2- uzay zamanda bükülme

533 39 4
                                    

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

iyi okumalar!

🌿🌊


2. BÖLÜM

Onu ilk gördüğüm anı hatırlıyorum...

Aldıkları sayının mutluluğuyla yüzüne yayılan gülümsemesinin bulaşıcılığı varmış gibi bana da sıçradı ve dudaklarım istemsizce kıvrıldı. Birden beni buldu gözleri. Sanki ben ona seslenmişim gibi bir anda bana baktı.

O anda uzay-zamanda bükülme yaşandı ve zaman yavaşladı.

Kütleçekim kuvveti zamanın akışını etkiler. Kütleçekim alanı ne kadar güçlüyse, zaman o kadar yavaşlar.

Fizik dersinde hiç başarılı olamamıştım, ancak Einstein'ı ilk kez bu kadar iyi anlıyordum.

Zamanı bir karadelik ya da dev bir yıldız yavaşlatmazdı her zaman. Bazen, bunu bir insan yapardı.

İşte, Einstein'a söyleyecek bir şeyim olmuştu, eğer duysaydı çok şaşırırdı.

Bana baktığı anda zamanın akışı bir lütuf gibi yavaşladı, sesler uğultu halinde geri plana atıldı, çevredeki herkes bulanık bir resim gibi flulaştı. Sadece o vardı. Ona bir şeyler söyleyen arkadaşına hiç tepki vermezken, sahanın diğer tarafına doğru koşmaktayken, aldığı sayı için gülümserken hâlâ bana bakmakta olan o...

O da aynı şeyi hissetmiş miydi?

Kütleçekim alanı ne kadar güçlüyse, onun dışında kalan evren de o kadar anlamsızlaşır mıydı? Fizik kurallarının bununla ilgili de söyleyecek bir şeyleri var mıydı yoksa bu başka bir bilim dalının alanına mı giriyordu?

Siyah saçları, terlediği için geriye doğru yapışmıştı. Tam bir basketçi gibi çok uzun boyluydu. 1.90'ın üzerinde ya da o civarda olduğunu tahmin edebiliyordum. O, Özgü gibi bronzlaşmamıştı, pürüzsüz teni hâlâ beyazdı. Sanki bir mermerden oyulup şekillendirilmiş gibi görünüyordu.

Belirgin çene hattı, biçimli burnu, güzel gülüşünü çevreleyen dolgun dudakları ve inci gibi dişleri vardı. Altın oran... Onu gördükten sonra sadece Einstein'a değil, Leonardo Fibonacci ve Leonardo Da Vinci'ye de söyleyecek birkaç şeyim olmuştu.

Göz rengini seçemiyordum.

Sadece uzun boylu değildi, aynı zamanda kas yapısı da epey gelişmişti. Üzerindeki gri tişörtün kollarını kesmişti ve bu sayede kolları tamamen açıkta kaldığı için bunu rahatlıkla görebiliyordum. Basketbolu sadece hobi için oynamadığına bahse girebilirdim.

Altında bol bir basketbol şortu vardı.

Bana baktığı için ona atılan topu görmedi. Top göğsüne çarpıp sekti ve rakip takım oyuncusu topu kaptı. Ben de aynı anda Özgü tarafından yan tarafımdan dürtüldüğümde zamanın akışı yeniden normal seyrine döndü.

Takım arkadaşları ona isyan edip, neye baktığını görmek için bana baktılar. Onun dikkatini dağıtan şeyin ne olduğunu sadece takım arkadaşları değil, diğer takımın oyuncuları da merak etmişti. Bir anda sahadaki herkesin ilgisi bize dönmüştü.

Özgü, "Sevgilim kesinlikle o tarafta değil ama sen beni zaten duymadın, değil mi?" dedi.

Basketbolcu ve ben, ikimiz de sarhoşluktan ayılırmış gibi silkindik ve içinde bulunduğumuz ana geri döndük.

Bir anda çevrede bulunan kişilerin neredeyse hepsinin ilgi odağı olmuştuk. Bana baktığı için ona atılan topu görmediğini ve kaptırdığını herkes fark etmişti. Olayı görmeyenlere de yanlarındakiler fısıldadı.

Defne ile DenizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin