Bölüm 20/ Efendimi Ararken

1.1K 43 1
                                    




1,5 ay sonra

Günler geçiyor, haftalar bir biri ardına uzanıp gidiyordu.Leo'nun beni öylece bırakıp gidişinin üzerinden 6 hafta geçti... lanet altı hafta.

Onu düşünmediğim tek bir gün olmadı, siktiğimin bir günü bile ne sesi nede güzel suratı aklımdan çıkmadı.

Geçen bu haftalarda bana başarılı bir kıdem getiren duruşmayı atlatmış, biraz daha yaşlanmış, bir miktar zam almış ve yeni bir ev arkadaşı edinmiştim.

Şimdi kollarımın arasında mırıldayan ve derin bir uykuyla sessizce uyuyan güzel bir kedi.

Adını Leo koydum... Ergen kızlar gibi, aşk acısı çeken ergen kızlar.Defterlerime adını dedalarca kez karalarken buluyordum kendimi, uykuda adını sayıklarken.

Pek iştahımda yok bu sıralar, şikayetçi olduğum bir kaç kilodanda kurtuldum. Zayıfladım... belki hedeflediğimden daha fazla. Ama bir önemi yok.

Hayatım iş yeri ve ev arasına mekik dokuyarak geçiyor.Bobo'yu bile görmüyorum. Bir kaç kez geldi, beni evden çıkarmak için uğraştı ama inadım karşısında eli kolu bağlı kalıyordu.

O benim ; partide tanıdığım ve adını bile vermediğim bir adamın acısını çektiğimi sanıyor.

Modumu yükseltmek için bir kaç gün film gecesi yaptık ama ben değil izlediğim şeyden zevk almak, dikkatimi bile toplayamıyordum.

Sürekli mıyışık , uykulu, dalgın ve umursamazdım.Saatlerce battaniyenin altında kalıp, hiç izlemediğim aptal saptal kanalların arka planda oynamasına izin veriyorum.

Ve Leoyu özlüyorum...

Sabah uyanıyorum mesela... elimi yüzümü yıkamadan önce Leo'yu özlüyorum...Sonra işe giderken, her hangi bir trafik ışığında durduğumda , beynimin meşguliyeti kesilir kesilmez, yine Leo'yu özlüyorum.

Bir toplantının ortasında, yada yemek yerken, Uyurken yada mutsuzken, ben hep Leo'yu özlüyorum.
Bu hissi içimden söküp atmak istiyorum ama olmuyor.

Unutmak istiyorum, onu unutmak, bedenimdeki izlerini silmek, zihnimdeki silüetini yok etmek.. ama olmuyor.
Yaşadığım bu acı ne Damon'un beni aldatmasına benziyor,  nede ilk okulda sahiplendiğim köpeğim şila'nın ölmesine.Bu acı daha önce varlığını bile bilmediğim, hissedilebileceğine dair bile bir fikrimin olmadığı bir yerlerde. Ulaşamıyorum... belki ulaşsam biter ama olmuyor...

Tak... tak... tak...

Kapımın çalınma sesiyle miskin bakışlarım çalan daire kapısına döndü.Ne yerimden kalkacak enerjim vardı, nede gelenin kim olduğuna dair bir merakım.

Tak... tak... tak...

Sonunda yeniden çalınan kapımla kucağımdaki kediyi yavaşça koltuğa bıraktım ve üzerimdeki battaniyeyi iterek oturduğum yerden kalktım.

Adımlarım bir kaplumbağa gibi yavaştı. Dedim ya kimseyle uğraşmak istemiyorum.

Tak. Tak. Tak.

Nihayet uzanıp kapıyı açtığımda Bobo bıkkın gözlerle karşımda belirdi. Elinde tuttuğu bir elbise poşetini askısından parmaklarına geçirip omuzundan arkaya vermişti.

"Bir an evde olmadığını düşündüm, ama sonra dedimki bu deli nereye gidebilirki." Kıkırdayarak içeri girdiğinde yanağımdan bir makas aldı ve salona doğru ilerledi.
Ardından kapattığım kapıyla bende peşinden ilerledim.

"Bu gece harika bir parti var, biraz spesifik bir şey. Bende seninle gitmeye karar verdim." Elindeki elbiseyi büyük bir dikkatle koltuğa serdi ve devam etti.

"Yanlış anlama eminim senin gardrobunda harikadır ama bu Parti pek Avukat bir kadının gardrobu kombinlerini kaldırmazdı." Yeniden sırıttığında neşeyle dolup taşıyor olduğunu görebiliyordum.

"Tabiki gelmiyorum..." düşük omuzlarım ve diz kapaklarıma kadar uzanan ince hırkamla beraber kanepeye doğru ilerledim ve kendimi yavaşça bıraktım.

"Tabiki geliyorsun! Bu kez itiraz kabul etmiyorum. Çivi çiviyi söker canım arkadaşım. O pislik her kimse onu unutmanın en iyi yolu başka bir sahip bulmaktan geçiyor..."

"Ne saçmalıyorsun sen. Sahip falan aramıyorum..." yorgun bir gülüş bıraktım.

"Damon seni bütün ailene rezil ettiğinde bile böyle yıkılmadın sen ya! Bana numara yapmayı bırak, bu adam seni fena dağıtmış... tamda bu yüzden gelip kendine daha da iyi bir efendi bulacaksın.."

"Bir efendi..." alayla kıkırdadım. Günler sonra belki ilk kez..

"Evet bir efendi, içlerimde oldukça centilmen ve beyefendi olanlar var üstelik. Hatta aklımda bir kaç aday bile var..."

"Aday mı?" Gözlerim hayretle açıldı.

"Tamam . Belki biraz yardım almış olabilirim..." kıkırdayarak alt dudağını ısırdı.

"Ne  yardımı?" Kaşlarım çatıldı.

"Hatırlıyor musun Claraya bir efendi arıyorduk. Bulduk. Harika bir birliktelik yaşıyor..."

Kafam giderek karışırken , Clara denen kıza o efendiyi bulanı gayet iyi biliyordum... ama ben ne alaka .

"Ne demeye çalışıyorsun sen bobo çıkar ağzındaki baklayı."

"Leonardoya gittim, kendisi bizim kulübün patronu olur, bir ara sizi bizzat tanıştırmalıydım aslında..." ağırca yutkundum.

"Gidip ne dedin?" Hayretle aralanan dudaklarımla oturduğum koltukta dikeldim.

"Ben bir şey demedim.. şey— konu açıldı, ve seni sana uygun bir kaç adayla tanıştırabileceğini söyledi..." ne söyledi...

Hızla ayağa kalktım. Başım bu ani kalkışın etkisiyle deli gibi dönerken yineledim sorumu. "Sana bana bir erkek bulmam istediğini mi söyledi..." titreme lanet sesim titreme!

"Sayılır. Bunun ne önemi var... uygun bir kaç aday bu gece seni görmek için hazırlanıyor bile. Ve sende benimle gelip özel odaya girecek ve kendine yeni bir efendi seçeceksin.." bana doğru geldi ve ellerini omuzlarıma sarıp heyecanla sarstı beni.

"Birbirinden leziz parçalar.. inan bana Leonardo oldukça zevkli bir adamdır." Heyecanla uzanıp koltuktaki elbiseyi ellerime tutuşturdu.

"Biraz ani oldu biliyorum, ama öncesinde söylesem bin bahane bulurdun. Şimdi ise benimle gelmek zorundasın aksi halde belkide patronumun öfkesini üzerime çekip işimden olurum. Bunu istemezsin değil mi?" Yalancı bir üzüntüyle burkuldu dudakları.

'Leo benim için bir sahip mi seçti... bir kaç aday... bunu gerçekten yaptın mı?! Lanet olsun sana! Bu kadar kolay mı?! Ben tadına baktım birazda sen bak der gibi?!'

"Heey, hadi..." bobonun sarsmasıyla öfkeyle kendime geldim.

"Bekle beni burada! Hazırlanıp geleceğim." Öfkeyle arkamı döndüm ve yatak odasına doğru yürüdüm.

"Tamam kızım sakin ol..." arkamdan kıkırdarken içer girip kapıyı kapattım.

"Madem bana bir sahip seçecek kadar önemsizim! Bende gider oradan kendime bir efendi seçerim! Ve bunu o lanet gözlerinin içine bakarak yaparım!"

EFENDİMİ ARARKEN / +21 (çizgi studioda devam ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin