Büyük Anne Rollyle geçen hoş muhabbetli gecenin ardından kendimi çatı kadındaki çocukluk odamda bulmuştum.
Tavanda 17 yaşımdan kalma Rock yıldızlarının posterleri, küçük kağıtlara yazdığım mottolar ve bir sürü aptal şey, hala yerli yerinde duruyordu.
Yüzümdeki aptal gülümsemeyle geçen gençlik yıllarımı yad ediyor ve şimdi yirmili yaşlarımın sonunda yine bu odada umutsuzca yatıyor olmanın acınasığıyla baş etmeye çalışıyorum.
Bir adamdan kaçıyorum, bir adamdan... ruhumun en derin yerlerinde varlığından bile habersiz olduğum duyguları ortaya çıkaran bir adamdan.
Kaçıyorum çünkü yakalanırsam teslim olacağımı biliyorum.
Kaçmazsam kaybederim , her şeyi kaybederim biliyorum. Kendimi, kararlılığımı. Her şeyi kaybederim...
Komodinin başındaki telefonum çalmaya başladığında arayanın yeniden Leo olduğunu biliyordum. Uzanıp elime aldığım telefonla arayanın bobo olduğunu gördüğümde kısa bir tereddütle cevapladım.
"Neredesin kızım sen?" Azarlayıcı sesiyle sıkkın bir nefesle doğruldum yatakta.
"Bobo hiç konuşacak havamda değilim..." her şeyi öyle karıştırdın ki...
"Bugün erken çıkacağım, eve gelirim çıkışta, ne oldu neden kaçar gibi gittin anlatacaksın..." evhamlı sesiyle bıkkınca gülümsedim.
"Neden gidip Patronuna Bir sahip aradığımı söyledin ki? Herşeyi birbirine geçirdin."
"Çünkü toparlanmanı istedim Flora, günlerdir ölü gibisin... sana ben teklif ettim desem dinlemeyecektin ki? Söyle hadi? Bu fikri seninle paylaşmaya bile korktum..."
"İyi yaptın, şimdi işler dahada kötü bir hal aldı..."
"Ne oldu bir anlasam... "
"Boş ver..." geçiştirici cevabım ondan ısrarlı bir fısıltı aldı.
"Boşvermiyorum! Birazdan geliyorum, benim için kahve makinesine bas, anlaşılan gece uzun olacak..."
"Evde değilim Bobo, boşuma gelme, ben iyiyim, gerçekten. Sadece biraz yalnız kalmak istiyorum..." ansızın sızlayan genzimle gözlerimin dolduğunu hissediyordum.
Aslında olup biten her şeyi ona anlatmayı ve vereceği akılları deli gibi duymak istiyorum ama yapamam...
"Neredesin? Söyle oraya geleyim... bu gece böyle biterse ben kafayı yerim, çok ciddiyim Flora..."
"Bobo..." fısıltılı itirazım hiç bir işe yaramadı.
"Büyük anne Rollydesin o zaman, eğer evde değilsen New yorkta bir o birde Damon var, o pisliğin evinde olmadığına eminim." Alaylı kıkırtısıyla bastıramadığım bir gülüş yayıldı dudaklarımda.
"Rollydeyim ama uyudu, ve sen gürültü yaparsan-"
"Yapmam. Eski zamanlardaki gibi, hadi ama ..." kıkırdadığında bende duvarlarımı indirdim.
"Tamam, gel..."
"Yarım saate orada olurum, önce Leonardoya çıkacağımı söylemem gerekiyor."
"Bobo?" Gergin bir sesle fısıldadım.
"Evet?"
"Leoya söyleme olur mu? Yani nerede olduğumu..." içime kaçan sesimle telefonda bir süre sessizlik oluştu.
"Leonardo ne alaka? Neden sorsun ki seni?" Gergin bir gülüşle konuştuğunda derin bir nefes çektim içime.
"Geldiğinde anlatacağım... belki daha önce anlatsaydım her şey daha kolay olurdu... sen bu gece bana bir sahip seçmeye mecbur bırakmazdın onu, bende bana bir sahip seçtiği için böyle öfkelenmezdim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFENDİMİ ARARKEN / +21 (çizgi studioda devam ediyor)
Romance" lütfen! Flora, bana İsmimle seslenme." Uyarıcı sesiyle çenesinin gerildiğini hissedebiliyordum. "Ne dememi beklerdin? Adın bu değilmi." Hızla tezgahın üzerine zıpladım ve oturdum. Bacaklarım aşağıya sarkarken bakışları kısa şortta tutundu. "İsmim...