1-) Asansör

766 25 1
                                    

Kitabı okurken oylarsanız çok sevinirimm

iyi okumalar *_*

Gözlerimi açtığımda karanlık bir yerdeydim galiba asansörün içindeydim çünkü yukarı doğru çıkıyordu. Korkunç sesler duyuyordum çığlık, gıcırtı gibi sesler korkmaya başladım.

Yukarı baktığımda gözlerim kamaştı ışığa doğru yaklaşıyordum. "Lan nereye gidiyoruz." bilmiyorum iç ses ama kesin kötü şeyler olacak.

Asansör yavaş bir şekilde durdu kapak açıldı ve tanımadığım suratlar görmeye başladım. "Bi dakika bunların hepsi erkek mi bana mı öyle geliyor." galiba öyle iç ses. "Savunma mekanizmaları online"

"Oha lan ilk defa kız geldi." dedi birisi ama kim olduğunu anlayamamıştım. Aralarından siyahi bir çocuk asansöre atladı "Ben Alby, Kayran'a hoşgeldin çaylak." dedi "Şahsen hiç hoşgelmedim." iç sesciğim bi susar mısın artık.

"Kayran mı?" diye sordum. "Evet, biz buraya Kayran diyoruz" diye cevap verdi sarı saçlı bi çocuk. "Oturucağına kalksanda kaçsan mı acaba oturdun sohbet ediyosun." bu aralar çok mantıklı konuşuyosun iç ses. Yavaşça ayağa kalktım asansörden çıktığım gibi koşmaya başladım.

"Nereye gittiğini sanıyor bu" dedi birisi umursamayıp koşmaya devam ettim. Yavaşlamaya başladım çünkü her yer büyük duvarlarla kaplıydı ama bir yer hariç. O gördüğüm boşluğa doğru yönümü çevirip koştum.

Boşluğun önüne geldiğimde durdum çünkü birileri geliyordu. Galiba kaçamadık iç ses diye söylendim. Arkamdan Alby ve sarı saçlı çocuk geldi. Sarı saçlı çocuk gülerek "Çita mısın kızım sen ne bu hız" dedi göz devirdim.

Boşluktan gelen çocuklarda geldi, içlerinden olan asyalı çocuk beni göstererek "Yeni çaylak mı?" dedi. Alby kafa salladı.

"Off ben sıkıldım gidiyorum." dedim boşluğa girecektim ki asyalı çocuk kolumu tuttu. "Kolumu bırak!" dedim.

Bırakmadı ama bırakmalıydı ona yaklaştım ve yumruğumu karnına geçirdim. Elimi bırakıp karnını tutmaya başladı. Artık serbesttim "Ben sana bırak demiştim." dediğim anda boşluktan sert bir rüzgar esti ve duvarlar kapanmaya başladı.

Duvarlar kapandıktan sonra Asyalı çocuk "Bir daha denersen tutmam merak etme." dedi ve gitti. "Nasıl burdan çıkıcaz ya." bilmiyorum iç ses ama bir yolunu bulmalıyız.

"Ben niye burdayım?" diye sordum. Alby "Bilmiyorum burdaki herkes senin gibi asansörle geldi." dedi. İç ses sence güvenmelimiyiz "Bilmiyorum" bir şeyide bil iç ses "Burdan çıkmanın bir yolu var değil mi?" diye soru sordum.

Sarı saçlı çocuk bana doğru yaklaştı bir kaç adım geriledim. "Bize güvenmiyorsun değil mi?" diye sordu. Kafamı hayır anlamında iki yana salladım. "Akşam sana herşeyi anlatacağız ama önce dinlenmelisin." dedi arkasını döndü ve gitti.

Alby "Çaylak hadi gel de sana nerede kalıcağını göstereyim." dedi peşine koyuldum. Üstü kapalı kulübe gibi bir yere getirdi içeri girdim, içeride 3 kişi vardı. "Burada kalabilirsin" deyip burdan ayrıldı.

Kıvırcık saçlı tatlı bir çocuk yerimi gösterdi, yanıma oturdu ve konuşmaya başladı "Ben Chuck senin adın ne?" dedi "Benim adım ..."
"Lan bizim adımız neydi." hatırlamıyorum iç ses korkmaya başlamıştım.

"Hey hey korkma bende buraya geldikten 2 gün sonra hatırladım adımı hatırlarsın yakında. Neyse görüşürüz ben Alby'nin yanına gidiyorum" dedi. Sessiz kaldım ve düşünmeye başladım. Chuck' da bu sırada çıkıp gitti. Ne burdaki insanları tanıyordum, ne kendi adımı hatırlıyordum, ne de nerede olduğumu biliyorumdum. Düşüne düşüne dışarı çıktım ve kimsenin olmadığı yerdeki bir ağacın yanına oturdum. Kafamı ağaca yaslamamla gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı sonrası karanlık.

Akşam

Birinin beni sarstığını hissetmemle uyandım. Kafamı kaldırdığımda Chuck bir şeyler diyordu ama uyku sersemi ne dediğini hatırlamıyorum. Chuck'a bakarak "Ne dedin Chuck anlamadım." dedim. "Hadi kalkman lazım Newt' in sana anlatacakları var." deyip çıktı.

Bi dakika ben bu Newt denen çocuğu nasıl bulacaktım. Dışarı çıktım etrafa bakınırken Alby'i gördüm. Onun yanına gittim "Alby Newt kim ve nerde biliyor musun?" diye sordum. "Neden Newt'i arıyorsun?" dedi. "Benimle konuşucakmış." dedim ve sonunda cevabımı aldım. "Sabahki sarı saçlı çocuk ve nerede olduğunu bilmiyorum."

Kayran'da yürümeye başladım. Newt istiyorsa beni bulur zaten diye düşünerek. Duvarlara yaklaştım ve incelemeye başladım "Buradan kurtulabilecek miyiz?" bilmiyorum iç ses ama çıkmak için herşeyi yapıcam.

Arkamda ses duyunca arkamı döndüm Newt gelmişti. "Selam çaylak." sessiz kaldım. "Adını hatırlıyor musun?" diye sordu. Kafamı hayır anlamında salladım. "Neyse oturalım da sana herşeyi anlatıyım."

"Ben Newt ve burda 2 yıldır yaşıyorum. Çıkışı hâla bulamadık Her sabah koşucular labirente giriyor ve bir çıkış yolu arıyorlar." konuşmaya devam etmeden önce "Labirent mi orasıda neresi?" diyerek sordum. "Sabahki girmeye çalıştığın yere labirent diyoruz her gün duvarların yeri değişiyor bu yüzden hala bi sonuca ulaşamadık." Şaşkınlığımı gizleyememiştim kim neden bizi buraya koymuştu. Bu sırada labirentten yüksek bir çığlık sesi geldi "Peki labirentten gelen bu sesler ne sesi?" Verdiği cevapla ürperdim. "Canavarlar var içeride onlara ızdırap verenler diyoruz. Kapıların kapanma sebebide bu zaten, ızdırap verenlerin Kayran'a girmemesi için"

Newt' le konuşmamız bitmişti. Alby'nin sabah beni götürdüğü yere gittim. İçeriye baktığımda herkes uyuyordu orada uyumak istemediğim için çıktım sabah gittiğim ağacın kenarına oturdum, ağaca dayandım ve uykuya daldım.

Nasıll buldunuzz??
Oy vermeyi unutmayın lütfennn.

LabirentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin