İyi okumalar☆
"Thomas" demişti. Nasıl yani bu kız bir şeyler mi biliyordu. Alby "Kızı Surge'un oraya götürün ve herkes dağılsın." dedi fakat benim gözlerim Thomas'taydı. Gözünü kızdan çekti ilk Newt'e sonra bana en son ise Alby'e baktı.
Alby "Thomas kız uyandıktan sonra konuşucaz."dedi ve gitti dördümüz kalmıştık. "Bu kız beni nereden tanıyor. O kadar şey hatırladım ama bu kızı hatırlamıyorm."dedi. Düşündüm kızın sesi bir yerleden tanıdıktı ama nerden. "Ben kızın sesini tanıyormuşum gibi hissediyorum ama hatırlamıyorum."dedim Şimdi bana bakıyorlardı.
Newt "Dia sen geldikten sonra hep birşeyler oluyor kızım acaba bela falan mısın."dedi ortamı dağıtmaya çalışıyordu. "Newtciğim bazı konularda bela olabilirim ama bu konuyu nasıl bana bağdaştırdın acaba."dedim güldü bende güldüm.
Minho'ya baktım birşeyler düşünüyor gibiydi. Acaba aklında ne vardı. "Minho?" dedim. "Efendim Dia." dedi ve bana baktı "Sende benim bela olduğumumu düşünüyorsun."dedim güldü ve "Bela falan değilsin ama bir bela olsaydın hiç senden kurtulmaya çalışmazdım."dedi Thomas kıkırdadı ve "Oohhh bu bir aşk ilanı mı?"dedi.
Ben ise şaşırmış bir şekikde Minho'nun gözlerinin içine bakıyordum. Çok güzel bakıyordu "Bu adama yanıksın." Evet iç ses çok pis yanığım hemde. Adım sesleri gittikçe uzaklaşıyorlardı. Hâla Minho'nun gözlerine bakıyordum. Bana doğru yaklaştı ve kulağıma eğildi.
"Bu bir aşk ilanı değildi." dedi ve uzaklaştı arkasını döndü yürümeye başladı. "Ama yakında gelebilir." dedi ve gitti. Olayın şokundan çıkamamıştım. Kalbim çok hızlı atıyordu. Sonra birşeyler canlandı.
"Thomas'ın canını yakmana izin vermem."diye bağırdım. "Bu yüzden ondan uzak dur tamam mı?"dedim. O kadar sinirlenmiştimki kalbim hızlı hızlı atıyordu. "Teressa, Thomas'ın duygularıyla oynayamazsın." dedim ve onu iktirdim.
Umursamadı ve konuştu "Kim kimle oynuyormuş görücez. Biliyor musun kimse umrumda değil kendim için herkesi yakarım." dedi ve üstüme yürüdü. "Ve sen şunu aklına sok bu vicdanlı kalbin bir gün senin sonun olucak ve o sonu ben yazıcağüm o zamanı keyifle bekliyorum." dedi bu sefer o beni iktirdi ve düştüm. Koşarak yanıma biri geldi ve beni kaldırdı.
"Kendini düşünmeye devam et, çevrende kimse kalmayacak eğer biri yanında olursa onu kendi tarafıma çekmekten asla çekinmem sende bunu kafana sok." dedim sonra abime döndüm "Yakışıklım hadi gidelim. Burda daha fazla duramayacağım midem kaldırmıyor." dedim. "Hay hay prensesim." dedi yanağımdan öptü ve oradan uzaklaştık.
Gerçekliğe döndüm ne yani, yeni çaylağın adı Teressa mı ve Thomas ondan mı hoşlanıyordu. Oda isyandandı bunu zaten anlamıştım. Neden buraya gelmişti oda mı isyana ihanet etmişti. Yoksa hepsi bir plan mıydı. O kız güvenmeme kararı aldım.
Arkamı döndüğümde herkes bi hareket içerisindeydi. Ağaç evin ordalardı bende oraya gitmeye başladım. Yeni çaylağın yukarıdan sesleri geliyordu. "Sakın yanıma gelmeyin yoksa öldürürüm."diyordu.
Kimse gitmeye cesaret edemiyordu. Oraya doğru yöneldim o sırada Minho kolumdan tuttu "Ya sana birşey yaparsa." dedi "Minho ben Gally'i yere devirdim şu kız napabilir hem kız kıza konuşursak anlar sizden korkuyor."dedim ve yukarı çıkmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Labirent
حركة (أكشن)"Sen geldikten sonra hep bir şeyler oluyor kızım acaba bela falan mısın."dedi Ortamı dağıtmaya çalışıyordu. "Bazı konularda bela olabilirim ama bu konuyu nasıl bana bağdaştırdın acaba."dedim güldü bende güldüm. Ona baktım birşeyler düşünüyor gibiydi...