EFENDİMİ ARARKEN / +21 (çizgi studioda devam ediyor)

Bölüm 14/ +18 Yaramaz Flora

Aracın içi radyodan yükselen hafif müzikle dolarken, başımı yasladığım koltuktan gözlerim Leonardoya döndü.

Sakin bir sessizlikle kullandığı arabada, onunla ilerleyen saatlerin içinde giderek şehirden uzaklaştırıyordu bizi.
Kulüpten çıkıp şehrin karmaşasının içine daldığımızda leonun arabasıyla beni nereye gideceğimizi bile merak etmeden götürüşüne izin verdim.

Gözlerim dudaklarına takılı kaldığında çoktan kurumuş yarada tutundu gözlerim. Kusursuz yüzü içimi gıdıklarken bedenimde güç kalmamasına rağmen onu hala arzuladığımı hissediyordum.

"Daha ne kadar sürecek..." esneyerek kendimi koltukta saldığımda yaralı dudağında baş döndürücü bir gülümseme yayıldı.

"Az kaldı... merak etme..." direksiyonu sağ eliyle sıkıca kavradığında sol avucunu bacağıma doğru uzattı ve usulca okşadı. "Bu kadar yormak istemedim seni, ama sanırım konu sen olunca kontrolümü kaybediyorum." Bakışları kısa saniyelerle üzerimde dolandığında, yanaklarımda utangaç bir yanma yer etti.

"Gerçekten mi?" Alayla devrilen gözlerimle bakışları yeniden yola döndü.

"Ne gerçekten mi ?" Şakacı bir sesle konuştuğunda, içimde uyanan şeytanın sinsi fikirleri zihnime bir kaç fısıltı bıraktı.

'Şimdi araç kullanırken, uzanıp pantolonunun fermuarını indirsem... ne yapardı...'

"Bana karşı koyamadığını söyledin ya, bu konuda ciddi misin?"

"Oldukça ciddiyim..." sesi yeniden lanet erkeksi boğukluğa ulaştı.

"Görmeme izin ver..." bacağımdaki elini sertçe geri ittiğimde hızla ayağımdaki stilettolardan kurtuldum ve koltuğun üzerine çıktım. Ayaklarımı yukarı topladığımda ellerim onun pantolonunun üzerine uzandı.

"Flora..." şaşkın sesiyle o daha ne yaptığımı anlayamadan ben fermuarını indirdim ve içeriye daldırdığım elimle sertleşmeye başlayan erkekliğini bokserın içinden çıkarttım.

"Siktir..." iniltili bir şaşkınlık dudaklarından firar ettiğinde başımı kucağına doğru eğdim ve sıcak erkekliği dilimin ıslaklığı ile yalamaya başladım. "Ahhh!" Direksiyonu sertçe kavradığında dudaklarımın altında çaresizce kasıldığını hissediyordum.

"Kaza yaptıracaksın bana!" Azarlayıcı sesine aldırış etmedim.

Dibine kadar çektiğim ıslak dilimle iştahla yalatarak yukarı kadar çıktım, penisinin kafasını yavaşça dudaklarımın arasından ağzımın içine soktuğumda hayvansı bir hırıltıyla aracı kenara çekti.

"Lanet olsun Flora! Beni mahvediyorsun..." saçlarımı hızla kavradı ve ağzımın içine kendini ittirdi. Dilimin üzerinde kayan erkekliğin küçük deliğinden boğazıma akan zevk suyuyla orantısızca damaklarımı zorlayan aleti gırtlağıma kadar aldım. Öğürmemek için tüm irademi kullansamda beni doldurup taşıran bu erkeklik nefes nefese bırakıyordu.

Aracın içinde emme sesleri ve kontrolü eline alan adamın sızlanmalı iniltisi yayılırken ellerimi Leonun bacaklarına bastırdım. Tırnaklarım pantolonu üzerinden etine baskı uygularken o bir yastık gibi beni kendine bastırıyordu. Kontrolünü kaybetmeye başladığını anladığımda boğazıma eziyet eden erkeklik ağzımın içinde giderek büyümeye başladı.

Öyle büyük bir güç uyguluyordu ki mümkün olmayacağını bildiği halde tamamını bana yedirmek ister gibiydi.

"Leeoo-" yanaklarımın içindeki sıcak sertlik konuşmamı zorlaştırırken git geller hızlanmaya başladı. Artık aracın darbeleri ile titrediğini hissediyordum ve gözlerim nefessizlikle dönmeye başladı.