17. bölüm

4K 297 13
                                    

Mektubu defalarca okumuştum ve uzun uzun ağlamıştım. Söyledikleri, yazdıkları, beni hem mutlu etmiş hem de ağlatmıştı. Bu duygusal anımda Sinan'ı yanımda istiyordum, telefonu elime alıp mesaj attım.

Ayhanesi : Sinan bize gelebilir misin?

Sana ihtiyacım var

Sinan : Hemen geliyorum

Tam beş dakika sonra kapı çalmıştı ve teyzemle konuştuğunu duyabiliyordum. Kapım tıklanınca girmesini söyledim, önce kafasını uzattı kapıdan. Halimi görünce çatılan kaşlarıyla hızla yanıma geldi, kollarımı bebek gibi ona uzattığımda afallasa da beni kucakladı.

Kucağına yerleşip boynuna sarıldım, içimi çeke çeke ağlıyordum. Hiç konuşmadan sırtımı okşaması bile iyi gelmişti, sakinleşen bedenimin gevşeyişini hissedebiliyordum.

"Ne oldu benim gülüme, kim üzdü seni güzelim?" Sakin sesiyle yutkundum, annemin mektubunu ona uzattım sadece.

Bir süre göz gezdirdi bozuk yazıya, sertçe yutkunup beni daha sıkı sardı kollarıyla. Uykum geliyordu, gözlerim kapanıyordu boynunda.

"Gitme tamam mı?" Yutkunup başını salladı.

"Gitmem, hadi uyu sen. Ben buradayım." Kafamı boynuna dayayıp öylece uykuya bıraktım kendimi.

Garip bir sesle gözlerimi açtığımda hala Sinan'ın kolları arasındaydım. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda gülmemek için zor tutuyordum kendimi. Çocuk gibi dudakları aralık, hafif bir horultuyla uyuyordu.

Sanki kucağında ben yokmuşum gibi, rahat ve huzurlu duruyordu. Kafamı tekrar boynuna gömdüm, kokusu öyle güzel gelmişti ki derin bir nefes çaldım o mis kokudan.

Aklıma gelen hinlikle sırıtıp dilimi boynuna sürttüm ıslak ıslak, mırıldanıp kollarını hafifçe sıktı. Gülerek bir kez daha yaladım, bir ıslak dil darbesi de kulağına attığımda altımda büyüyen sertliği hissettim.

Oooooo, oyun başka bir yere doğru gidiyordu....

Kulağını bir kez daha yaladığımda uykusunda inleyerek beni kendine çekip hafifçe kadınlığıma sürtündü. İnce şortum sağolsun, herşeyi hissetmiş ve inlemiştim.

Yara izinin üstüne sıralı öpücükler kondururken yavaşça kıpırdanmaya başladı, kollarını iyice sıkarak beni üstünde hareket ettirince biraz yükselen inleme sesim onu kendine getirmişti.

"Yavrum..." sorar sesiyle kafamı utançla boynuna gömdüm, aletinin üstünde oturuyor olduğum gerçeği beni utandırmıştı.

"Günaydın" boğuk sesimle güldü.

"Günaydın utangaç bebek." Kafasını boynuma gömüp öpüp koklarken hala sımsıkı sarıldığı için karnıma kramplar giriyordu.

Kıpırdanmamla beni sertçe tuttu, yutkunuşunu duymuştum. Derin bir nefes alıp beni yavaşça kendinden uzaklaştırdı, önüne baktığımda benim ıslaklığımla kaplı olduğunu gördüm.

Utançla dudağımı ısırıp gözlerimi kaçırırken ayaklanan adama baktım, kalkık aleti ve üstünde parlayan sıvılarımla yerin dibine girecek kadar utanmama neden oluyordu. Yüzüne baktığımda çarpık bir sırıtışla beni izliyor olmasını beklemiyordum.

"Utanma sakın, tabi bana bir gazete falan verirsen iyi olur. Annem uyanmadan eve girebilirim belki." Kafamı sallayıp bulmacası için aldığım gazeteyi almak için kitaplığıma yöneldim.

Arkamdan gelen kısık sesli küfürle Sinan'a döndüğümde yutkunarak bacaklarıma bakıyordu. Şortum çok kısa olduğu için neredeyse popomun yanakları görünecekti. Elini eşofmanının lastiğine attığında eğilip gazeteyi aldım ve hızla eline tutuşturdum.

Sertliğini düzeltip gazeteyi aldı, eğilip beni alnımdan öptü ve neredeyse koşar adımlarla dışarı çıktı. Arkasından bakarken arabasına bindi ve koyulaşan buz rengi gözleriyle bana bir bakış atıp arabayı çalıştırdı.

O sokaktan çıkana kadar arkasından baktım, sonra kendimi yüzüstü yatağa atıp sabah sabah yaşadığım utançla karışık şehvet yüzünden gülmeye başladım. Uykusunda bile öpücüklerime karşı gelemeyip yükselmesi hoşuma gitmişti.

En ihtiyacım olan anda, hiç bir soru sormadan gelip teselli etmesi de oldukça hoştu. Yutkunup yaslandığı yastığa yüzümü gömüp kokusunu içime çektim. Gözümde canlanan gidişi, elindeki gazeteyi önüne tuta tuta arabaya ilerleyişi aklıma geldikçe gülüyordum.

Bu adamın her haline ayrı ayrı çekiliyor olmam da beni hayrete düşürmeye başlıyordu. Kokusu, cezbedici bakışları, dokunuşları, sıcaklığı...

En çok da ilgisi iyi geliyordu bana, ben de ona iyi gelmeye karar verdim ve telefonu elime aldım.

Ayhanesi : Kokunu alınca bile sakinleşiyorum adam

Sen bana ne yaptın🥹🥹

SevimsizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin