifçe okşarken tekrar gözlerini kapattı. Nefesi sonunda düzenli bir hal alınca alnını ve şakağını öptüm, kollarını belime sarmıştı.

"Yorgunluk, sinir, hiçbiri kalmadı. Bir insan bir insana ancak bu kadar iyi gelebilir. Sen benim her derdimin ilacısın güzelim." Omzuna koyduğum başıma ufak bir öpücük bırakıp daha sıkı sarıldı ve biz orada karnımız guruldayana kadar oturup birbirimizi sakinleştirdik.

SevimsizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin