-45-

679 34 109
                                    

İlk uyanan Akın olmuştu. Bir süre boranın yüzünü inceledi. Ona böylesine yakından bakabilmek küçüklüğünden beri en büyük hayaliydi. Tek tek inceledi. Uyurken bile çatılı olan kaşları, dolgun kiraz rengi dudakları, yeşilin her tonunu barındıran gözlerini saklayan gür kirpiklerini, ara ara sarılar bulunduran kısa sakallarını ve saçlarını.

Yavaşça doğruldu yerinden kalçasına saplanan ağrıyı görmezden gelerek boranın üstüne çarşafı örttü dikkatlice. Kalkıp duşa girdi. Sıcak su kalçasına iyi gelince gülümsemeden edemedi dün yaşananları aklına getirip. Duştan çıkınca sadece altına bir şort geçirip mutfağa indi. Bora'ya sevdigi yiyeceklerden hazırladı.

Bora'yı uyandırmak için yanına gittiğinde Bora sırt üstü uzanıyordu. Üzerine örttüğü çarşaf kalçasını yarıya kadar açık bırakmıştı. Bu görüntü akının erkekliğini harekete geçirse de kendisine hakim olmalı tek seferde Bora'ya bu kadar yüklenmemeliydi. Bora'nın yanına uzanıp yüzünün her tarafına öpücükler bırakmaya başladı.

Bora mırıldanarak gözlerini açtığında karşısında ilk gördüğü akının yüzü olduğundan keyifle gülümsedi. Yeni uyandığı için boğuk çıkan sesi ile "günaydın" dediğinde Akın bir bülbül edasıyla "günaaaydınnn uykucu prensim. Kalk hadi kalk." Dediğinde bora onu çekerek yanına yatırdı. "Beş dakika daha." Diyerek kafasını Akının boyun girintisine koydu. "Bora ama kalk hadi. Bak çok güzel kahvaltı hazırladım. Bir görsen dersin ki vay anasını." Dediğinde bora güldü. "Vay amına koyayim ya. Koskoca Akın beyler bize kahvaltılar hazırlarmış sabahlari öpücüklerle uyandırırmış. Daha neler görecek bu fani gözlerim." Dediğinde akın da güldü. "Tamam aslanız. Abiyiz. Ama manitamiza da abilik edecek halimiz yok la bebe. Kalk hadi valla bak günah benden gider." Diyerek elini boranın sırtında gezdirdi. Bora bu hareketle kafasını yastığa gömüp tekrar kaldırdığında "siktir et kahvaltıyı. Ben seni yiyerek güne başlayacağım." Diyerek akının dudaklarını öpmeye başladı. Akında büyük bir iştahla ona karşılık verdi.

Bir kaç dakika geçmişti ki kapı zili ikisini de durdurdu. Bora "siktir et çalar çalar gider." Diyerek akının boynuna yönelince akın onu itip yerinden doğruldu. "Ramazan davulcusu mu gelen? Kalk hadi siktir git duşa sonra içeri gel." Diyerek odadan çıkınca bora kafasının altındaki yastığı kapıya doğru fırlattı.

Akın kapıyı açtığında karşısında Burak, Mehmet, Emre, Özgür ve Merti gördü. Kapıyı geçemeyecekleri kadar açık bırakıp "Hayırdır aslan parçaları?" Diyerek tek gözünü kırparak sordu. Mert "hayır mı bilmem ama çekilde geçek teyze oğlu." Dediğinde akın "lan siktirin gidin evinize. Aşevi mi oyun parkı mı benim evim?" Dediğinde Burak Özgür ve mertin arasından kafasını üzerek "Akın kuş ben dedim. Gitmeyelim dedim. Yeni sevgili oldular aşna fişte ederler dedim." Dediğinde akın bir nefes verip kapıdan çekildi. "Size laf anlatmak Bora'yı hamile bırakmaktan daha zor amına koduklarım." Diyerek mutfağa yürüdü.

Burak omzuyla mehmeti itip "reddetmedi görüyor musun? Kesin seviştiler." Dediğinde Mehmet olduğu yerde durdu. Burak da o durunca arkasını dönerek durdu. "Şimdi ben bir şeyi anlamadım. Bizimkilere sorsam söverler sen bilirsin böyle konuları." Dediğinde Burak heyecanlı heyecanlı "neyi anlamadın ki?" Dediğinde Mehmet yaklaştı ona doğru. Kulağına doğru eğilip "sence hangisinin pipisi açılmıştır?" Diye sordu. Boş boş yüzüne bakan Burak "nasıl yani?" Dediğinde Mehmet derin bir nefes verdi. "Ya hani sevişebilmeleri için birinin pipisi açılması gerekiyor ya. Sence hangisinin açılmıştır? Birde ben evde açmayı denedim ama açılmadı." Dediğinde Burak tüm evi inleten bir kahkaha attı. "Lan o öyle bir şey değil ki. Git internete yaz gay pornoları izle. Pipi nasıl açılsın yahu." Diyerek gülerek içeri girdi.

Üzerinde sadece bir şortla içeri giren bora "hay çeneni sabah sabah Burak senin. Ne geldiniz lan? Götle donmuyuz oğlum biz? Daha dün birlikte değil miydik sizinle?" Dediğinde Mehmet cık cıklayıp "ayıp ettin bizi kaybettin kardo." Dedi. Bora sabır dilene dilene mutfağa gittiğinde özgürü ve akını sigara içerken buldu.
Akının elindeki sigarayı elinden alıp kendi dudaklarina koyduğunda Özgür onlara bakıp gülümsedi. Bora hayırdır manasında kafa salladığında özgür "var bir hayalimiz be baba." Diyerek içli içli çekti sigarasını.

Tekrar kapı çaldığında Akın sinirle içeriye bağırdı. "EV EV DEĞİL KENARA MÜBAREK. AÇIN LA ŞU GAPIYI." Dediğinde bora gülüp omuzlarını sıktı akının. "Çok gerginsin la angara gülü az sakin ol." Dediğinde akından bir "hah" nidası çıktı. "Demin çocuklara sövende rahmetli nenemdi ya." Dedi. Tekrar zil çaldığında "BURAK BEŞE KADAR SAYIYORUM. O KAPI AÇILMAZSA SENİ ONA MONTE EDERİM. HER GELEN SANA BASAR ÇIĞLIKLARINDAN DUYAEİM GELEN OLDUĞUNU." Dediğinde bora yavaşça ellerini geri çekti. "Sende hafif bir pisikopatlik var bak hacı sana bir şey diyim mi. Bir psikologla mı görüşsen acaba?" Dedi Bora kuşkulu gözlerle.

Mutfağa giren Can ve Toprak selam verdiler. Can karnını avusturarak "la açız la yemek yemiyek mi biraderim."dediğinde akın ona elma fırlattı. "Sen benim yarrağamı ye it oğlu it. Kalk hazirla kendine it. Hizmetçin mi var?" Dediğinde can attığı elmayı havada tutup önce toprağa uzatıp ona ısırttı daha sonra da kendi ısırdı. "Valla bak şimdi anamın oğlu. Sizin Bora abiyle karnınız tok bunu gördük. Birbirinizi yemişsiniz de. Valla biz toprağımla açız la. Abilik et az davar." Dediğinde bora ve akın aynı anda "CAN!" Diye bağırdılar. Arkalarından gelen Mehmet. "Ya ama çocuk da bir nebze haklı. Her yeriniz mosmor emcük izi. Bari bir şey giyinde sizin seks hayatınızı görmeyelim."Dedi. Burak "ilk defa doğru bir şey dedin dağdan inme ayıcığım." Dediğinde Mehmet ona dil çıkarttı.

Akın ve Bora birbirlerine baktı bir süre. Akın "hangilerini alırsın?" Dediğinde bora gözlerini onlara bakan arkadaşlarında gezdirdi. "Ben seninkileri alayım sen benimkileri al. Can ikimizin ortak çalışmasına maruz kalsın." Dediğinde Burak saf saf "neyi alıyorlar?" Dediğinde geri geri çekilen Mehmet onu da kolundan çekti."ya sen ne saf salak çocuksun. Dövmekten bahsediyorlar." Dedi.

Emre ve mert oturdukları yerden grubu izliyorlardı. Mert Emre'ye dönüp "sence daha ne kadar deli edebilirler?" Dediğinde Emre güldü. "Daha var merak etme. Alışık onlar bunlara." Dedi. Özgür mutfaktan kalkıp yanlarına geldi ikilinin. "Allah muhabbetinizi arttırsın. Ne o burda oturmuşsunuz fısır fısır konuşuyorsunuz." Dediğinde Emre "sana özgür sohbet etmek yasaklandı da bize mi haber vermediniz? " dedi. Özgür burnundan soluyarak "Emre sabrımı sınıyorsun." Dediğinde mert Emre'yi dürtüp "sizin aranızdaki husumet ne la?" Diye sordu. Emre omuz silkip "benim husumetim yok ama özgür beyleri bilemem." Dediğinde Özgür "ne husumetim olacak emreyle? Sadece düzgünce soru sorduk girdiği triplere bak." Dedi alınmış bir ses tonuyla. Mert kıkırdayıp "ulan sizinle takılmak acayip eğlenceli. Biriler önce dövüşüp sonra sevgili oluyor. Birileri sürekli kedi köpek misali. Sizde böyle grubun ana babası. Vallahi çok eğleniyorum ben." Dediğinde Emre ve Özgür aynı anda gözlerini devirdi.

Yavrucaklarrrrrrrrrrrııımmm bu bölüm pek içime sinmedi ama yapacak bir şey yok bazen hayatta boyledir bir şeyler içinize sinmez ama yinede yaparsınız (ne sacmaliyorsun demeyin kızarım)

Şimdi size minik bir sorum var :
gidişat nasıl olsun?

Kaos mu çıkartayım?

Biraz ilişkilerini mi görelim?

Başka çiftlerimizi mi yakınlaştırayım?

Sizleri seviyorum hemde coook

⭐️ dokunmayı veeeeee
💬 yorum yapmayı unutmayınnnn

Öptüm çoookkkk

Deli Fişek B×BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin