Banyonun içi suyun sıcağı ile buharla kaplanırken ben duş başlığının altında sakince yıkanıp günün yorgunluğunu üzerimden atıyordum, günün yorgunluğu ve Leo'nun yorgunluğu...
Düşüncelerim yüzümde utangaç bir gülümseme yaydığında banyonun kapısı açıldı.
Bakışlarım hızla o tarafa döndüğünde Leonun beline sardığı küçük havlu ile bana doğru gelişini gördüm.
"Merhaba..." utangaç gülümsemem onun yüzündeki karanlık gülüşle birleştiğinde açtığı duşakabinin kapısıyla içeri girdi ve üzerindeki havluyu dışarıya fırlattı.
"Sen ne yapıyorsun..." kıkırdayarak bedenimi ona çevirdiğimde gözleri beni yemek ister gibi bedenimde dolandı. Sesli bir iç çekişle yanıma doğru yaklaştı.
"Düşündüm ki, aynı anda banyo yaparsak tek taşla iki kuş vurmuş oluruz..." dudaklarındaki sinsi gülüşle kolunu belime sardı ve çıplak bedenlerimizi birbirine yapıştırdı.
Daha önce kimseyle aynı anda banyoda bulunmadığım için içinde bulunduğum durum beni inanılmaz utandırmıştı.
"Leo... cidden mi..." alnını benimkine bastırdı.
"Hadi ama..." sızlanışı yüzümde sakin bir gülümseme oluşturdu.
"Benim işim neredeyse bitmişti ama..." utanarak bakışlarımı yüzünden geri çektim. Çünkü su üstümüzden akarken ve onun ıslanan siyah saçları beyaz tenine yapışıp uzun kirpiklerinde sularını biriktirirken için deli gibi gıdıklanıyordu.
"Tamam işte, kalanında yardımcı olacağım." Uzanıp yüzümü iri parmaklarının arasına aldığında dudaklarıma yapıştı. Nefesi benimkine karışırken üzerimizden akan sıcak su ikimizide bütünüyle kavradı.
Belimdeki eli kalçama doğru kaydığında iri avuç içi küçük kalçamı sertçe kavradı. Acımasızca Sıktığında ağzının içine küçük bir inilti bıraktım.
"Leo..." geri çekildiğimde yüzüme çarpan hırçın su gözlerimi açmamı zorlaştırıyordu.
"Biliyorum yorgunsun , tamam ısrar etmeyeceğim..." sırıtarak geri çekildiğinde uzanıp şampuanı eline aldı ve avuç içine boşaltıp saçlarına yükselttiği elleri ile gözleri hala açıkken saçlarını köpüklemeye başladı.
Bakışlarım engelleyemediğim bir şekilde aşağıya kaydığında onun çoktan sertleştiğini görüyordum.
'Tanrım... nasıl bir enerjin var senin leo...'
Utanarak arkamı döndüm ve life uzandığımda duş jelini yumuşak banyo lifinin üzerine dökerek yavaşça köpürttüm.
Kalçama deyen sertlikle irkildiğimde Leonun kolu arkamdan uzandı ve sırtım göğsüyle bütünleşti. "İzin ver seni temizleyeyim..." kulağıma bıraktığı fısıltı ile avuçlarımın arasındaki lifi aldı ve geri çekildi.
"Buna gerek yok..." utanarak kıkırdadığımda geri çekildi ve kalçalarıma yasladığı erkekliği benden uzaklaştı. Parmakları sırtımda baskın bir rota oluşturup popoma kadar kaydığında içimde yayılan ürperti ile sıçradım.
"Bırak seninle ilgileneyim..." köpürttüğüm lifi yavaşça tenime değdirdiğinde öyle usul usul dolanıyordu ki tenimde.
Önce omuzlarımda dairesel hareketlerle gezdirdi ardından kollarımı okşayarak aşağıya indi, sırtımı saran yumuşaklıkla enseme bıraktığı sıcak bir öpüşle tüm bedenimi kırılacak bir cam küre gibi özenle köpükledi. Bu adamın bir kaç saat önce beni öldürürcesine beceren adam olduğuna nasıl inanırdım...
Şimdi bir bebekle ilgilenir gibi benimle ilgileniyor ve bunu büyük bir memnuniyetle yapıyordu.
"Tenin öyle güzelki..." bıraktığı küçük iltifat yüzümde belli belirsiz bir kızarıklık oluşturdu .
"Her bir ayrıntın özenle yaratılmış gibi... ve bu kadının benim olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum..." kulağıma bıraktığı şımartıcı iltifatlarla göğüs kafesimin hızlanmasına mani olamıyorum.
Damonun her fırsatta gem vurduğu kilolarım ve yaşımın ilerlemesiyle şakayla karışık kartlaştın söylemlerinden sonra, Leo gibi bir adamın benden bahsederken böyle inanılamaz bir mucize gibi davranışı gururumu okşuyor ve kendime duyduğum güveni arttırıyordu.
Uzanıp duş başlığını eline aldığında bedenime yönelttiği suyla iri parmakları dikkatle bedenimi durulamaya başladı...
"Leo bırak ben yapayım... bu çok garip..." söylenerek ona doğru döndüm ve elindeki duş başlığına uzandım.
"Seninle ilgileneceğim Flora, herşeyinle... ve bunun garip bir yanı yok. Sen benim sahip olduğum en değerli şeysin ve bunu yapmak beni sadece mutlu eder..." uzanıp burnuma bıraktığı öpücükle göğüslerimin üzerindeki köpükleri ağırca okşayarak duruladı.
'Uzanıp dudaklarına yapışmak ve bu gece bir kez daha seni içimde hissetmek istiyorum. Lanet olsun bana ne yapıyorsun böyle...'
"Bitti..." yüzünde içten bir gülümseme oluştuğunda uzanıp duş başlığını yerine geçirdi ve geri çekilerek açık kabinlerden dışarıya uzattığı eliyle askıdaki havluyu alarak güzel parmaklarının arasında açtı.
"Gel buraya ufaklık..." sivri dişleri geniş gülümsemesinin altında kendini gösterirken ona doğru bir adım attım ve benim için açtığı havlunun içine girdim. Bedenime sardığı havlu ile eğilip ıslak saçlarıma şefkat dolu bir öpücük bıraktı.
"Yatağın üzerinde giymen için bir kaç kıyafet var... " yavaşça kalçama vurduğu şaplakla beni duşakabinden dışarıya ittirdi.
"Sana birazdan katılacağım..." duşun kapısını kapattığında kıkırdayarak banyonun çıkışına doğru ilerledim.
İçimde lise zamanlarından kalma bir heyecan ve yüzümde yanaklarımı sızlatan bir gülümseme vardı.
Bu adam deliydi... ve onunla olmak benide delirtiyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFENDİMİ ARARKEN / +21 (çizgi studioda devam ediyor)
Romantizm" lütfen! Flora, bana İsmimle seslenme." Uyarıcı sesiyle çenesinin gerildiğini hissedebiliyordum. "Ne dememi beklerdin? Adın bu değilmi." Hızla tezgahın üzerine zıpladım ve oturdum. Bacaklarım aşağıya sarkarken bakışları kısa şortta tutundu. "İsmim...
