BORA : Akın bak hele
AKIN : ?
BORA : Sizin mekana geldim yoktun, kahveye falan da gelmemişsin
AKIN : Hayırdır bebe beni mi özledin?
BORA : He la özledim ölüyorum aşkımdan
Kes boşu da buluşalım şu plan işiniAKIN : Hani lan bana mı kalmıştı
BORA : Trip mi atcan bana manitan miyim olum ben tamam diyom gel yapak plan
AKIN : Tamam yarın akşam gel bizim kapıya 8 gibi gideriz mekana.
BORA : tamam da önce bir buluşup planı mı konuşsak
AKIN : la deli fişek dur la bebe
Güven bana
Haaa bu arada janti giyin taşşaklı mekanBORA : sana gram güvenmiyorum ama deniz yılan mevzusu yapacak da bir sey yok
AKIN : ne yilani denizi la
Neyse oyalama isim varOkundu Bora...
****
Bora aynada son kez üstüne baktı. Siyah bir gömlek siyah bir pantolon gümüş saat ve zincir kolye takmıştı. Akının dediği 'janti' kavramina uyar miydi bilinmez ama elindeki imkanlarla gayet hoştu ona göre. Kumral teni koyu kahve saçları yemyeşil gözleri ile güzel bir görüntü oluşturuyordu. Deri ceketini ve beyaz ayakkabılarını giyip annesine seslendi " sultanım ben bizimkilerin yanina gidiyorum bekleme emi beni " "tamam oglum dikkat et kendine Allaha emanetsin" dedigini duyunca cikti evden. Adımladı Akınların evine doğru. Kapının başında siyah arabaya yaslanmış Akını gördü. Oda siyah gömlek lacivert kot siyah ayakkabı ve kot ceket giyiyordu. Kumral kıvırcık dağınık saçları vadiler kadar derin gamzeleri ve siyah gözleri ile tanrı elinden çıkmış gibi görünüyordu. Akın karşıdan gelen Borayı görünce alıcı gözü ile süzmüş " yok la bebe valla almazlar seni evde kalırsın bak seni ayıktırayım" diye dalga geçmişti. " aman be it tek derdim de beni beğenmendi ya zaten" desede içten içe sinir olmuştu bu densize. "Ee hadi be prenses bekletcen mi daha bin la arabaya da gidek." Oturdu ön koltuğa Bora " ee nereye gidiyoruz napiyoruz plan ne?" Arabayi calistiran Akın derin bir nefes alıp " mekan biraz sey mekani hani nasil desem de senin o aptal kafan anlasa." "Akın sabrımı sınama ne mekanı" "ya gay mekanı" Bora yeşillerini Akına dikip " bizim ne işimiz var olum o zaman bide giydirdin bizi böyle sikmeseler bari" Akın boranin dedigine gülüp " yok be oglum kim siksin senin o götünü gitme sebebimiz şu ki Aynalı Reconun sağ kolu yani Tekin her salı ordaymış bizde oraya gidiyoruz ki adamı takip edek bakak neymis neciymis ne istemis patronu senden onu ogrenek." Onaylar bir bicimde kafa salladı Bora. "Ama sey Bora bir kac uyarmam gereken husus var " "he neymiş o hususlar" "sonucta gay mekani oyle orada bu sekilde kalas gibi durursan tek bakista mimleniriz gotumuzu kevgir ederler." "Ee napiyim sayin amina kodugum ilk buldugumu kucagima mi alayim?" Alayla guldu akin "yok be bebe alma kimseyi de senlen ben az kol kola falan duracaz ki bizi gay sansinlar yadırgamasın he ebesini gondiklediğim." Bora sinirle döndü Akına "lan piç ben ne anlarım taklitten falan gay miyim ben ne bileyim onlar nasil davranıyor ayol mu dicem kivircam mi olum!" Diye hiddetle konuştu. Bunca yıllık düşmanıyla da gay taklidi de yapamaz ya! Akın şok bir ifadeyle ona baktı. "Bora sence bir insan ayni cinsiyette birini seviyor diye illa ayol diyip göt mü sallaması gerekiyor? Ne cahil bir adamsın. Bende seni bilgili bir sey sanıp da düşman gördüm. Neyse sen normal dur bana ayak uydur bir bok olmaz senden." Hırsla çalıştırdı arabayı. Kaçıncı yüzyıldaydık da hala saçma sapan yargılar vardı. Bir insan hiç mi incelemez bu nedir demezdi ya? Bora "Tamam be birader neye celallendin bu kadar? Ne bileyim ben ne diyorsan o tamam."
20 dakikalık bir yolculuğun ardından varmışlardı mekana. Her yerde neon ışıklar vardı. Garip bir yerdi Boraya göre. Arabadan indiler. Akın son kez ciddi bir tavırla uyardı Borayı. "Bana bak gebeş mümkün olduğunca az konuş. Bana ayak uydur. Koluma gir ne bilim sevgiline yavukluna napıyorsan onu yap." "Tamam da yavuklumu öper ellerim seni de mi elliyim?" Şaşırıp kalmıştı yeşil gözlü olan. "He aynen domalt bide sapla malafatı." Daha fazla muhattap olmak istemez gibi tuttu kolundan sürükledi Borayı mekanın önüne. Girdiklerinde locaya geçip oturdular. Bora diken üstünde dururken onun aksine Akın sanki daha önce sayısız kez burada bulunmuş gibi bir tavır sergiliyordu. Garsona el edip çagırdı yanlarına. Siparişlerini verip ondan iki adam mesafe uzak olan Boraya bakıp alayla sırıttı. "La gebeş sen senin manitalara da böyle yapıyosan belli neden evlenemedigin." Bora ürkekçe baktı ona. Hiç görmemişti ki böyle bir yer. Birbirinin kucağında öpüşen adamlar, köşede içkilerini yudumlayip sohbet edenler, ortalıkta dolaşan yarı çıplak garsonlar... Akın Bora'nın yanına kayıp elini beline koydu. Bora huylanıp vücudu titrerken Akın keyifle sırıttı. "Şimdi sana ne söylüyorsam onu yap." "Hıhı.." Kafasını boynuna getirdi dışardan bakan boynunu emdiğini sanardı. O kadar yakın duruyorlardı. " Şu karşıdaki kızıl saçlı adamı görüyor musun" dedi Akın nefesini uflerken "hay anasını, evet görüyorum nolmuş?" "Adamımız o" bir elini çenesine koyup "Adı Burak. 29 yaşında. Bu mekanının ortağı aynı zamanda da daimi müşterisi. Karşısındaki esmer oğlan ona aittir. Göz göze bile gelirsen kevgir eder." Bora hem yakınlıklarından hemde anlattıklarından bir türlü kafasını oturtamıyordu. "T-tamam" Akın yaslandığı boyundan kafasını kaldırdı. "Plan şu iyi dinle..."Vote lütfenn ballarım. Sizi seviyorumm
Gidelim düldül...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Fişek B×B
Teen FictionBirbirinden nefret eden iki mahalle abisi. Ya birbirine aşık olursa.... ! +18 yaş içerik ! B×B Eşcinsel