Bora işten çıkmış evine doğru gidiyordu. Az ileride hararetli hararetli bir şeyler konuşan Toprak ve Canı gördü. Elindeki sigarayı oraya doğru fırlatıp dikkatleri üzerine çekti. İkili korkudan kocaman olmuş gözlerle ona bakıyordu. Toprak "abi?" dedi Can "Bora abi?" Dedi. Bora yanlarına gelip "hayırdır lan ne konuşuyorsunuz gecenin bir saatinde hararetli hararetli burda? Neyi paylaşamadınız yine?" Dediğinde Toprak "ne konuşuyoruz mu? Ne konuşuyoruz biz?" Diyerek cana döndü. Can "maç konuşuyoruz ya. Fenerbahçe bu sene de şampiyon olamadı ya." Dedi aklına ilk gelen yalanı söylerken.
Bora "gece gece ıssız bir yerde buluşup maç mı konuşuyorsunuz? Ne salak adamlarsınız oğlum siz. Yürüyün gidin lan evinize." Dediğinde can " görüyon mu bebe abin haklı. Biz gidek en iyisi." Dedi. Toprak abisine dönüp "biz bugün birlikte Canlarda kalsak diye düşündüydük. Olur mu abi?" Dediğinde bora kafasını salladı olumlu anlamda.
Bora "abin olacak o şerefsiz napiyor?" Dediğinde "abim olacak şerefsiz en son evde özgür abilerle fifa oynuyordu. Ama bak bisi diyeyim mi sana noldu bilmiyorum artık bunun hiç keyfi yok. Gram mutlu değil sen noldugunu biliyon mu?" Dediğinde bora gülümsedi. "Yok be ben nerden bileyim. Hadi sizi bırakayım oraya kadar." Dediğinde toprak itiraz etsede dinlemedi genç adam.
Kısa bir yürüyüşün ardından Canların evine geldiler. Can zili uzun uzun çaldığında akın "can koluna sokam senin serefsizin evladı. Sana girsin o zil." Diye içeriden bağıra bağıra kapıyı açmaya geldi. Can "bora abi görüyor musun abimi. Beni de al senin kardeşin yap ya ben bu dağ ayisiyla uğraşmaktan bıktım la." Dediğinde Akın kafasına vurup "kes lan." Dedi. Bora'yla birbirlerine bakıp "hayırdır gece gece buluşmuşsunuz." Dedi. "Canla toprak bugün sizde kalcakmış. Onları bırakayım dedim bende. " "tamam istersen gel bira içiyordum kendi kendime. Eşlik et sohbet ederiz biraz." Dedi. Toprak "güzel olur aslında abi. Bizde zaten teyzemler var. Onlar uyuyunca gidersin muhabbeti hiç çekilmiyor biliyon." Dedi. Bora "ozan gelecekti bize ya. " dediğinde "iyi hadi siktir git o zaman." Dedi Akın tripli bir sesle.
Can onu itip toprakla içeri girdiğinde ikisinde hala kapıda birbirlerine bakıyorlardı. "Angara gülü eğer biraların soğuk değilse sana sokarim bilgin olsun." Diyerek o da itip içeriye girdi.
