İyi okumalarr...♡
Diana
Galiba iki haftadır buradaydım. Herşey aynıydı sabahları gelip kanımı alıyorlardı başka hiç birşey yapmıyorlardı. Bu ya fırtına öncesi sessizlikti ya da bir şeyler ters gidiyordu. İki hafta boyunca yanıma ne Janson ne de Ava uğramıştı bu yüzden isyanda birşeyler ters gidiyor olmalıydı. Beni bu kadar aramışken şuan bana birşey yapmamaları garipti.
Abim hakkında hâla birşey bilmiyordum. Onu çok merak ediyordum. Oda isyanın elindeydi umarım başına birşey gelmezdi. Bizimkileri de çok özlemiştim. Minho kafayı yiyor olabilir. Eminim çok endişelidir ve çok özlemiştir. Newt ise Minho için sakin kalmaya çalışıyordur umarım mantıklı kararlar veriyordur. Ona hâla gerçekleri anlatamamıştım bu yüzden kendimi kötü hissediyordum. Tava'nın yemeklerini özlemiştim burda hiç güzel şeyler yoktu ve onun sohbeti çok eğlenceliydi burda olsaydı hiç sıkılmazdım. Thomas ise ona hâla kızgın ve kırgındım umarım iyidir.
Yatakta otururken kapı açıldı bu normal değildi bu saatlerde kimse gelmezdi. İçeri esmer siyaha kaçan kahve gözlü bir kız girdi. Üstünde önlük vardı. Bana doğru yaklaştı ve "Merhaba Diana, ben Maya böyle tanışmak istemezdim ama böyle oldu. Aslında tanışıyoruz ama neyse." dedi gülümsüyordu ben ise kaşlarımı çatmış bir şekilde bakıyordum. "Diana biliyorum kafan karışık sana haber vermeye geldim. İsyanda işler ters gidiyor ve bu Alex'in işi oda senin gibi bir odada tutuluyor yani iyi. Lütfen kendine dikkat et" dedi nasıl yani isyanı gerçekten bitirebilirmiydik "Tamam Maya teşekkür ederim haber verdiğin için ve dikkatli ol isyan onlara ihanet eden kişiyi arıyor lütfen yakalanma."dedim.
Maya gitmişti. "Abimiz iyiymiş" evet iç ses iyiymiş "Peki şimdi ne olucak" bilmiyorum iç ses umarım yakalanmazlar ve umarım onlara bir şey olmaz. "O değilde Maya ne kadar güzeldi fıstık gibi kız" iç ses sen lez oldunda benim haberim mi yok "kız tövbe haşa benim yakışıklı kocam var" bizim iç ses bizim "acaba şuan ne yapıyordur" bilmiyorum ama bir yerlere dalıp gittiğine eminim içsesciğim.
Minho
İki haftadır herhangi bir ipucu bulamamıştık. İsyanın yerini hâla bilmiyorduk. Arıyorduk fakat hiç bir şey bulamıyorduk. Onu çok özlemiştim bakır renkli saçlarını, kahve gözlerini, bembeyaz yüzünü, en çokta kokusunu özlemiştim. İyi değildim ama iyiydim. Şuan oturmuş gökyüzünü izliyordum elimde Diana'nın ipten bilekliği vardı. Onu Jack'i ararken düşürmüştü ve vermeyi unutmuştum.
Batmakta olan güneşi izliyordum yanıma biri yaklaştı baktığımda Newt olduğunu gördüm. "Naber dostum" dedi gülümsedim ama içten değildi "İyi senden" dedim "Hadi ama Minho yalan söyleme Diana'yı düşünüyorsun biliyorum" dedi kafa salladım "İyidir değil mi Newt." dedim kafa salladı "İyidir Minho merak etme isyanın ona ihtiyacı varken ona zarar vermezler." dedi haklıydı ama tedavileri öldüren bir birlikten bahsediyorduk bu yüzden korkmam normaldi.
Alex
Oturuyordum iki haftadır hep yaptığım şey oturmaktı. Küçük hafif karanlık bir odada bağlıydım. Askerlerden biri geliyor yemek bırakıp geri gidiyordu. Bunları yaşamama rağmen içim rahattı. Kardeşimi şuanlık korumuştum. Bir plan yapmıştım ve isyanın sistemini çökertmiştim hâla çözememişlerdi.
Maya çok yardımcı oluyordu. Ona çok güveniyordum mükemmel bir arkadaştı. Burada kaldığımdan beri hiç yanıma gelmedi çünkü onuda arıyorlardı. Kendini yakalatmamak adına benden uzak duruyordu.
Kardeşimi çok özlemiştim. Beni hatırlamıyordu, anılarımızı, neler yaşadıklarımızı hatırlamıyordu en acısı ise bunun sebebi bendim. İsyanı bitirmek için onun anılarını silmiştim bu yüzden kendimi hiç affetmiycektim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Labirent
Acción"Sen geldikten sonra hep bir şeyler oluyor kızım acaba bela falan mısın."dedi Ortamı dağıtmaya çalışıyordu. "Bazı konularda bela olabilirim ama bu konuyu nasıl bana bağdaştırdın acaba."dedim güldü bende güldüm. Ona baktım birşeyler düşünüyor gibiydi...