MEVZU VAR DEDİLER GELDİK
MEHMET : şimdi size üç sorum var
1.Beni kim kapımın önüne attı?
2. Yüzümde neden kocaman bir el izi var?
3. Nasıl kardeşsiniz?BORA : içmeyi bilmiyorsan içmicen hacı
Ben dedim Emre'ye bırak diye
Siktirip gitseydin evine
Tokadı da ayıl diye Emre attıMEHMET : LAN BEN ÇÖP POŞETİ MİYİM?
Kapının önüne bırakmak ne
Ayrıca ayıl diye böyle mi tokat atılır ?
Domaltip sikseydiBORA : memoli
Sen susunca daha çekilir bir insan oluyon
Sus abim sen hadi
Emre nerde bu arada saat kaç oldu uyuyor olamazMEHMET : vicdani rahat mı acaba Emre beyin
EMRE : Yaxşı çox rahatdır
Sən o silləyə layiqsənMEHMET : sille ne be
Biz senin gibi Azerice bilmiyoruz hacı
Biraz dikkatBORA : sillə tokat demek kardeşim
EMRE : qoy ağzın bal yesin
MEHMET : kırıcısınız
EMRE : 🫶🏻
BORA : mahalleyi çok boş bıraktık bu aralar.
Bir iki saate inelim her şey yolunda mı bakalımMEHMET : okey daddyy
EMRE : senden adam olmaz
BORA : +1
***
Sözleştileri gibi buluşmak için Bora evden çıktı. Uzun zamandır mahalleye de adam akıllı inmiyorlardı.
Onlara göre mahalle namustu. Öyle görmüş öyle büyütülmüş gençlerdi bu çocuklar.
Bora geçerken her esnafa selam verir iki uç laflardı. Çok sever çok da sevilirdi yeşil gözlü genc.
Kahveye geldiğinde kapıdan girdi ve oturan herkese hitaben "selamın aleyküm ahali." Diyerek selam verdi. Herkeste ona hemen selam verdi. Her zamanki masada Akınları görünce tam gülümseyip yanlarına gidecekken Mertin de orada olduğunu görünce "Hamza abi ben dışardayım çay gönderirsin." Diyerek kahvenin dışındaki masaya geçti.
Gelen çayını yudumlarken bir yandan da gelen geçenle sohbet ediyordu. Yanına ilk gelen Emre oldu. Emre "selamın aleyküm kardeşim." Diyerek kafa tokuşturup oturdu masaya.
Bora "memoli nerde?" Diye sorduğunda Emre gülüp "mahallede çocuklarla maç yapıyormuş gelir birazdan." Dedi. Ara ada küçük çocukları mutlu etmek ve ricalarını kırmamak için onlarla maç yaparlardı.
Bora Emre'nin boynuna bakınca morluk gördü. "Noldu lan senin boynuna?" Dediğinde Emre unutmuş olduğu gerçeği hatırlayıp içinden koca bir siktir çekti. Kafasını kahvenin içine doğru döndürdüğünde özgürle göz göze geldiler. Özgür hafifçe gülümseyip başını salladı. Emre de aynı karşılığı verdi.
"Bilmiyorum ki kanka eve giderken herhalde çarptım bir yere." "Boynunu mu?" "He boynumu."
Bora inanmasa bile özel hayatını sormazdı kimseye.
Mehmet gelip sandalyeyi ters çevirip oturdu. "Selam benim kötü günlerimi daha da kötü eden biricik dostlarım." Dediğinde bora göz devirdi.
Emre, Mehmetin eliyle yanağını çevirip dün vurduğu yere baktı. Kızmakta biraz haklıydı. Kıpkırmızı el izi çıkmıştı çocuğun yüzünde.
"Şaheserini izliyorsan durma devam et be kardeşim." Dedi. Emre elini çekip "abartma hiç bir sey yok. Ama hak ettin yani amına koyayim susmadın ki sürekli bir şarkı bir şarkı."
"Şarkı söylemek de suç olmuş memlekette be." Dedi Mehmet. Böylece bir tartışmanın fitili de ateşlendi.
Tam o sırada onlara koşarak gelen bir çocuk boranın tam önünde durdu. "BORA ABİ KOŞ!" Diye bağırdığında bora ayağa kalktı "noldu lan ?" "Alt mahallede can abiyle toprak abi Selçuk'larla kavga ediyorlar.Akin abi nerde ona da söylemem lazım." Dediğinde Bora hızlıca içeriye girdi "AKIN GEL AMINA KOYAYİM." Diye bağırıp dışarı çıktı koşarak.
Akın ne olduğunu anlamasada oda hızlıca koşmaya başladı arkasından.
Alt mahalleye geldiklerinde Selçuk denen it ve onun yancıları ellerinde ki sopalarla Toprak ve Canı dövüyordu.
Akın bunu görünce "YEMİNİME SİZİ PİS EDECEM LA ! SELÇUK MEZAR YERİNİ BELİRLE OĞLUM ECELİN GELDİ ECELİN!" Diyerek önüne gelen ilk çocuğa salladı yumruğunu.
Bora direkt olarak Selcugu hedef aldı. Onun elindeki sopayı alıp bu sefer o vurmaya başladı ona. "HOŞUNA GİTTİMİ OROSPUNUN DÖLÜ? BÖYLE Mİ VURUYORDUN LAN KARDEŞİME?" Diyerek var gücüyle çocuğa vuruyordu.
Özgür Canın başındaki çocuğa "gel abisi bak ne var bende" diyerek ona sağlam bir yumruk indirdi.
Burak Mehmet'e dönüp " hangisini istersin?" Dediğinde Mehmet "şu kara marsık benim dokunursan seni de üstüne koyar doverim." Diyerek kara marsık diye hitap ettiği esmer oğlana doğru gitti. Burak da "iyi sen bilirsin." Dedi ve esmeri kormaya çalışanı dövmeye başladı.
Emre yerde kanlar içinde yatan canı ve toprağı kenara doğru çekip "iyi misiniz lan?" Dediğinde toprak ses vermezken Can "toprak iyi mi?" Dedi. İkisinin de ağzı yüzü tanınmayacak haldeydi.
Emre canı telaşa sokmamak için "iyi koçum iyi. " diyerek cebinden çıkardığı telefonla ambulansı aradı.
Toprak biraz biraz kendine geldiğinde "sikicem can seni biliyon demi?" Dedi. Can bunun üzerine güldü ama gülüşü acılı bir inleme ile sonlandı. "Sikersin sonra sözüm olsun."
Emre ikisini orada bırakıp kavgaya geri döndü. Özgüre iki kişi saldırıyordu. Her ne kadar özgür halledebilecekte olsa yorulmuştu ve bu yüzden bir kaç yumruk yiyordu.
Bora Selçuğun kafasını yere bastırıp "BENİM KARDEŞİME BENİM MAHALLEMİN ÇOCUĞUNA EL KALDIRMAK NE LAN? YÜREK Mİ YEDİN LAN SEN? ALAYIM Mİ CANINI?" Diye bağırıyordu. Kendini o kadar Selçuğa kaptırmıştı ki yandan gelen yurmugu göremedi ve yere düştü. Üzerine çıkan adam ona var gücüyle girişirken Selçuk zorlanarak da olsa ayağa kalktı. Pantolonundan çıkarttığı silahı boraya doğru hedef aldı.
Tam tetiğe basacağı sırada Akın ondan önce davranıp belindeki silahi çıkarttı ve selcugun eline sıktı.
Sesle birlikte herkes Akına döndüğünde akın burnundan akan kanı silip boraya bakarak "gene hayatını kurtardım be bebe nolcak bu iş?" Dedi gülerek. "Adamsın yavrum." Diyerek oda karşılık verdi gülümsemeyle.
Bir kaç dakikanın ardından hem ambulans hem de polis gelmişti olay yerine.
Arabadan polis memuru Vedat inince karşısındaki manzaraya baktı." Bende tam diyordum Akın bey ve Bora bey kaç zamandır yoklar ne oldu bunlara." Adam yıllardır bu ikisinin vukuatlarıyla uğraşıyordu. Bora yattığı yerden kalkıp "bu sefer haklıyız ama." Dedi gülümseyerek.
O an can ve toprağı kontrol amaçlı ambulansa aldılar. Selçuk'ta sedyeyle alındı. Diğerlerinin yaraları orada temizlenip pasuman yapılarak polis arabalarına alındı.
Yan yana oturan Akın ve bora gülünce arkalarında oturan Özgür "aha çocuklar kafayı yedi. Çok mu darbe aldılar lan acaba?" Diyerek yanında oturan Emre'ye sorduğunda Emre bilmem anlamında omuz silkti. Akın "yok be bebe yıllar oldu nezarethanede sabahlamayalı. Ona gülüyoruz." Dedi.Bu da böyle içimden geldi. Aslında yoktu ama geldi işte.
Biraz nezarethanede yazmak istedim benim delileri.
Çok gariptir ki hani bunların +18 anları kafamda kim ne olacak edecek ama o zamana kadar ki olaylar tamamen karakterlerimin kendi hikayesi
Ben yazmıyorum onlar yaşıyor
EVET DELİRDİM AMA KİM DELİ DEĞİL Kİ?Öpüyorum sizi canlarımın en içleriiii
Yıldızcığa dokunmayı, ufak da olsa yorum yapmayı ve bol bol su içmeyi unutmuyoruz.
Öptüm çoooooookkkkkk 🫶🏻😻😘🤍🤍🫶🏻🫶🏻🫶🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Fişek B×B
Teen FictionBirbirinden nefret eden iki mahalle abisi. Ya birbirine aşık olursa.... ! +18 yaş içerik ! B×B Eşcinsel