Akın sırıtarak "sokarsin sokarsin." Diyerek içeri geçip kapıyı kapattı.Akınların arka bahçesine oturdu iki genç. Uzun bir sessizlikte sadece gökyüzünü izleyerek biralarını yudumladılar. "Ee anlat bora. Nasıl gidiyor ilişkin? Mutlu musun? Keyfin yerinde mi? Seviyor musun?" Dediğinde bora kafasını salladı . "Ne bileyim iyi gidiyor ya." Dedi. Akın onaylar bicimde kafasını salladı. "Sen nasıl fark ettin erkeklerden hoşlandığını?" Dedi. Akın omuz silkip "senin sayende." Dediğinde bora şaşırarak ona döndü. "Nasıl la?" "Hatırlıyor musun bundan yıllar önce lisede çıkışta seninle kavga etmiştik. Baya kötü dovmustuk birbirimizi. Neyse ondan sonra ben bir ay ortadan kaybolmus hiç bir yere çıkmamış hiç kimseyle konuşmamıştım." Dediğinde bora başıyla onayladı onu. "Kavga ederken işte sen beni yere devirdin üzerime çıkıp tam kasıklarıma oturmuştun. Başta fark etmemiştim bile o an kavga etmeden. Ama sen vurdukça bana hareket ediyordun ve kasıklarıma surtunuyordun bu da demirden değil kalktı haliyle." Dediğinde bora şaşkın şaşkın sadece ona bakıyordu. "E tamam da belki iste surtunmeden falan oldu. Belki gay değilsin belki de ne bileyim." Dediğinde Akın elindeki şişeyi kafasına dikti. "Yok bora. Her türlü yolu denedim. Kızlarla denedim kalkmadı. Erkeklerle denedim kalkmadı. Bir sende kalkıyor kodumun siki." Dediğinde bora "OHA LAN !" Diyerek gülmeye başladı.
Akın "komik mi amına koduğum? Gülmemiz mi gerek? Salak salak iş yapıyon la anlatanda kabahat." Dediğinde bora kahkahalarını kesip "komik olduğundan değil la angara gülü hoşuma gitti özel hissettim ondan." Dedi. Akın aynen manasında kafa sallayıp önüne döndü.Bora bir süre sessiz kalsa da en sonunda ağzındaki baklayı çıkarttı. "Neden bana yalan söyledin? Sevgilinmiş gibi davrandın? Oysa ben sana gelmiştim." Dediğinde Akın derin bir nefes aldı. Bora'ya doğru döndü. "Senin için bir erkeğin seni öpmesi garip değil mi? Seninle yaşadıklarımız falan. Lan benim için kolay mı sence? Yıllarca kavga etmediğim tek Allahın günü olmayan adamı sevmek. Garip benim içinde zor. Ki ben tam geldik hislerimi söyledim kalkıp bana igrencsin öylesin böylesin dedin. Ulan bak angarayı bir daha görmek nasip olmasın o kadar koydu ki bana. İntikam almak istedim." Tekrar derin bir nefes aldı. "Sanırım iyice işleri bozdum. Şimdi sen bir baskasıylasın ben yine elimde koca bir sıfırla burdayım." Diyerek önüne döndü. İki genç yine uzun bir sessizliğe gömüldü.
Bora Akına hak veriyordu aslında. Ama bir yandan da kendide haklıydı ona göre. Çalan telefon ikisinin de dikkatini çekmişti. Ekranda kocaman Oziiimm yazıyordu. Ozan kendini böyle kaydetmişti. Akın kafasını iki yana sallayıp güldü. "Aç merak etmesin seni." Dedi paketten çıkarttığı sigarasını dudaklarına koyarken.
B: efendim ozan
O: nerdesin? Hani arayacaktın beni eve gidince
B: eve gitmedim
O: tamam neredesin ben geleyim
B: gelme ozan. Sonra buluşuruz
O: bir sıkıntı mı var amına koyayım
B: ozan
O : büyüksün abi de noldu anlamadim ki
B: akınlardayım akınla sohbet muhabbet ediyoruz. Sonra eve geçer uyurum. Yarın kahveye gelirsin görüşürüz
O : Akın ne alaka amına koyayim
Bir planımız var sikip atıyorsun her seferinde
Efsunlu mu bu çocuk anlamıyorum ki
B : kafa açma ozan hadi kapatıyorum allaha emanetsinBora telefonu kapatıp sehpanın üzerine geri bırakınca akın sigarasının külünü silkeledi kültablasına. "Eğer çağırıyorsa sevgilin git istersen. Tuttum seni burda zorla." Dedi bakışları Bora hariç her yere değerken. Bora inatla onun gözlerinin içine bakıyordu. "Beni zorla tutamazsın bir yerde bunu biliyorsun. Seninle isteyerek burda oturuyorum. Ozana da beklemesin beni bir zahmet artık." Dediğinde akın başını salladı.
