Bölüm 29/ +18 🔥Evlen benimle

2.4K 45 0
                                    


Avuçlarımın arasındaki telefonu evirip çevirirken Luke'a yazdığım mesaja bir cevap bekliyordum.

Ben: Bu ailesinin ev adresi. Muhtemelen bu bir aile işi Luke. Şu an buradayım yardımımın dokunacağı her hangi bir şey olursa söyle. Her hangi bir şey.

"Sıkıldın mı?" Kulağımdaki sıcak nefesle hızla telefonu kilitledim ve sıkkın bir nefesle arkamı döndüm.

Leo ile yüz yüze geldiğimizde bakışlarım omuzunun üzerinden arkaya döndü.

Büyük malikanenin yemek odasında süren telaşla, uzun beyaz masada en az 6 görevli hararetle hazırlıkları devam ettirirken geleli yarım saati geçmesine rağmen ortalarda ne annesi vardı nede babası.

"Biraz..." gözlerim beni izleyen lacivertlere döndüğünde dudakları hafifçe kıvrıldı.

"Gel benimle..." elimi yavaşça kavradığında beni yukarıya uzanan büyük kırmızı halıların sabitlendiği merdivenlere yönlendirdi.

Victoria zamanından kaşan bu malikanenin böyle iyi bakılmış olması kafamı karıştırıyordu.Buna ne güç yeterdi nede para...

Ama bu insanlar için bu oldukça kolay olmalı.Birilerini zehirleyerek büyük malikanelerinin elektrik faturalarını bir kaç kopuk kellenin üzerine ödemekten pek zorlanmadıkları bariz.

Adımlarımız peş peşe merdivenleri çıkarken beni çıktığımız koridorda , duvarlarındaki büyük resimler taşıyan geniş yolda yürüttü.

Bir sürü oda kapısı sırayla diziliyken, korku filmlerinde ana karakterin ölmemek için kaçtığı o uzun kasvetli yol havasını veriyordu.

"Nereye gidiyoruz Leonardo?"  Elimden tutulmuş çekiştirilirken sadece gülüyordu, nihayet koridorun sonundaki odada durduk.

Kapıyı açıp beni içeri soktuğunda bakışlarım gördüğüm manzarada tutundu.

Eski bir genç odası öylece duruyor, duvarlarında büyük basketbol çıkartmaları ile duvarında duran bir basket potası vardı.

Yatağın başında büyük harflerle LEO yazdığını gördüğümde bu odanın kimin odası olduğunu anlıyordum.

"Annem burayı böylece saklamaya karar verdiğinde ona kızmıştım ama-" gülerek belime sarıldı ve arkama geçtiğinde uzun boyu çenesini tepeme bastırmasına sebep oluyordu.

"Ama şimdi seni çocukluğuma bir geziye çıkarma fırsatım oldu... gel." Beni yavaşça ileriye doğru yürüttüğünde düzenli bir şekilde duran çalışma masasına doğru ilerledik.

"Sabahlara kadar ders çalışan bir inek olduğumu düşünme sakın..." arkamdan uzanıp masasının üzerinde tozları alınmış fakat yaprakları eski ve sarı gözüken bir defteri ellerine aldı.

Beni kendi bedeninin bir parçası gibi kullanırken, önümde açtığı defterin içindeki çizimleri yavaşça çevirmeye başladı.

Her biri neredeyse kusursuzca çizilmiş kara kalem çalışmaları. "İddialı olduğum bir yanımı soracak olsaydın-" dudaklarını kulağıma doğru bastırmak için boynunu eğdi ve bana içimi üşüten bir fısıltı bıraktı.

"Sana bunları gösterirdim. Sanırım seni etkilemek için daha normal şeyler lazım... daha az tehlikeli."

Sıcak dudakları saçlarımı aşıp kulaklarıma baskı uygularken kalçalarımdaki erkekliğin varlığı ağırca yutkunmama neden oldu.

"Harika çizimler yaparım Flora, harika yemekler yaparım, ve profesyonel bir yüzücü kadar iyi yüzerim..." burnunu beni okşayarak yüzüme kadar çektiğinde saçlarımı usulca kenara itip boynuma doğru yöneldi.

EFENDİMİ ARARKEN / +21 (çizgi studioda devam ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin