Bölüm 26 / Kırılma noktası

877 46 2
                                    




Güneş odanın içini doldururken ben bir an olsun kırpamamıştım gözümü.

Leo bütün gece huzursuz çırpınışlarla kollarımdan ayrılamazken ben, içten içe... veda etmek zorunda olduğum bu adama karşı , daha şimdiden başlayan bir özlem duyuyordum.

Kollarımda geçirdiği sessiz sedasız saatlerin ardından öfkem o kadarda taze değildi sanki...

Dürüst olmak istemesemde insan kendine karşı yalan söyleyemiyor...

Ben Leonardoyu seviyorum...Onu daha önce her hangi bir canlıyı sevmediğim kadar çok seviyorum... benimle oyunlar oynadı, gururumu ayaklar altına aldı, gözümün içine baka baka dalga geçti.

Bunların her biri iğrenç şeyler...
Onu öldürmek isteyen bir tarafıma karşın, kıyamayan öbür yanımla geceden beri savaşıyorum...

Ne kadar aptalım ki saatlerdir onu aklayacak bir sebep arayıp duruyorum da, güneş yüzümü ısıtırken tek bir sebep bile bulamıyorum...

Kulaklarımda bobonun nefes nefese ağlaması hala çınlıyor...

"Leonardo benim sahibimdi, ben... bir kaç yıl önce hatırlıyor musun? Hepinizden kopmuştum... bir efendim vardı. Her daim beni yanında tutan bir adam... bahsetmiştim sana, o kişi Leonardoydu Flora, çok üzgünüm... daha önce söylemem gerekirdi ama ben senin öyle bir adama kapılacağını düşünemedim ... özür dilerim düşünemedim..."

Hıçkırıklarının ardı arkası kesilmiyordu, öyle çaresiz ve öyle ürkektiki...

Onu sakinleştirmek için durup bir şeyler bile diyemedim.

Ağlama , üzülme... geçecek diyemedim.

Kalbimin bin parçaya ayrılmasıyla dudaklarımdan tek bir kelime bile dökülmedi. İnsanın acısı büyüdükçe dili sessizleşiyormuş...

Öyle çok acaba varki kafamın içinde, acaba...
Acaba hiç gerçek bir anımız oldu mu?
Acaba her hangi bir kelimesi gerçekten içinden gelerek döküldümü dudaklarından..

Peki gözleri, onlar bana her değişinde , nasıl heyecanlandığımı da mı fark etmedi, nasıl kıydı mesela...

Bana nasıl kıydı? Fikirlerime aykırı olmasına rağmen onunla bir çok şeyi denemekten keyif aldım ben, bunları yaparken hiç mi sızlamadı içi.

Biraz olsun... biraz...

Puan mı topluyordu kendince?

Dik başlı itaatsiz bir kadını boyun eğdirdim diye kendi kendine skor mu yapıyordu?

Midemde hissettiğim çalkalanma düşüncelerimi bölerken midemin ağzıma geldiğini fark ederek hızla kalktım yataktan.

Leonardo sıçrayışımla uyandığında ona bakacak durumda değildim.

Odanın içinde banyo olduğunu düşündüğüm kapıyı açtığımda hızla klozete doğru ilerledim ve midemde ne var ne yoksa çıkarmaya başladım.

"Flora!" Telaşla koşarak yanıma geldiğinde yanıma çöktü ve öne düşen saçlarımı iri ellerinin arasına aldı.

"Ç-çık bura- ööğğ-" yeniden kusmaya başladığımda  boştaki eliyle usulca sırtımı sıvazlamaya başladı.

"Sıkma kendini... bırak çıksın... boğazın acıyacak.." fısıltılı sesiyle yere çöktü ve kusmam bitene kadar beni kontrol etti.

Birinin yanında ilk kusuşum değildi, Lisede sık sık başıma gelirdi ama Leonardonun hiç bir tiksinti göstermeksizin bana bakıyor oluşu tuhaf hissettiriyordu.

EFENDİMİ ARARKEN / +21 (çizgi studioda devam ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin