38. Bölüm/ Bir sürü bebek

1.9K 92 14
                                    

Geç kaldı biliyorum ama bir sürü şeyle uğraşıyorum özür dilerim ve beklediğiniz için teşekkür ederim ☺️

Yakında Efendimi ararken interaktif hikaye olacak, muhtemelen finalden sonra, ama bilemiyorum ilgilenen olursa diye link bırakacağım. ☺️

Şarkıyı dinleyerek okuyun- Selena Gomez : The Heart Wants 🎶

Keyifli okumalar ❤️‍🔥

Kanepede oturmuş, önümdeki sehpada açık duran bavulu yerleştiriyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kanepede oturmuş, önümdeki sehpada açık duran bavulu yerleştiriyorum. Bir kaç saate New york'a uçağımız var ve bu saçma sapan tutsak işine ara vermeye karar verdik.

Fakat Leo, yaklaşık yarım saattir, bahçede hararetli bir telefon konuşması yapıyor. Zaman zaman öfkelendiği fakat çoğu zaman susup gergince dinlediği bir konuşma.

Oturduğum salonun büyük camlarından her bir hareketini görebiliyorum ve bana belli etmemeye çalıştığı bu şey her neyse, benide geriyor...

"Bu içeride kalmış efendim." Görevli kadın elinde tuttuğu hırkamı bana doğru getirdiğinde uzanıp bavulun içine bıraktım. Karnım her hareketimi sancılı bir hale getirsede , hala kendi işimi kendim halledebileceğimi düşünüyorum. Tamda bu yüzden bavulumu kendim hazırlıyorum.

Kendi evimden getirttiğim hastane çantası ve bebek kıyafetleride buna dahil, şimdiye kadar tam 5 bavul doldurdum ve 6. Bavulda içine bıraktığım büyük hırkayla dolmuş durumda.

"Bunuda kapatıp, dışarıya çıkarabilir misin?" Önümdeki bavulu işaret ettiğimde, yavaşça karnımı tuttum ve oturduğum koltukta geri yaslandım.

"Hemen efendim." Görevli kadın aceleyle fermuarını kapattığı bavulu sehpanın üzerinden indirdi ve yanımdan uzaklaştı.

Karnımın içindeki hafif kramplarla acılı bir nefes çektim içime... gözlerim yeniden Leonardo'ya döndüğünde nihayet konuşmasının bittiğini ve telefonu kapattığını görüyordum.

Fakat bahçenin korkuluklarına yasladığı elleriyle arkası bana dönükken, tepedeki bu evden aşağıya uzanan okyanus manzarasını dalgınca izlediğini görüyordum.

Yavaşça koltuktan destek aldım ve karnımı tutarak belimdeki ağrıyı hafifletip ayağa kalktım.

Adımlarım sürgülü kapılara döndüğünde salondan bahçeye doğru yavaş adımlarla ilerledim.

Leo geldiğimi fark ederek arkasını döndü ve ona doğru yürüyüşümü yüzünde koca bir gülümseme ile izledi.

"Öyle güzelsin ki..." bıraktığı iltifat yüzümde şimarık bir gülümseme yaydı.

"Ya tabi, güzel falan değilim bidon gibiyim..." söylene söylene yanına gittiğimde bana doğru bir adım attı ve elini belime sardı.

Alnını usulca benimkine yasladığında, sessiz bir fısıltı bıraktı. "Çok güzelsin Flora, tanıdığım en güzel kadındın... şimdiyse tanıdığım en güzel anne oldun..."

Sessiz bir iç çekişle bitirdiği sözler yanaklarımda utangaç bir gülümseme yaydı.

"Yalancı..." dedim itiraz eder bir tarlılıkla.

"Sana hiç yalan söylemedim ben... bu konudada oldukça ciddiyim, öyleki seni sürekli hamile bırakmak ve bu şirin halini her daim etrafımda görmek istiyorum..." dudaklarını benimkilere doğru yaklaştırdı ve usulca öptü.

"Sürekli hamile kalamam saçmalama..." kıkırdadığımda, Sus çizgimin üzerinde dolanan temiz nefesiyle içimi gıdıklayan bir fısıltı bıraktı. "Benden bir sürü çocuk yapma fikrine ne oldu... bir sürü çocuktan bahsediyorduk, şimdiden itirazın var gibi..." hafif bir öpücük bırakıp geri çekildi ve sinsi bir sırıtışla beni süzdü.

"Öyle dedim ama, en azından oğlumuz büyüsün, biraz baş başa kalalım ondan sonra... hem o kadarda çok çocukla ilgilenirsem , performansımda bir düşüş yaşanabilir..." alaylı gülüşümle yavaşça eğildi ve aramıdaki boy farkını kapatarak dudaklarını omuzuma bastırdı. "İnan bana seni nasıl tutuşturacağımı biliyorum, o konuda bir sıkıntı yaşamayız, kaldı ki çocuklara yalnız bakman saçmalığıda ne! Sen ve ben Sevgilim, onlarla beraber ilgileneceğiz..." nefesi tenimi ürpertirken nasıl olurda kasıklarımda şehvetli bir yankı uyandırır anlamıyorum...

"Leo..." iniltili sesimle omuzumda hareketlenip içimi gıdıklayan nefesi yavaşça bir emişe dönüştü. Dişlerinin arasında hafifçe baskıladığı ve sıcak diliyle ıslattığı tenim, kadınlığımda sinsi bir sızı yaydı.

"Ahhhh...." İniltim kulağına doğru yükseldiğinde öpüşleri boynuma döndü ve oradan dudaklarıma.

Saniyeler içinde bedenimi okşayan eller beni aç bir ıslaklığa gebe bırakırken o erkeksi bir şehvetle dudaklarımı yiyordu.

"Siktir... bunu planlamamıştım..." ağzımın içine bıraktığı erkeksi iniltiyle beni arkamdaki tırabzanlara yasladı ve bedeniyle hafifçe ezdi.

"G-göbeğimm..." kıkırtılı uyarımla aceleyle geri çekildi, kızaran yanakları ve utangaç bakışlarıyla güçlü bir nefes çekti.

Göğüs kafesi hissettiği şehvetle düzensizce inip kalkarken içimi talan eden Lacivertler yüzümde tutundu.

"Kendimi tutamadım... lanet olsun öyle özledim ki seni... seni öyle özledim ki!" Yüzümü ellerinin arasına aldığında karnıma dikkat ederek yapıştı dudaklarıma.

"İnsanın nefret ettiği birine aynı derecede özlem duyması korkunç bir şey..."

"Benden nefret mi ediyorsun..." geri çekildim ve öpülmekten şişen dudaklarımı onun dişlerinin arasından kurtardım.

"İçerde olduğum her bir gün senden nefret ettim... şimdi değil... şimdi edemem... istesemde edemem... sikiyim kızım ben senin oyuncağın olup çıktım..." yeniden kavradı yüzümü ve alnını benimkine çarptı.

"Bunca zaman kölelerim oldu fakat Flora, ilk kez ben bir kadının kölesiyim artık... " duyduğum şeyle ağırca yutkundum...

"Leo..." genzim sızlıyor, gözlerim mutluluktan doluyordu... söylediği şeyler kalbimi bir kap dondurma gibi eritti.

"Seni çok seviyorum Leonardo..." dedim fısıltıyla.

Güldü Leonardo... sıcacık güldü. Duyduğu bu kelimeyle kızarık yanakları giderek genişledi, bende onun temasına yasladım bedenimi, başımı yüzünü daha net görebilmek için yüzüne çevirdim... gözlerine...

Aşkla bakan gözlerine, gülüyor... gözlerinin içi parlarken bana kıyamaz bir ifadeyle bakıp gülüyor...

Ne kadar aptal olduğumu düşünüyorum şimdi...
O kadar uzun zaman boyunca, bu adamı istedim ki, her şey için geç kalmadık biliyorum ama, çok daha önce böyle mutlu olabileceğimizi bilmek üzüyor işte...

"Seni çok seviyorum Flora..."

EFENDİMİ ARARKEN / +21 (çizgi studioda devam ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin