16. sonsuza kadar

169 15 2
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.
İyi okumalaaar

🌿🌊



Yeni yıl, yeni umutlar derler.
Bizim yeni umutlara ihtiyacımız yoktu, ihtiyacımız olan her şeyin hayal dahi edemeyeceğimiz kadar fazlasına sahiptik. Yeni yıldan dileğim; yeni umutların ihtiyacı olanlara gitmesiydi.

Kafenin bahçesinin bir kısmı cam sera tarzında kapatılmıştı. Denizci fenerleri sarı, yumuşak bir ışıkla içeriyi aydınlatıyordu. Tavandan sarkan kocaman saksılardaki aşırı büyümüş iç mekan bitkileri ve serayı sarmış sarmaşıklar ile masal bahçesi gibi olmuştu kış bahçemiz.

Dışarıda duran arabanın sesini dikkatle dinleyip gülümsedim. "Deniz'lerin arabasın sesi."

Oradaki herkes; annem, babam, dedem, Özgü, Özgü'nün annesi Tülay teyze, babası Dündar amca, anneannesi Adile teyze ve dedesi Mümtaz amca aynı anda gülüp, "Yok artık!" tepkileri verdiler.

Şaşkın bir gülüşle onlara baktım. "Ne? Ne oldu?"

"Arabasının sesini de mi ezberledin?" dedi Tülay teyze benimle eğlenerek.

Utancımdan yanlarından kaçmak için kapıya doğru yürüdüm. "Utandırmayın beni."

Arabasının sesi neydi ki, ben onun adım seslerini bile ezberlemiştim.

Tahmin ettiğim gibi büyük kapıdan içeri Deniz ve babası Vedat amca girdi.
Kapalı alana doğru yürürlerken kapıda onları beklediğimi gören Deniz gülümsedi ama bir gerginlik sezdim.

"Hoş geldiniz," dedim yaklaştıklarında.

Bir şey yokmuş gibi gülümseyen yüzlerle, "Hoş bulduk," dediler aynı anda.

Vedat amca içeri geçerken Deniz kapıda, yanımda kaldı.

"Bir sorun mu var?" diye sordum fısıldayarak.

Belli etmemeye çalışarak gülümsedi ama bu daha çok belli etti. "Ne sorunu? Yılbaşını en yakın arkadaşlarımın ve sevgilimin ailesi ile kutlayacağım. Sorun mu olur bu gecede?"

Dikkatle yüzüne baktım. "Belli etmemeye çalıştığında daha çok belli ediyorsun."

Pes ettiğinde gülümseyen yüzü düştü. "Babamla kavga ettik gelirken."

Babası ile kavga etmedikleri gün zaten nadirdi ama belli ki ciddi bir kavgaydı bu seferki. "Ne oldu?"

"Boş ver. Her zamanki şeyler."

Şu an ona sarılıp öpmek istiyordum ama zaten son derece anlayışlı olan ailemin sınırlarını daha fazla zorlamak istemiyordum. "Anlatmak istersen her an her saniye dinlerim, biliyorsun değil mi?"

Deniz canımı sıkmamak için içine atmayı seçerdi genelde. Ben de bunu hep anlar, canımı istese de sıkamayacağını söylerdim. O yüzden bunu sık sık hatırlatmam gerekiyordu. Onun sorunları canımı sıkmazdı. Sadece onun üzülmesine, canının sıkılmasına sıkılırdım.

Bakışları kısaca babasına gidip geldi. "Bu akşam dikkatli içmesini istedim diye kıyameti kopardı. O nerede nasıl davranması gerektiğini bilmiyor muymuş, ben kimmişim ki onu uyarıyormuşum... Dünya kadar şey saydırdı yine."

Tek elini tuttum. "Üzgünüm sevgilim."

Bakışları yere eğildi. Böyle durmasını sevmiyordum. Hep o dik ve ona çok yakışan hafif küstah tavrı ile durmasını istiyordum ama ne zaman babası söz konusu olsa başı böyle eğiliyordu.

Defne ile DenizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin