24. Bölüm. Başa sarma

5 1 0
                                    

Dudakları hala dudaklarımın üzerindeyken gözlerimden bir yaş süzüldü. Yüzümü tuttuğu eli ıslandığında, öpücüğündeki ateş yok oldu ve kendini geri çekti.

Keder dolu gözlerle bana baktığında "Neden bunu kendine yapıyorsun?" Dedi. Anlamamış anlamda kaşlarımı çatarak "Neyi?" diye sordum.

"Ağlıyorsun, Aslı. Mutlu ol çünkü benden ayrılıyorsun, benim yüzümü bir daha görmeyeceksin, görüşmeyeceksin"

"Ben sana hala aşığım, Emir. İnsan aşık olduğu insanın gitmesini ister mi?"

"Peki ya bir insan aşık olduğuna git der mi?"

"Belki de demek zorundadır"

"Hiç bir şeye zorunlu değiliz, Aslı. Hemde hiçbir şeye. Her zorunluluğun bir kurtuluş yolu vardır."

"O kurtuluş yolunu bulmama yardım eder misin?" Gözlerimin içine bakarak yüzümde tuttuğu elini çekti, aynı zamanda belimi kavradığı elini de. Yataktan ayırdığı bacakları, kapıya doğru yol aldı. Kapının kulpuna elini koyduğunda arkasını dönerek bana baktı. Dudaklarını araladı, bir şey söyleyecekti ancak önce ısırdı sonra kapattı. Tek kelime etmeden kapıdan çıktı. Bir daha dönmemek üzere

Sevgili günlük.

Emir'siz geçen günlerin 27. günündeyiz. Ne yüzünü gördüm ne sesini duydum. Özlüyorum onu. Odamdan dahi çıkmadım. Beni ilk ve son kez öptüğü yerde uyudum hep, belki gelir diye, gelmedi. Ona kırgınım, kızgınım ama muhtacım. Ben onun gözlerini, gülüşünü görmeye muhtacım. O kadar güzel gülüyor ki, gözleri gülümsemesini tamamlıyor gibi parlıyor.

Günlüğümü doldurduktan sonra ayağa kalktım ve kapıya ilerledim. Gittiğinden beri ilk defa odadan çıkacaktım. Emir'in kapısına gidecektim. Belki kapısını çalmayacaktım ama nefesinin yakınlığını hissedecektim. Çıktım ve adım adım ilerledim odasına. Kapının önüne geldiğimde yere eğilip oturdum. Kafamı kapı pervazına yasladım.

İçeriden gelen inleme ve acı sesleriyle kafamı kaldırıp dinlemeye başladım. İçeriden bazı alet sesleri geliyordu, belki de Emir kendine zarar veriyordu. Kapının kulpuna bastırdım, ancak kapı kilitliydi.

Hızlıca odama ilerleyip, elime bir kart aldım. Kartlar kilitli kapıları açabilirlerdi. Tekrardan kapının önüne geldiğimde kartı, kapının aralığına sokarak açmaya çalıştım. Kısa süre sonra açılan kapıdan girdim. Emir'in yüzünü görmemle irkildim ve geriye bir kaç adım attım.

Tanınmıyordu. Yüzü kanlar içindeydi. Üstü çıplaktı ancak ona rağmen yaralardan vücudu dahi belli olmuyordu. Altına giydiği kısa siyah şortun üstü dahi kandı. Korkuyla ona bakarken o da bana bakıyordu. Fısıldayarak "déjá vu" dedi. Sesini uzun zamandan beri ilk defa duyuyordum, acıyla. Yutkunduğum sırada kurumuş dudaklarımı ıslattım. Ardından gözlerimi kısarak "Neyden bahsediyorsun?" diye sordum. Bir iki adım bana yaklaştı, gözlerini gözlerime sabitledi. "Déjá vu yaşıyoruz, Aslı. Sen benden yine korktun"

Sözü kalbime bıçak gibi saplanırken neyden bahsettiğini anladım. Ben onu ilk gördüğüm zamanda da korkmuştum, ve şimdi ikinci kez tanışıyorduk. Yine ondan korkmuştum. Konuşmasına devam etti.

"ilk karşılaştığımız zamanda benden korkmuştun, şimdi ikinci kez tanışıyoruz ve yine benden korkuyorsun, Aslı. Sen benden hep korkacak mısın?" Ona yaklaştım. Elimi yüzüne koydum. Diğer elimide boynuna koyarak "korkmuyorum" dedim. İnanmamış gözlerle bana baktı. "Bu halimle de beni öper misin?" Yüzümün her zerresini inceledi. Gözü dudaklarıma kaydı ancak hemen gözlerime geri çevirdi. Yüzünde olan elimi sıkılaştırıp, kendime çektim. Boynunda olan elimle saçlarını tuttum. Kendimi ona daha fazla yaklaştırarak, dudağına ateşli bir öpücük kondurdum. Ondan uzaklaştığımda "öper miymişim?" dedim. Gülümseyerek, umutla bana baktı.

Kolunu tutarak yatağı gösterdim. "Geç hadi, geliyorum" dediğimde yatağa oturdu. Yanıma bir kaç eşya alıp yanına gittim. Karşısına oturduğumda, elimdeki pamukla yüzündeki kanları temizlemeye başladım. Canı acıyordu. Bunu, dokunduğum zaman gözlerini kısmasından anlıyordum.

"Neden yaptın? Kendine neden zarar verdin?"

''sana yaşattıklarımdan dolayı kendimi cezalandırmak istedim."

"Bana yaşattığın hiç bir şeyi hatırlamıyorum"

"Hani beni son kez öpmüştün?"

"Evet son kez öptüm"

"Ama az önce..." Sözünü yarıda kesip, konuşmama devam ettim.

"O, önceki tanışmamızdaydı Emir. Ben öncekini sildim. Baştan tanışalım"

TIMARHANE KÖŞESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin