34-)Uyandım

123 8 7
                                        

İyi okumalar☆~☆

1 gün sonra, Minho

Bir gündür uyuyordu. Maya normal olduğunu söylemişti ama endişeleniyordum. Alex başından ayrılmıyordu onun olmadığı zamanlarda ise ben duruyordum. Şimdi ise ben, Newt, Thomas, Alex ve Maya oturmuş Diana'nın yanında konuşuyorduk.

Newt artık iyiydi tehlikeyi atlatmıştı. Maya Diana'nın cebinden antikor bulmuştu ve onu Newt'e yapmıştı. Newt'in kolundaki şeyde geçmişti. Ben kendi düşüncelerimdeyken Newt'in dürtmesiyle herkesi dinlemeye başladığım sırada Diana'nın mırıldanma sesini duydum. Hep beraber başında toplaştık ve uyanmasını beklemeye başladık.

Diana

Newt ve Thomas'ın seslerini duyuyordum. Gözlerimi açmayı denedim ama açamadım. Konuşmayı denedim konuşamadım sadece biraz mırıldanmıştım galiba. Çok susadığımı fark ettiğim için su isteyecektim fakat konuşamıyordum.

Minho'nun "Maya ne zaman uyanıcak." dediğini duydum Maya güldü ve "Minho uyanıyor işte sabret." dedi saçlarımda bir el hissettim galiba abimdi. Thomas "Uyanmıyacak bence." dedikten sonra Newt "Uyanıcak naz yapıyor." dediğinde gülüştüler.

"Naz yapmıyorum koca bebek sadece gözlerimi açamıyorum." dedim kısık bir sesle. Konuşmama kendim bile şaşırmıştım. Açıkcası sesim çok kısıktı duymamış olabilirlerdi fakat hiç biri konuşmuyordu buda duyduklarına işaretti.

"Su istiyorum." dememle bir kaç adım sesi duydum. Adım sesleri yaklaşırken biri beni doğrultu ve suyu içirdi. Gözlerimi açmaya zorladım ve su içiren kişinin abim olduğunu gördüm. Şuan ona yaslanıyordum o ise bana sarılıyordu. Galiba endişelenmişti.

Gözlerimi diğerlerine çevirdiğimde. Newt'in gülümseyerek bana baktığını gördüm. İyi gözüküyordu iyileşmiş gibiydi "Newt iyi misin?" diye sormadan edemedim. "Kızım ben iyiyim hem sen kendini düşünsene." dediğinde güldüm.

Yanındaki kişiye baktığımda Thomas olduğunu gördüm. "Günaydın mı diyeyim tünaydın mı?" dedikten sonra kafasını iki yana salladı "Geceaydın Dia." dediğine kaşlarımı çattım. "Uzun zamandır uyuyosun ve akşam olduğu için geceaydın dedim ne var bunda." diyerek devam etti. Elimle like işareti yapıp ona gönderdim.

Yanındaki Maya'ya baktığımda "Diana nasılsın?" dediğinde "İyiyim galiba..." dedim "İyi olman güzel." dedi gözlerimi yanında duran Minho'ya çevirdiğimde gözlerindeki aşkı ve özlemi gördüm. Uzun zamandır konuşmuyorduk onu çok özlemiştim. Yüzüme bakarak "Özledim." dedi dururmuyum tabiki hayır "Bende özledim." dedim.

Abim yavaşca beni tekrar yatırdı ve "Hadi bakalım beni kardeşimle yalnız bırakın." dedi. Herkes çıkmaya başladı Minho çıkarken göz kırptı ve kapıyı kapattı.

Abime döndüğümde kaşlarını çatmış olduğunu fark ettim. "Ben sana kendine dikkat et demedim mi?  Nasıl vuruldun Diana. Çok korktum be kızım." dedi elimi elinin üstüne koydum "Abi ne biliyim ben vurdular işte hem niye kızıyosun sanki ben kurşunun önüne atladım. Ayrıca benden kurtulamazsınız Alex Bey." dedim gülümsedi

"Hiç değişmiyeceksin değil mi?" dediğinde kafa salladım "Hiç değişmiycem." dedim gülümsedi ve yanağımdan öptü. "Diana, Minho ile çıkıyor musunuz?" dediğinde kafamı salladım. "Ne oldu kızdın mı yoksa." dediğimde kafasını iki yana salladı. "Evet kızdım ama onunla çıkmana değil. İsyandayken bana söylememene kızdım." dedi.

Haklı olabilirdi "Abi onları aklıma getirmemeye çalışıyordum biliyorsun. Birde nasıl tepki vereceğini bilmediğim için söylemek istememişte olabilirim." dediğimde güldü. "Neyse bakalım cimcime öyle olsun çıkıyorum ben belki diğerleriyle konuşmak istersin." dedi ve çıktı.

O çıktıktan sonra içeri Newt, Thomas ve canım sevgilim geldi. Newt hızla üzerime atladı "Newtciğim amacın beni öldürmek falan mı? Eğer öyleyse başarıyorsun" dedim o dediğimi aldırmadı ve daha sıkı sarıldı "Kaç gündür görüşmüyoruz farkında mısın?" dediğinde güldüm ve bende ona sarıldım. Özlemiştim hemde çok. Newt kulağıma yaklaştı ve "Seni çok özledim ikizim." dedi, bana ikizim demişti gülümsedim ve bende sessizce "Bende seni" dedim sonra geri çekilmek zorunda kaldı.

Çünkü Thomas onu çekiştirdi ve bana sarıldı "Haklıydın Dia, özür dilerim ona güvenmeme- liydim benim yüzümden bu hâldesin." dedi "Senin suçun değildi Tommy sen sadece onu sevmiştin. Yanlış kişiydi ve seni hak etmiyordu."  dedim burnunu çekti o ağlıyor muydu. "Hey hey sen ağlıyor mu.." derken sözümü kesti. "Saçmala gözüme toz kaçtı sadece." dedi  yalandı ağlamıştı. Geri çekildi ve gözlerindeki yaşları sildi bu haline gülümsemiştim.

Minho'ya baktığımda gülümseyerek bana baktığını fark ettim. Ellerini kapıya doğru yönlendirdi ve "Hadi artık arkadaşlar çıkında beni sevgilimle baş başa bırakın." dediğinde Newt söylenmeye başlamıştı bile. "Resmen bizi kovuyorsun ama haberin olsun bunları yazıyorum bir köşeye." dedi Minho tabikide cevapladı "Newt çok konuşma hadi git artık." dediğinde Newt gözlerini devirdi.

Onlar çıktıktan sonra Minho bana doğru yaklaştı ve bana sarıldı kokusunu içime çektim. "Nasılmış benim canım sevgilim." dedi gülümseyip cevapladım "İyiyim Minho merak etme." dedim.

Bir süre sessiz kaldık. "Minho anlat sana ne yaptınız bensiz. Kesin çok sıkılmışsınızdır." diyerek sessizliği bozdum. Minho ise dediğime güldü ve "Sensiz hayat geçmedi be gülüm." dediğinde bir kahkaha patlattım. "Ben yokken ne yaptığın şey anlaşıldı. Kamyoncu falan mı oldun." dediğime kaşlarını çattı. "Kamyon arkası sözler söylüyorsun resmen." dedim bu sefer yüzünü buruşturdu komik gözüküyordu.

Minho kendine geldi ve elini saçlarıma götürdü. Onlarla oynamaya başladı. "İyiki buldum seni." dediğinde gülümsedim. "Açıkcası sen beni bulmadın. Ben kendim geldim." dedim kendi dediğime kıkırdadım fakat Minho hiç beni dinlemiyor gibiydi. Gözleri gülüşümdeydi açıkcadı dudaklarımdaydı.

Yavaş yavaş bana doğru yaklaştı. Bu sefer benim gözlerim dudaklarına takılmıştı. Bunu fark etti ve beni öptü. Nazikçe öpüyordu sanki acıtmaktan korkuyor gibiydi. Özlemiştim bu dudakları. Biraz sonra geri çekildi fakat ben hâla anın etkisindeydim. Minho'nun gözlerine dalmıştım. Çekik olan kahve gözleri çok güzeldi. Açıkcası o hep güzeldi.

Bunları düşünürken beni kendime getiren kapının açılmasıydı. Kapıya baktığımda elinde yemeklerle içeri giren abimi gördüm. Yemekleri görünce karnımın açlığını fark ettim. Minho ise hızla yanımdan kalktı ve kenara geldi. "Abi harikasın yaa. Bende bir şeyler olsa da yesem diyordum." derken Minho'ya bakmıştım tabi bunu abim fark etmedi.

Abim yaklaştı ve yatağın kenarına oturdu. Tepsiyi kenardaki masaya koydu. Eline tepsideki kaşığı ve bir kase çorbayı aldı. "Tava senin için yapmış." dedi ve kaşığı çorbaya daldırdı." bi dakika ben kendim yiyebiliridim. "Abi kendim yiyebilirim." dediğimde kafasını iki yana salladı "Abi saçmalama çocuk değilim." demiştim kaşlarını çattı "Benim için her zaman küçük kız çocuğu olucaksın." demişti.

"Off buna diyecek bişey bulamadım." dedim abimse zafer gülümsemesi yolladı. "Aç bakıyım ağzını uçak geliyorr." dediğinde kaşlarımı çattım "Abi beni sinirlendirme, ne uçağı ya ben sana yolluyacağım şurdan bir uçak görücen gününü." dedim sonra gülme sesleri geldi tabi ya yanımızda Minho vardı.

Abimle beraber Minho'ya baktık. Minho bu sırada gülmeyi kesti ve "Ben çıkayım." dedi kapıya yöneldi çıkacakken abim "Minho seninle konuşmak istiyorum." dedi Minho kaşlarını kaldırdı ve tamam dedi. Bu haliyle onu sincaba benzetmiştim bu yüzden güldüm.

Ben gülerken Minho çıktı abim ise  bana çorbayı yedirdi. Sonra konuşmaya başladık. O bana geçmişimizden bahsediyordu. Arada hatırladın mı diye soruyordu galiba hatırlamamı istiyordu fakat hiç bir şey hatırlamıyordum belki bir gün hatırlardım. Hatırlamak istiyordum en çokta annemi merak ediyordum abim ona benzediğimi söylemişti. Umarım bir gün herşeyi hatırlardım.

Oy verirseniz sevinirimmm :)

LabirentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin