Bora , elinde ki rakı bardağındaki son yudumunu alıp arkasına yaslandı. Mahallede bir meyhane vardı. Bu meyhaneye arada gençler ve orta yaşlılar iki üç bardak bir şey içip demlenmeye gelirlerdi. Bora ve arkadaşlarınında uğrak mekanlarıydı.
Emre boşalan bardakları doldururken " Toprak uslu durmuyor mu artık?" Diye sordu elalarını Boraya dikerek. "Yok be oğlum sıpanın eli kolu rahat durmuyor ki artık o kodumun okulunda kimlerle takılıyorsa bozdular çocuğu" dedi sigarasının dumanını üfleyerek. Mehmet "Ya abi büyüyor artık 17 yaşında. Hatırlasanıza bizim o zamanlarımızı bizde dünyayı biz yarattık havalarındaydık. Normaldir düzelir zamanla." Dedi. Ağır ağır kafasını salladı Bora. İş telaşı, annesinin bakımı ve bu Topragın yaramazlığı yoruyordu Borayı. "Gül Teyze bir kız bulmuş. Kızın kimi kimsesi yokmuş böyle hastalara yaşlılara gidip yatılı olarak bakıyormuş." Dedi Emre. Bora ara ara annesinin bakımı için sağ sola birileri sordururdu. "Kimdir necidir iyice bir araştıralım ona göre gelsin." Çok düşkündü anasına öyle herkese emanet edemezdi. Son yudumununu da içip " hadi bana eyvallah. Sizde çok abartmadan evinize gidin." " otursaydın be erken daha evde hanımın mı bekler?" Dedi mahmut ve kapasına tokatı yedi. "Kes tatavayı kalırsın elimde" çıktı meyhaneden Bora. Kafası bir dünya düşünce ile doluydu. Ev, anası, Toprak ve en büyük sıkıntısı para. Girdi evine giden kestirme yola. Karanlıktı falan ama uzatamazdı yolu bir hayli yorgundu zaten. Omzuna atılan omuz ile daldığı düşüncelerden uyandı. " dikkat etsene be kardeşim" karşısında daha 19 larında oldugu belli olan sarisin cocuk " pardon abi görmemişim" diyip devam etti yürümeye. Az daha yürüdü Bora biri daha carpti omzuna " hay sikicem kimse mi yurumeyi bilmiyor bu amina kodugumun yerinde" dedi. Bu sefer 30 larında bir adamdı ona carpan "pardon birader " diyip oda geçti yanindan. Bora daha iki adimi anca atmisti ki biri daha carpti omuzlarina "siktim simdi yedi ceddini" desede o daha elini kaldiramadan arkadan iki kisi kollarini tutmustu. Baktı kollarını tutanlara demin ona carpan iki kisiydi. Karsisinda bir gözü boydan boya yara izli sakallı bir adam vardi. "Sen misin Bora?" Diye sordu. "He benim noldu?" "Sana Aynalı Reco abimin selamı var." Diyip elindeki bıçagı sapladı iki üç kez karnına. Sonra üçü birden uzaklaştı Borayı duvarın dibine atıp. "Kim lan bu Aynalı Reco?" Yarasına elini bastırdı. Çok kan akıyordu cebinden telefonunu cikarip Emreleri aramak istedi ama cebinde ne telefonu ne de cüzdanı vardı. " Orospu çocukları" diyerek tısladı. Aşırı kan kaybetmekten yorgun düşse de açık tutmaya çalışıyordu gözlerini. Doğruldu yavaşça. Duvara tutuna tutuna yürmeye devam etti. Evinin olduğu sokağa girdi az kalmıştı evine. Eğer evine giderse yarayı temizleyip kanı durdurabilirdi. Zira çok yapmıştı bunu kolay ulaşmamıştı bu güce. Arkasından Akının "Hey deli fişek" diye bağırıdığını duysa da dönüp bakmadı bir de onunla dalaşacak gücü yoktu.
Akın yerdeki kanları ve Boranın iki büklük halini görünce şaşırıp koştu yanına "ne lan bu halin? Kimse bulaştın yine?" Diyip Boranın koluna girdi. "Akın var git yoluna uğraşma söz yarın ben gelip uğraşırım seninle" "Bebe cırlama iki dakka ölcen kalcan şahit tutacaklar beni" Bora herne kadar direnmek istesede ağzını açacak derman bulamadı kendinde. Akın'ın adımlarına ayak uydurmaya ve gözlerini açık tutmaya zorladı sadece kendini. Akın evinin kapısına gelince Borayı yere bırakıp kapıyı açtı. "Hadi Bora kalk geldik gir içeri." Bora ağzının içinde bir şeyler mırıldansa da kaldıramadı kendini yerden. "Hay senin ben yapacağın işe" diye sinirle soluyup kucakladı borayı. Bora kafasını Akının omzuna koyup mırıldanmaya başladı. "Ayna...rec...ah..." her mırıltısında nefesi Akın'ın boyununa gelip huylandırıyordu Akın'ı. "Sus be bebe ne konuşasın varmış. Ne dediğin de anlaşılmıyor ki" diye söylensede uyumaması için konuşturması gerektiğini biliyordu. Merdivenleri adımlarken "Bora bora bak bana bi hele ne dicem" "hı..." " sence bu sene beşiktaş şampiyon olur mu?" "Hayı..." "Sence babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?Sonunda eve girip onu koltuğa yatırdı Akın. Önce ellerine yüzüne dokundu, teni buz gibiydi Bora'nın. "Bora bana bak,şş orman gözlü aç bakalım gözlerini" açtı akın yeşil gözlerini aklarına kızıllar çökmüştü. "Şimdi tişörtünü çıkarıcam tamam mı?" "Hıhı" dikkatlice canını yakmadan çıkarmaya çalıştı. Hemen banyo dolabindan ecza çantasını getirdi. Önce güzelce temizleyip sardı yarasını Bora'nın. Sürekli saçma saçma sorularla uyanık tutmaya çalışıyordu Bora'yı. "Bebe bak hele şimdi pantolonunu da çıkarcam sonra her yerine bulaşan kanı silecem emi?" "Hıhı.." yavaşça çözdü Akın kemeri. Yine yavaşça kalçalarından indirdi pantolonu. Eline değen kalçalardan ne kadar garibine gitsede dalga geçmeden duramazdı Akın. "Sende ki göt eskort Merve'de yok lan" diyince Bora da kıkırdadı. Akın Bora'yı koltuğa güzelce yatırıp üstünü örtü. Ağrısı içinde ilaç verip karşı koltuğa uzandı.Umarım hoşunuza gider. Gitmeyen beğenmediğiniz veya beğendiğiniz yerlerle ilgili yorum yapın lütfen ballar 🖤
İşimiz bitti düldül...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Fişek B×B
Teen FictionBirbirinden nefret eden iki mahalle abisi. Ya birbirine aşık olursa.... ! +18 yaş içerik ! B×B Eşcinsel