Arkadaşlar bölümlere yorum ve oy atarak kitabın kaldırılmasına engel olabilirsiniz, sizi seviyorum, umarım yeniden bir sıkıntı yaşamayız.... Eheheh
Keyifli okumalar 🔥
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mutfak masasında oturmuş önümdeki erikleri büyük bir iştahla tuza batırıp yiyordum. Ayaklarım yüksek tabureden aşağıya sallanırken büyük karnımı tezgaha yaslayarak biraz olsun ağırlığı eşit parçaya bölüyorum.
Belimin ağrısı böylece hafiflerken bende günlerdir canımın çektiği fakat bir türlü almaya fırsatımın olmadığı erikleri aldırmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Bir tabağı neredeyse yarıladığım saniyelerde gözlerim sessiz evin içinde amaçsızca dolanıyor. Görevliler çoktan odalarına çekilmiş saatse neredeyse gece ikiye gelirken Leonardo hala gelmemişti.
Gözlerim salondan ön bahçeye açılan büyük cam kapılara döndüğünde, dışarıdaki havuzun mavi ışıkları loş odayı hafifçe aydınlatıyor ve bana uykusuz geçen gecelerimden başka birinde eşlik ediyordu.
"Baban hala gelmedi..." umutsuzca mırıldanırken uzanıp bir erik daha aldım elime, önümdeki tuz dolu kaseye bastırdığım da dudaklarıma doğru havalandırdığım sırada , ana kapının açılma sesini duyarak yavaşça başımı salonun giriş kapısına çevirdim.
Anahtar sesi girişteki büyük çanağın içinde yankılandığında Leonardo savsak adımlarla salonun kapısından içeriye sendeledi.
Üzerindeki gömlek pantolonundan dışarı sarkmış, kıvırdığı kolları büyük dövmelerini gözler önüne seriyordu. Kızarık yüzü odanın içinde amaçsızca dolandığında bakışları beni buldu.
Sorgulayıcı düşünceler beni kıskacına alırken, Leo'nun gözlerinde şehvetli bir ifade belirdi.
"Oooo! Flora..." dolanan ayakları ve mırıltılı sesiyle bana doğru geldiğinde artık neredeyse emindim. İçmişti... epey içmiş...
"Leonardo..." fısıltıyla bana doğru gelişini izlediğimde attığı her adım kalbimin üzerinde küçük çarpıntılar oluşturuyordu.
"Uyumamışsın hala..." bakışları içime işlercesine tenimde dolanırken ben üzerimdeki küçük geceliğin beni onun göz hapsinden koruyamadığını biliyordum.
"Hemen geleceğim dedin ama-"
Yanımda durdu ve elini usulca saçlarıma doğru kaldırdı. Neye uğradığımı şaşırırken, nefesimin ürkekçe titrediğini hissediyordum.
"Gelemedim... neden biliyor musun?" Kayan bakışları saçlarımda dolanan ellerinde gezinirken devam etti konuşmaya.
"Çünkü öyle güzelsin ki... seninle yan yana olmak canımı yakıyor. Sikiyim yanında olmak canımı çok yakıyor..." sesi titrerken söylediği şeyler kalbimi usulca eritti.
