Daire kapısı öyle yüksek bir gürültüyle çalmaya başladı ki, uzandığım kanepeden sıçrayarak uyandım.
Leonardo'yu yanımda yatarken bulduğumda uyku sersemi bir şekilde olan biten her şeyi anlamaya çalıştım.Kapım yeniden çaldığında, yavaşça kıvrıldım ve iri kolunun altından kalkarak yerdeki tişörtümü üzerime geçirdim.
Adımlarım daire kapısına dönerken başım şaşkınlıkla omuzumun üzerinden geriye döndü.Leonardo öyle derin bir uykudaydı ki , bir yanım onun gece benimle kalmasını şahlandırıp derin anlamlar çıkartıyor diğer yanımsa sarhoş olduğu için sızıp kaldığını fısıldayıp beni rüyadan uzaklaştırıyordu.
Daire kapısını açıp geri çekildiğimde Damon'u elinde sıkıca kavradığı dosyayla karşımda buldum.
Gözlerinden öfke saçarken kirli ayakkabıları ile içeriye bir adım attı ve boştaki elini boğazıma sarıp beni koridorun duvarına sertçe geçirdi.
"Ahhh siktir..." acıyla inlediğimde başımın ardında hissettiğim sızıyla alnını benimkine hızla çarptı ve bağırtısı evin içini doldurdu.
"Sana davayı almayacaksın dedim Lan! Almayacaksın! Neyini anlamıyorsun?!" Salyaları yüzüme sıçrarken hissettiğim keskin ağrı gözlerimi kısmama neden oluyor ve boynumdaki el nefes almamı güçleştiriyordu.
"B-bırak..." çaresizce ellerimi beni duvara yapıştıran koluna attım ve onu geri itmeye çalıştım ama hiç bir işe yaramadı.
"Çekileceksin Flora! Davadan geri çekileceksi-"
Sözleri yarıda kaldığında boğazımdaki el ansızın boşaldı ve alnımın üzerindeki yüzü benden hızla uzaklaştı. Uzaklaşmak zorunda kaldı.
Leonardo ne zaman kalkıp bize gelmişti bilmiyorum ama Damon'un yakalarını kavrayıp onu bir poşet gibi yere serdiğinde dizini boynuna bastırarak yerde çırpınmasına neden olmuştu.
"Ellerini bir daha onun üzerinde görürsem!" Hızla kolunu kavradı ve tereddüt bile etmeden terse çevirdi.
Koridora yayılan kırılma sesi ve Damon'un acılı çığlığı beni hayrete sürüklerken , Leonardo dizini yerdeki çelimsiz adamın boynundan geri çekti ve onu kırık kolundan kavrayıp ayağa kaldırdı. Boğazını saran iri eliyle yanımdaki duvara öyle hızlı çarptıki, duvarın titrediğini hissettim.
"Çevir Lan kafanı Ona!" Beni göstererek Damonun acılı yüzünü bana çevirmesini emrettiğinde, bir çocuk gibi ağlayan Damon acıyla kasılan yüzünü bana çevirdi.
"Bu kadına bir daha yaklaşırsan! Bir daha ellerin onun üzerinde olursa, bu kez kırılan yalnızca kolun olmayacak! Duydun mu?!" Bağırtısı kulaklarımı zorlarken hayretler içinde bakışlarım yüzüne döndü.
Şakakları öfkeden titriyor, belirgin çene kası geriliyor ve gözleri korkunç bir vahşilikle parlıyordu.
Dün gece kollarımda bir çocuk gibi uyuyan adam bu adam değildi... olamazdı... bu gördüğüm korkunç bir canavardı..."Leonardo boğulacak... bırak artık..." titreyen korkulu sesimle beni duymuyor gibiydi...
Bakışlarım Damona döndüğünde yüzünün morardığını, tükürüklerinin ağzından dışarıya çıkmaya çalışırken nefes alışlarının kesildiğini hissediyordum. Gözleri kıp kırmızı ve yuvalarından çıkmak üzereydi.
"L-leo ölecek yapma..." elimi Onun Damonu boğazından yakalayan koluna attığımda, bir trans halinden uyanır gibi kendine geldi ve kolunu hızla Damonun boynundan geriye çekti.
Dizlerinin üzerine düşen Damon, tıpkı cansız bir beden gibi serildi koridora.
Hzıla yere eğildim ve yüz üstü yere kapaklanan Damonu yavaşça geri çevirdim. Nefes alışlarını kontrol edebilmek için kulağımı dudaklarına yapıştırdığımda, kısık bir iniltiyle can çekişir gibiydi.
"Ölüyor!" Sesim çığlıkvari bir tizlikte evde yayıldı, bakışlarım Leoya döndü. Bir şey yapmasını istedim... bir şey. Tamam, Damon dünyanın en iyi adamı değildi ama ölmeyi kim hak eder... lanet olsun...
"Bir şey yap..." cılız sesimle ondan yardım isteyen bakışlarımı öfkeyi hala sıcakça taşıyan gözlerinde gezdirdim.
Yere eğilip yüzünü tokatladığında Damonun hiç bir tepki vermediğini görüyordu ama tokatlamaya devam etti. Öyleki parmak izleri yüzünde çıkıyordu ama hiç bir vicdani muhasebe göremedim lacivertlerinde.
"Ne yapıyorsun! Bırak!" Gövdesinden geri ittiğimde sendeledi ve geriye düştü. Az önce bir canavar gibi sağa sola saldıran koca beden tek dokunuşumla yere bırakıyordu kendini.
"Canavarsın sen... ölüyor. Resmen ölüyor... lanet olsun senin sorunun ne! Sorunun ne Leonardo!" Azarlayıcı sesimle Damon kesikçe öksürmeye başladı.
"Damon..." ellerimin arasına aldığım yüzüyle yavaşça saçlarını düzelttim ve başını kucağıma koydum.
"İyisin... merak etme iyisin tamam mı? Bak bana..." yüzünü okşarken kısıkça açılan gözleri yüzüme doğru aralandı...
"S-su..." titreyen mor dudakların benden istediği şeyi yapmak için hızla kalktım oturduğum zeminden, başını yavaşça yere bıraktığımda oyalanmadan mutfağa doğru koştum.
Raftan çektiğim bardağa sürahiden doldurduğum suyla beraber titreyen ellerimi sakinleştirmek için kendime komutlar veriyordum ama işe yaramıyor gibi.
Koridora geri döndüğümde Damonu yerde kıpırdanırken buluyordum, fakat Leo yoktu.
Bakışlarım açık daire kapısına döndüğünde onun çoktan gittiğini anlamıştım...
Gitmişti... fakat belkide en iyisi bu olacaktı.
Kontrolsüz bir adamla kaçak göçek bir ilişki yaşamak beni sadece korkutur..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFENDİMİ ARARKEN / +21 (çizgi studioda devam ediyor)
Romantik" lütfen! Flora, bana İsmimle seslenme." Uyarıcı sesiyle çenesinin gerildiğini hissedebiliyordum. "Ne dememi beklerdin? Adın bu değilmi." Hızla tezgahın üzerine zıpladım ve oturdum. Bacaklarım aşağıya sarkarken bakışları kısa şortta tutundu. "İsmim...