Bölüm 39/ Yeniden

2.7K 124 54
                                    



Kitabın kaldırılmaması için bol bol yorum yapar mısınız 🥹
Keyifli okumalar bebekleriiiim ❤️‍🔥

Arabanın içindeki gerginlik benide gererken, ağrılarla geçen uçak yolculuğu yaklaşık yarım saat önce son bulmuş ve Leo beni bir kaç geçiştirici cevapla nereye gideceğimi bile söylemeden yanında sürüklüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Arabanın içindeki gerginlik benide gererken, ağrılarla geçen uçak yolculuğu yaklaşık yarım saat önce son bulmuş ve Leo beni bir kaç geçiştirici cevapla nereye gideceğimi bile söylemeden yanında sürüklüyordu.

"Daha ne kadar gideceğiz?" Bakışlarım yüzüne döndüğünde asık suratında sıcak bir gülümseme yeşerdi.

"Geldik sayılır, uçak yordu biliyorum, eve gidince dinleneceksin..." uzanıp dizimi usulca okşadığında araç büyük bir orman yoluna girdi.

Bakışlarım önümde uzanan yolda dolandığında, ileride büyük demir kapılarla saklanan büyük bir malikane gördüm. Boylu boyunca büyük bir ev öylece ormanın ortasında duruyor ve güzelliği beni büyülüyordu.

"Vay canına..." yanaklarımda sıcak bir tebessüm yer ederken önünde durduğumuz kapı içerideki bekçi tarafından yavaşça açıldı ve Leo aracı büyük bahçenin içine doğru sürdü.

"Kaç evin var senin?" Alaylı sesimle duran arabanın ön camından bakışlarımı büyük taş evde gezdirdim. Korku filimlerindeki gibi ürkütücü bir havası vardı fakat büyüleyici olduğunu söylemeden edemeyeceğim.

"Tüm mal varlığıma el konuldu..." alaylı sesiyle kapısını açtı ve aracın etrafını dolanıp benim tarafıma doğru gelip benimde kapımı açtı.

"Umarım başkasının evine izinsizce girmiyoruzdur." Alaylı yorumumla karnımı destekleyerek yavaşça indim arabadan.

Elini belime doğru sardı ve beni kendine çekti.

"Ben bir senatörün oğluyum Flora, kişisel varlığımın babamınkinin yanında lafı bile olmaz. Yani ev benim korkma..." kulağıma doğru bıraktığı fısıltıyla ikimizide eve doğru yönlendirdi.

Bahçedeki görevliler arabanın arkasındaki bavulları içeri taşımaya başladıklarında Leo alaylı bir fısıltı bıraktı bana doğru.

"Fakat babam pek illegal kovalamaz, şikayet edeceksen diye söylüyorum." Söylediği şeyle gözlerimi sıkkınca devirdim.

"İnsanların hayatlarını mahvetmek gibi bir amacım yok, seni mahvettim çünkü canım yanıyordu..." gülerek sessizliğe gömüldüm.

Evin büyük kapılarından içeri girdiğimizde girişte bekleyen görevliler ve ileride bekleyen tanıdıklar silüetle adımlarım yavaşladı.

"Frank..." mahcup bakışlarımla dudaklarımın arasından fısıltıyla dökülen ismin sebebi, bana gizli bir öfkeyle bakan Frank oluyor.

"Hoş geldiniz." Sıktığı dişleriyle yüzünde sahte bir gülümseme yayıldı.

Leo belimi saran elini geri çektiğinde adımları Frank'e doğru ilerledi.

"Nasılsın dostum." Elini omuzuna atıp sevecen bir ifadeyle sıkarken, Frank'in delici bakışları zar zor göbeğimden geri çekildi ve Leonardoya döndü.

"İyiyim kardeşim, seni yeniden görmek çok daha iyi hissettirdi." Gözlerinin içi parlarken sıkıca sarıldılar.

"Şey... ben odaya geçip biraz uzansam..." fısıltımla Leo sarıldığı adamdan geri çekildi.

"Benimle gel..." sıcak gülümsemesiyle uzanıp elimi tuttu ve beni merdivenlere doğru yönlendirdi.

"Birazdan geleceğim. Bekle."

Frank'e verdiği komutla beni yavaş ve dikkatle merdivenlerden yukarı yönlendirdi.

Çıktığım her basamak ağrımı tetiklerken Leo bedenimi sıkıca kavrayarak ağrımı verdiği destekle yarı yarıya indiriyordu.

"Akşam yemeğine kadar dinlen.." merdivenlerinden bitiminde önümüzde uzanan koridorda karşımıza çıkan ilk odanın kapısını yavaşça açtı ve beni içeriye doğru yönlendirdi.

İçeride duran büyük yatak ve yatağın yanında duran küçük beşikle yüzümde sıcak gülümseme oluştu.

"Beşik mi..." kıkırtımla beni yatağa doğru yürüttü ve yavaşça oturttu.

"İlk günler yanında kalması gerekeceği için. Sonra ayrı bir oda yaparız, eşyalar senin zevkine göre olsun istedim." Uzanıp alnıma sıcak bir öpücük bıraktığında, yüzümde tatmin dolu bir gülümseme yayıldı.

"Sen harika bir baba olacaksın Leonardo..." fısıltılı sesimle geri çekildi ve üzerime eğilip alnını benimkine bastırdığında güzel Lacivertler yüzümde durdu.

"Sense daha şimdiden harika bir annesin sevgilim... iyi olan her şeyi bana öğreten sensin..." uzanıp dudaklarıma sıcak bir öpücük bıraktı ve geri çekildi.

"Şimdi gitmem gerekiyor, dinlen ve biraz olsun yorgunluğunu dindirmeye çalış, akşam için güzel bir planım var." Yanaklarındaki sıcak gülümsemeyle söylediği şey aklımı karıştırdı.

"Ne planı?" Alnım kırışırken şaşkın gülümsememle onu süzdüm.

"Ailemle bir akşam yemeği, sana hala biraz kızgınlar fakat torunlarıyla tanışmak istiyorlar... aradaki buzları eritmeliyiz ." Sinsi bir tatlılıkla gülümserken dudaklarım hayretle aralandı.

"Leo hayır..." heyecanlı itirazım ondan tok bir kahkaha aldı.

"Evet sevgilim, sen artık ailenin bir parçasısın... " pişkin pişkin gülerken arkasını dönüp hızla çıktı

Odanın kapısını kapattığında, kendimle ve bana bıraktığı heyecanla baş başa kalıyordum.

"Ne yapacağım şimdi... beni en son gördüklerinde oğullarını hapse attırmıştım, şimdi kim bilir nasıl karşılanacağım..."

Tedirginlikle geri yaslandım, ve dikkatle yatağa uzandım..

Tedirginlikle geri yaslandım, ve dikkatle yatağa uzandım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EFENDİMİ ARARKEN / +21 (çizgi studioda devam ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin