Akın gözlerini açtığında burnuna boranın kokusu doldu. Bir an nerede olduğunu anlamasada sonra dün olanlar yavaş yavaş aklına düştü.
Olduğu yere biraz daha sırnaştı, kollarını daha sıkı doladı Bora'ya. Belki ilk ve tek fırsatı olabilirdi boranın kokusuna doymak için.
Bora gözlerini açtığında hemen uyuyor taklidi yaptı akın.Bora yavaşça önce sağına soluna sonra da göğüsünde uyuyan çocuğa baktı. Sırıttı akını görünce. Öyle masum öyle huzurlu uyuyordu ki akın bora bunu bir süre sadece izlemek istedi. Ne yapacağını bile bilmeden sadece izledi genç adamı. Saçlarını oksadı. Gülünce beliren gamzesinin yerini okşadı.
Huzurlu bir kaç dakikanın ardından boranın telefonu çaldı. Akın mırıldanıp daha çok sokuldu Bora'ya. Biliyordu ki bora onu bırakıp gidebilirdi. Bora sehpadaki telefona akını rahatsız etmeden ulaştı.
~Oziim arıyor~
B: ne var ozan?
O: sanada hayırlı sabahlar aşkım
B: ne var ozan?
O: size geçeceğim yarım saate uyandın mı diye sormak için aradım
B: evde değilim ben geçme bize
O: haa tamam Emre'lere mi geçeyim Mehmetlere mi?
B: hiç birine ozan
O: nerdesin o zaman aşkım
B: akınlardayım
O: pardon?
B: bugün seninle buluşmamız lazım saat 6 gibi Emre'lerde olursun.
O: tamam canım öpüyorum seniAkın duyduklarını sindirmeye çalıştı bir süre. Tamam beklemiyordu bir anda boranın ona donmesini ama umut etmişti ya. Sonra gözlerini açtı yavaşça. Yerinden doğruldu oturur pozisyona geldi. Bora "uyandırdım mı? kusura bakma yat istersen az daha." Dedi onu rahatsız etmekten duyduğu pişmanlıkla. Akın kafasını iki yana sallayıp kızarmış gözlerini dikti Bora'ya. "Yok sen uyandırmadın. Kendim uyandım sorun yok." Diyerek kalktı koltuktan.
Bora "Akın ben sana bir şey söylemek istiyorum." Dediğinde olduğu yerde durdu akın. Arkasını bile donmeden "dün yaşananları unut. Bana acıma. Avutulmaya da ihtiyacım yok. Kahvaltı hazırayacağım istersen gel ye. Menemen yapacağım seversin." Dedi ona bakmadan giderken.Bora akının arkasından hızlı hızlı yürüdü. Onu durdurup düşündüğü gibi olmadığını onun da aynı duyguları beslediğini söylemek istiyordu.
Ama iki genç mutfağa girdiği an öpüşen Can be Toprağı görmeyi asla beklemiyordu.İki genç adam anın verdiği şokla sadece karşılarındaki manzara bakakaldı. Canın bir eli toprağın belinde diğeri kalçasında, toprağın bir eli canın omzunda diğeri de boynundaydı. İkiside aynı anda gözlerini öpüşen gençlerden çekip birbirine baktılar bir süre. Ne diyecek ve yapacaklarını bilmeden.
Onları ilk fark eden Toprak oldu. Toprak dibindeki çocuğu itip Bora'ya doğru döndü.
"A-abi düşündüğün gibi değil açıklayabilirim." Dediğinde Can'da onları fark etmişti. Can "açı-ıklayabilir evet. Açıkla toprak." Diyerek toprağa baktı. Akın Bora'ya dönüp " açıklar tabi. Hatta ben açıklayayım haberin yok senin Can kulak burun boğaz doktoru. Tedavi yöntemi farklı tabi tedavi ediyordur Toprağı. NE SAÇMALIYONUZ LA SİZ? NASIL BİR AÇIKLAMA YAPABİLİRSİNİZ Kİ?" Diye sesini yükselttiğinde Toprağın anında gözleri doldu. Bunu fark eden Can sinirle toprağın önüne geçti. "LA BANA BAK HELE! NİYE BAĞIRIYON LA SEN? ÇOCUĞU NİYE AĞLATIYON?" "Can karşında kim olduğunu unutma tek yumrukla canını alırım abim." Dediğinde iki kardeş burun buruna gelmişlerdi.
Bora akının kolundan tutup çekti. "Akın sakin ol. Can sende Toprağı bir lavaboya götür yüzüne su çarpın. Sende sakinleş ikiniz de sonra salona geliyorsunuz." Diyerek kolundan tuttuğu akını salona sürükledi.Bora akına dönüp "lan hiç anlamadım ya ben. Oysa toprakla yakınız sanırdım." Dedi yeşillerini halıya dikerken. "La bebe ben aslında çaktıydım ama yakıştıramadım biliiin mi? Dedim ben abisine bu bebe kardeşine vurulmuş olamaz ya." Dediğinde bora kıkırdadı. "Sinirlenince kayan şiven çok güldürüyor beni." Dediğinde Akında gamzesini göstere göstere gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Fişek B×B
Dla nastolatkówBirbirinden nefret eden iki mahalle abisi. Ya birbirine aşık olursa.... ! +18 yaş içerik ! B×B Eşcinsel