35-)Hayatım Bitti

55 4 3
                                    

İyi okumalar☆☆

Diana

Yalnızdım. Yanımda şuan kimse yoktu acaba bir şey mi oldu diye düşünürken içeriye Maya girdi. "Nasılsın Dia." dediğinde gülümsedim "İyiyim sen." diyerek sordu "İyiyim bende" diyerek cevapladım. "Ağrın var mı?" dedi kafamı iki yana salladım. Kaşlarını çatmıştı sonra ise yüzü düştü.

"Maya bir şey mi oldu?" diyerek sordum kafasını iki yana salladı. "Dia dinlenmen gerekiyor uyu hadi." dedi yaklaştı bana sarıldı ve gitti. Galiba haklıydı uyumalıydım. Gözlerimi kapattım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Alex

Minho'nun yanına gidiyordum. Kardeşimi üzmemeliydi. Onu herkesin içinde buldum ve "Minho." diyerek ona seslendim. Bana doğru döndü ve yanıma gelmeye başladı. "Efendim Alex." dedi. "Minho senden tek bir sey rica ediyorum. Diana'yı üzme, üzersen ne yapıcağım belli olmaz." dedim Minho gülümsedi. "Onu asla üzmem. Onu çok seviyorum." dedi gülümsemiştim

Bir şey diyeceğim sırada Maya koşarak yanımıza geldi. "Alex konuşmamız lazım." dediğinde endişelendim. Maya'nın gözleri Minho'ya kaymıştı. Minho "Siz konuşun sonra görüşürüz Alex." dedi ve yanımızdan ayrıldı.

Ben is "Maya ne oldu. Diana'ya bir şey mi oldu yoksa." dediğimde itiraz etmedi. Hâla konuşmuyordu ve bu beni germişti. "Maya söyleyecek misin?" dediğimde "Alex çok üzgünüm ama Diana bir daha..." dedi yutkundu "Bir daha ne? Söylesene Maya ne oldu." dediğimde "Maya bir daha yürüyemeyebilir." demişti sesi kulaklarımda yankılandı sanki.

Duyduğum şeye inanamadım ve ya inanmak istemedim. "Maya nasıl olur. İyiydi o nasıl." dediğimde kendimi yere bıraktım. "Nasıl söylerim ona yürüyemiyeceğini. Maya bir yolunu bulmalısın eğer Diana öğrenirse yıkılır. Toparlayamam." gözlerim doluyordu. Her şeyin suçlusu Ava'ydı eğer askerler Diana'yı vurmasaydı o böyle bir şey yaşamıyacaktı.

"Alex beni dinle." diyen Maya'ya baktım "Tam emin değilim. Kurşunu çıkarırken sinirlerinin zedelendiğini görmüştüm. Şimdide bacağının ağrıdığını sorduğumda hayır ağrımıyor dedi. Alex bacağı ağrımalı bu normal değil." dediğinde kafamı iki yana salladım.

"Herşeyin suçlusu Ava. Ailemi yokbetti. İlk annemi öldürdü. Şimdide Diana'nin hayatını ve geçmişini çaldı. Maya ben ne yapacağım. Nasıl söylerim." dediğimde bana sarıldı. "Alex şuan Dia uyuyor. Sende içini dök, rahatla şuanlık Diana'ya söyleyemeyiz." dedi haklıydı. Kafa salladım.

"Diğerlerine söylemeli miyiz?" diyerek sordu. Kafamı iki yana salladım "Onlara söylersek belli edebilirler. Ben elimden geldiğince belli etmemeye çalışacağım." dedim şu cevabı verdi "Alex çok şey atlattın bunuda atlatıcaksın merak etme." dedi gülümsedim umarım bunuda atlatırdım.

Minho

Alex'in yanından ayrıldığım gibi Dia'nın yanına gittim. Yatağında mışıl mışıl uyuyordu. Yatağın yanındaki sandalyeye oturdum. Onu izlemeye başladım. Artık kendine geliyordu ten rengi eski rengine gelmişti. Kuru olan dudaklarının kuruluğu gitmişti. Güzel olan sevgilim dahada güzelleşiyordu.

Saçlarıyla yavaş yavaş oynamaya başladım onu uyandırmak istemiyordum. Yanağından öptüm ve diğer elimle elinden tuttum. Onu izlerken gözlerime hakim olamadım ve uykuya daldım.

Diana

Gözlerimi açtığımda elimde bir sıcaklık hissettim. Ellime baktığımda benim elimin üstünde bir el daha vardı. Kafamı kaldırdığımda Minho'yu görmemle gülümsedim. Yavaşça elini bıraktım. Ayağa kalkmak istedim çünkü susamıştım. Su uzaktaydı. Üstümdeki örtüyü kaldırdım. Oturur pozisyona geldiğimde Minho'nun "Nereye gidiyorsun?" dediğini duydum.

Gülümsedim "Su içecektim." dediğimde işaret parmağını iki yana salladı "Sen yatıyorsun ben sana getiriyorum." dedi ayağa kalktı ve bardağa su doldurup bana verdi. "Teşekkür ederim aşkım." dedigimde Minho gülümsedi.

"İyisin değil mi?" diyerek sordu kafa salladım "Gayet iyiyim Minho sadece canım sıkıldı gitmek istiyorum." dediğimde "Hiç bir yere gidemezsin küçük hanım. Daha iyileşmedin."dedi haklıydı.

İtiraz edicekken kapı tıkladı ve içeriye Newt girdi. Onu gördüğüm için gülümsedim göz göze geldiğimizde burukça gülümsedi. "Naber Dia, bacağın acıyor mu?" diyerek sordu. "İyiyim koca bebek ve acımıyor." dediğimde gözlerinden farklı bi duygu geçti o iyi miydi.

Minho "Newt sen iyi misin?" dediğinde kafa salladı. "Ya ben sizi bölmek istemezdim ama Minho sana bir sey söylemem gerekiyor bir gelir misin?" demişti. Minho kafa salladı ve dışarıya çıktılar.

Bir süre sonra

Kimse gelmiyordu ve tek başıma canım sıkılmıştı. Ayağa kalkma kararı aldım çünkü bacağım ağrımıyordu. Örtüyü üstümden çektim ve bacağımı aşağı sarkıtmak istedim. Fakat olmuyordu vurulduğum bacağımı hareket ettiremiyordum.

Tekrar tekrar denedim. Ne yani ben yürüyemiyecek miydim. Nasıl olurdu alt tarafı bacağımdan vurulmuştum nasıl yürüyemezdim. Ne kadar hareket ettirmeye çalışsamda hareket etmiyordu. Acı hissetmememin sebebi bu olmalıydı. Düşündükçe gözlerim doluyordu.

Hayır hayır illaki yürürdüm. Gözümdeki yaş yanağıma düştü "Maya!" diyerek bağırmaya başladım. "Maya bana yardım et." hem ağlıyor hem bağırıyordum. Bağırdığımı duyan Newt ve Minho koşarak yanıma geldi. Minho'ya baktığımda onunda üzgün olduğunu fark ettim. Biliyorlar mıydı. Bir bana bir bacağıma baktı.

"Minho, Maya'yı çağırın çabuk." diyordum fakat bana tepki bile veremiyordu. "Maya nolur bana yardım et." diyerek bağırmaya devam ettim ama gelmiyordu sinirle bacağıma vurmaya başladım.  Hissetmiyordum acı hissetmiyordum bacağım yok gibiydi. Ben nasıl yaşıyacaktım. Mahfolmuştu hayatım bitmişti.

Minho hızla yanıma yaklaştı ve bacağıma vuran ellerimi tuttu "Güzelim nolur yapma bunu kendine." dedi kafamı iki yana salladım "Minho hissetmiyorum ben nasıl yaşarım. Hayatım bitti." hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

Minho bana sımsıkı sarılıyordu kabullenemezdim. "Maya nerdesin şu siktiğimin bacağını iyileştir." diyerek bağırdım. Küfür etmeyi sevmezdim ama sinirlerim bozulmuştu. "Newt'e baktığımda dolmuş gözlerle beni izliyordu. "Newt durmasana Maya'yı çağır." dediğimde kafasını salladı ve çıktı.

Minho sarılmaya devam ediyordu. Benim ellerim ise yatağın üzerindeydi. Ona sarılmıyordum. Kafamın içindeki ses hep yürüyemiyeceğim deyip duruyordu. Minho'nun sarılmasını istemediğimi fark ettim bu yüzden Minho'yu iktirdim. Minho geri çekildi göz göze geldik. Ağlamıştı ama ben gibi değildi.

Kapıdan Maya, abim, Newt ve Thomas girdi. Abimin beni görünce gözlerindeki endişenin arttığını fark ettim. Nasıl görünüyordum bilmiyorum ama şuan kendimden nefret ediyordum. "Maya nolur iyileştir beni. Ben yürümek istiyorum. Ben gitmek istiyorum. Bir şeyler yap iyileştir nolur." dedim hıçkıra hıçkıra konuşuyordum. Arada nefesim kesiliyordu.

Hiç bir tepki vermediler "Maya nolur bir şey yap." dedim tepki yoktu tekrardan bacağıma vurmaya başladım. "Şu işime yaramayan bacağı iyileştir artık." dedim birisi ellerimi tuttu ve bacağıma vurmamı engelledi. Abim "Prensesim sakin ol yapma canını acıtacaksın." dedi gözlerimi ona çevirdim. "Canım mı acıyacak?  Nasıl acısın ki hissetmiyorum ben, bacağımı hissetmiyorum ve sen gelmiş diyorsunki sakin ol. Nasıl sakin olabilirim bacağım yok şuan. Hayatım bitti benim. Hayatım bitti. Hayatımı bitirdiler. Önce geçmişimi çaldılar şimdide geleceğimi çalıyorlar" dediğimde abim sinirle dışarıya çıktı.

Abim gittikten sonra gözlerim Maya'yı aradı fakat onu göremiyordum. Nereye gitmişti onu ararken bir anda kolumda bir acı hissettim. Gözlerim kapanmadan önce "Özür dilerim Dia yapmak zorundayım." diyen Maya'yı gördüm. Sonrası karanlık.

Yazarken en zorlandığım bölüm oldu. Empati yapıyorumda bacağım olmadan yaşayamazdım. Kısacası abartmışsın demeyin.

Neyse aşkolar oy verirseniz çok sevinirimm♡♡

LabirentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin