Deli Fişek B×B

-77-

❗️DİKKAT BU BÖLÜMDE +18 SAHNELER BULUNMAKTADIR. 🔥İŞARETLERİNİ TAKİP EDİNİZ❗️

Olaydan sonra kahveye gitmişlerdi. Burak olay bitmiş yarım saat olmuş anca gelmişti. Mavi gözlerini kısarak "ay hadi gitmiyor muyuz kavgaya?" Diye sordu. Mehmet "ooo sarışın sen gelene kadar her şey olup bitti." Dediğinde keyfi kaçan Burak kendini sandalyeye bıraktı. "Ya nasil ya?" Diye sordu dudaklarını büzerek. Akın "la sarı fırtına nerdesin la sen? Beş dakikaya buluşuyoruz dedik bir saat oldu be güzelim." Dediğinde Burak "ay napıyım duşa girmem lazımdı kil maskesi yaptım." Dediğinde herkes birbirine bakmaya başladı. Emre "gıl maskesi necedir?" Diye sordu Azeri Türkçesi ile. Özgür omuz silkerken bora "kılı yüzüne nasıl maske yaptın oğlum sen?" Diye sordu. Burak şen bir kahkaha atıp tüm kahvedekilerin onlara dönmesini sağladıktan sonra "kıl değil yahu kil kil. Ay ne cahil adamlarsınız." Dedi. Mehmet "yalnız alındım buna biraz ben." Dediğinde Burak dudaklarına büzerek "özür dilerim dağdan inme ayı adam dedim." Diyerek elleri ile ağzını kapatıp güldü. Bu gülüş mehmetin hoşuna gitmiş olacak ki ağzını açıp tek kelime etmedi sarışın oğlana.

O kare masada bir çok konu konuşuldu. Maç siyaset haber ekonomi... Akın ise hiç birine katılmamış sadece boranın ara ara gülerek ara ara kaş çatarak konuşmaya dahil olan yüzünü incelemişti. Neler olmuştu kos koca zamanda. Daha lise zamanlarında vurulmuştu bu kumral oğlana. Onu fark etmeyince de sinirini yine ondan çıkartmış Allah'ın her günü kavgalar etmişti. Çok patlatmıştı yumruklarıyla şu an öpmeye doyamadığı dudakları. Çok yolmuştu mesela şu an dokunmaya kıyamadığı saçları. Ne çok kırmaya çalışmıştı şu biçimli burnu.

Bora ona gülümseyerek bakan Akını diziyle dürttü. "Hayır la gardaş birine benzettin herhalde." Dedi bunca zaman akınla takıla takıla öğrendiği Ankara ağzıyla. Akın daha da gülümsedi. "He la birine benzettim." Dediğinde yeşil gözler parladı heyecanla. "Çok sevdiğim aşkından deli divane olduğum cıncık gibi bir oğlana çok benzettim." Dediğinde bora nazlı nazlı gülümsedi. Akın dişlerini sıkarak "bak bana öyle bakma. Bak öyle gülme. Çocuk yeminim olsun yatırırım şuraya seni." Dediğinde bora hızlıca ağzını kapatmaya çalıştı bir duyan olur korkusuyla. Akın ağzındaki eli çekip "tamam be bebe rezil ettin kendini iyice. Dur la." Dedi çatık kaşlarıyla.

Bora bugün akınla güzel bir gece geçirmek istiyordu. Uzun bir sene olmuştu onlar için. Ne olaylar bitmişti ne de paçaları boktan kurtulmuştu. Bora akına dönerek "bugün birlikte içsek mi?" Dediğinde akın ağır ağır başını salladı. "Güzel bir sofra kursak karşılıklı içsek ne dert kalır ne tasa." Dedi akında onu onaylar biçimde. Mehmet "Oo harika plan lan. Nereye gidiyoz?" Dediğinde ikilinin bezgin bakışları ona döndü. "Biz yok ikimiz var. Sal lan bizi baş başa bir şeyler yapalım." Dediğinde Mehmet omuzlarını silkti. "Banane be bende gelim nolur." Dediğinde bora onu alnından iterek tekrar akına döndü. "Güzel olur bencede. Ama sofra hazırlama işi sende. Ben içkileri alırım." Dediğinde akında onu onayladı ve ikili aynı anda kahveden çıktılar. Mehmet Emre'lere dönerek "ayıp değil mi ama bu? Bizi niye sattılar ki?" Dediğinde Emre derin bir of çekip "sevgili onlar Mehmet. Baş başa bir şeylerler yapmak istemeleri kadar normal bir şey yok." Dediğinde Mehmet daha da üzgün bakışlarla baktı. "Benim sevgilim yok diye hayatım boyunca böyle tek dışlanmış yanlız mı geçireceğim ?" Dediğinde özgür "lan bi kalk git vurcam şimdi bak seni. Ne kafa siktin be. Napcan oğlum iki aşığın yanında? Al buragi gidin eve çizgi film izleyin abim hadi." Dediğinde Mehmet el mecbur dediğini yaptı.

Burak'la birlikte kendi evine geldi. Burak bir koltuğa Mehmet bir koltuğa attı kendini. Burağa daldı gözleri. Buraksa çoktan kapatmış gözlerini uyuyordu. Mehmet tamam gecen gün her ne kadar kendi iradesi ile olmasa da bir erkekle birlikte olmuş ve bundan iğrenmemişti. Geçen günde burağa kalkmıştı erkekliği. Demek ki tam olarak gay olmasa bile ilgisi vardı. Vardı vardı da Burak'la bir şeyler olabilir miydi ki aralarında? Bir aşk mesela doğar mıydı? Mehmet buragi sever miydi? Burak mehmeti sever miydi? Derin derin düşündü o gece. Burağı ilk gördüğü kısa pantolonlu sümüklü burnunu düşündü. Ne de tatlıydı. Ama ne acı yüklüydü o masmavi gözlerde. Belki de Burak o yüzden sevdiklerinin yanında bebek olan biriydi. Bebekliğini, çocukluğunu çalmışlardı onun. Mehmet onun her türlü bebekliğini çekerdi ki. Pamuklara sarar sarmalardı. Her şeyden korur bir dediğini iki etmezdi. Ama ya üzerse? Ya bu kez de onun yüzünden bulutlanırsa o gözler? Mehmet derin bir nefes çekti ciğerlerine. Her şey olacağına bir şekilde varırdı ya zaten.