Akın bir kaç dakikanın ardından artık içtiği onuncu biranın etkisiyle "ozan. Ozan o kadar şanslı ki. O kadar özeniyorum ki ona." Diyerek kendini arkaya doğru bıraktı. " biz seninle kaç yıldır tanışıyoruz? On mu on beş mi neyse ne. Benim bunca yıldır kazandığım tek şey senin nefretinken adam bir haftada sevgini kazandı. Hiç mi layık olamadım ben ona ya?" Diyerek dolan gözlerini gökyüzüne kaldırdı.
"Bora sen o kadar güzel seviyorsun ki. Bak mesela Toprak, Mehmet, Emre... sonra lisede aşık olduğun bir kız vardı adı Damlaydı. Sevdiklerine o kadar iyi sevmediklerine o kadar kötüsün ki." Tutamadığı göz yaşları için kendine daha çok kızdı Akın. Gözlerini sıkıca kapatıp akmalarına engel olmaya çalıştı. Bir kaç dakikanın ardından tekrar doğrulup kızarmış kahve gözlerini akının dolu yeşillerine dikti. "Hiç mi layık olamadım o sevgine? Bu kadar mı aşağılık bir insanım lan ben? Abi tek sorun erkek olmam mı? Ya siktir ettim bak her şeyi siktir ettim. O anlamda sevmesen bile Emre'yi sevdiğin gibi de sevebilirdin onu bile çok gördün lan bana. Nefretinden başka bir şey hak etmediğimi görünce bende bari bu duyguyu layığıyla yaşayayım dedim daha çok nefret ettirdim kendimden."Kıvırcık saçlı genç adam artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Bora bunca yıldır bir kez bile ağladığını görmediği akını ilk defa boyle görüyordu. Anası babası öldüğünde bile ağlamamıştı Akın.
Bora yerinden kalkıp akının yanına oturdu. Onu kollarından tutup göğsüne çekti. Sıkıca sarıldı. "Ağla Akın'ım. Rahatla çok dolusun sen. Burdayım ben merak etme." Dediğinde hıçkırıkları iç çekmelere dönen akın "bari bir tek gece burda ol nolur bora. Sonra söz daha çok nefret edersin ama bir kere indir şu nefretini aradan." Dedi kollarını boranın beline dolarken.O gece Akın iç çeke çeke boranın göğüsünde bora için ağlarak uyudu. Bora uyanmasın diye sessizce akıttı yeşillerinden yaşlarını. Akını belki de ilk defa tamamen Akın olarak görüyordu. En savunmasız haliyle. Çok düşündü o gece Bora. Tüm bu oyunlara son verip kalbinin sesini dinlemeyi. Kalbi zira mutluydu bu andan. Akının kollarının arasında olmasından çok mutluydu. Bu boranın da ilk defa yaşadığı bir haliydi. İlk defa daima olan o kırılmaz geçilmez duvarlarını yıkmış içinden gelerek hareket etmişti.
Sıkı sıkı sardı kollarıyla akını üşmesinden, kollarından kayıp gitmesinden korkarak. Burnunu dayadı kıvırcık tutamların arasına huzuru bulurmuşçasına.
Biraz duygulandım bu bölümü yazarken. Akın'ım benim küçük bebeğimin ne düşündüğünü görelim istedim. Bora'yı da belki görürüz böyle içini dökerken bir gün çünkü o da kendince haklıdır belki bir noktada...
Tabi bunlar burda duygusal konuşma yaşarken toprak ve can odada ne yapıyor bilemedim ama uslu uslu durduklarına eminim najdjwjjsjxw
Sizleri seviyor ve okuyan gözlerinizden öpüyorum😘
Lütfen yıldıza dokunmayı ve küçükte olsa yorum yapıp hikaye ile ilgili düşüncelerinizi yazmayı unutmayın 🤍 iyiki varsınız benim elma şekerlerimmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Fişek B×B
Ficção AdolescenteBirbirinden nefret eden iki mahalle abisi. Ya birbirine aşık olursa.... ! +18 yaş içerik ! B×B Eşcinsel