Deli Fişek B×B

-58-

Aradan günler geçmiş Canı zar zor evde tutabilmişlerdi. Yine herkes Akınlarda oturuyordu. Can "bak abi Allah'ını seviyorsan sal lan beni artık. Bak iyiyim kaç hafta geçti. Bırak bulalım şu adamları. Sıkalım kafalarına tek kurşun." Dediğinde bora ona hak verir gibi " doğru diyor akın. Mehmet zaten bir suredir elamanı takip ettiriyor. Binelim tepesine işte." Dediğinde Kenan araya girdi "bence biraz daha beklemelisiniz. Bu küçük bir çivi batması değil ki. Adamın kafasını mermi yaraladı. Tamam intikam hoş şeyde hani can bu." Dedi. Herkes ona tuhaf tuhaf bakarken Mehmet "oha sen uzun cümleler kurabiliyormuşsun ya." Diyerek güldüğünde Kenan ona göz devirdi. Akın "Kenan da haklı abi. Orda her şey olabilir. Bu çocuğun canını bir daha mı hiçe sayacaz?" Dedi. Can her ne kadar yalan olduğu belli olsa da "söz veriyorum arkada kalcam la. Güven azıcık şu kardeşine." Dedi. Akın uğradığı yenilgiyle kendini koltukta geriye doğru bıraktı. "İyi amınıza goyayım. Sik kırıkları sizi." Dediğinde bora ağzına vurdu. "Ayıp lan nasıl küfürler bunlar böyle." Dediğinde akın "senin vurman ayıp değil ha? Öp bakayım vurduğun yeri." Diyerek dudaklarını uzattı. Bora tam dudaklarını öpüyordu ki yere düşen bardak sesiyle ikiside olduğu yerde sıçrayıp sesin geldiği yöne baktı. Kenan düz bir ifadeyle "kusura bakmayın elimden düştü." Diyerek yerdeki büyük parçaları topladı.

Mehmet oturduğu yerden öne doğru kayarak "evet abiler. Fotoğraftaki lavugun kim olduğunu öğrendim. İsmi Karan Çakıl. 23 yaşında. Karşıyaka'da oturuyor. Çevresi geniş barlar mekanlar bundan soruluyor her yerde var. İşsiz gözüküyor ama abilerinin dediklerini yerine getirerek para kazaniyormuş.

Derin bir nefes alarak devam etti. "Zayıf noktası seks. Genelde gay barda takılıyor orada bulduğu erkekleri evine götürüyor." Dediğinde Burak "adamı yakalamak için gay bara gidelim. Ordan evine. Diğerleri de eve giren kapıyı açınca üstüne atlasın." Dedi. Bora bir süre hafif çıkmış sakallarını okşayıp "mantıklı bir plan. Ama bara kimi göndericez? Toprak olmaz onu başta ele. Can da topraktan dolayı olmaz. Ben ve akın olmaz ismimizi duyman yok. Mehmet bu aralar orada çok takıldı illaki görülmüştür olmaz." Dediğinde tüm gözler buragin üstüne döndü. "Ne bakıyonuz be bana? Yüzümde bir şey mi var?" Dedi. Mehmet yanağından makas alıp "hani hep dersin ya bebek gibiyim..." Akın "okyanus gibi gözlerim var." Can "süt gibi tenim var." Dedi sırayla. Burak duydukları ile şımarıp "ayyy evetttt de ne alaka şimdi?" Dedi. Bora "şu alaka sen gidiyorsun." Diyerek kollarını göğüsünde birleştirerek arkasına yaslandı. "Ay ben yapamam gülesim gelir." Desede bir şekilde o gün o plan yapıldı.

Plan basitti. Burak içeri girecek. Karan Çakılın radarına takılacak. İşi bağlayıp eve gitmelerini sağlayacak. Eve kadar diğerleri onu takip edecek ve burağın işareti ile içeriye dalacaklar. Gayet basit... Yani...

Ertesi gün saat 9 da barın iki sokak ötesindeki sokakta buluşmuşlardı. Burak "ay bakın ben çok gülerim. Ciddi olamam ki. Hem ne belli adamın sarışın sevdiği? Ya istemezse beni?" Diyerek taramalıya bağladığında Efe onu kollarından tutup kendine çevirdi. "Sakin ol menekşe gözlü. Bu gözlerle tavlayamayacağın kimse yok. Korkma da biz seni hep izliyor ve dinliyor olacağız." Dediğinde Burak burnunu çekerek "doğru söylüyorsun. Ayrıca sarışın sevmemek ne? Bal gibi lokum gibi çocuğum. Beni beğenmiyorsa döndürüp kendi popişkosuna sokabilir." Diyerek saçlarının önünü arkaya doğru taradı parmaklarıyla. Özgür "yinede çok abartma Burak. Adamın altına girme bak." Dediğinde Burak "belki üstte olur onu sürerim yahu." Diye güldüğünde özgürden sağlam bir şaplak yedi. "Amacın oraya gidip birini bulmak değil. Amacın onu eve sokmak Burak unutma." Dedi. Akın "doğru söylüyor bak. Doğru düzgün dur. Baktın saçma sapan seyler yapıyor seni tedirgin ediyor hemen belli et bize. Biz seni daima izliyoruz. Bir şey olursa hemen belli et." Dediğinde Burak oflayarak "ay tamam yahu. Anladım anladım. Sevişme. İlgi çek. Eve at. İşaret ver. Basit işte." Dediğinde bora omzunu pat patlayıp "afferin afferin. Zeki çocuk ya bu. Hadi git şimdi on dakikaya o da orada olur. Barın önüne otur." Diyerek son direktiflerini de verdi.