25-)Gally

152 9 7
                                    

İyi okumalarr :)

Minho

Arkasını döndüğünda gördüğüm yüzle çok şaşırmıştım. Newt "Gally?" diyerek şaşkınlığını belli etti. Gally her zamanki egolu ifadesini takındı "Selam arkadaşlar." dedi. "Nasıl ya ben seni öldürmüştüm." dediğim anda Thomas hızla Gally'e doğru koştu ve yakalarına yapıştı. "Senin ölü olman gerekiyordu. Senin yüzünden Chuck öldü sende ölmeliydin." dedi. Thomas, Chuck'ı çok seviyordu böyle davranması normaldı.

Herkes Thomas'ı Gally'nin üzerinden çekmeye çalışıyordu. Brenda "Onu nereden tanıyorsunuz?" diyerek soru yöneltti. Tava cevapladı "Aynı labirentteydik. Minho onu öldürmüştü nasıl böyle olabilir." dediği anda Thomas'tan kurtulan Gally cevapladı. "Sokulmuştum ve bunun sayesinde ölmedim." dedi ve kendisi sordu "Siz neden buradasınız?" diyerek sordu.

Newt "Diana isyanın elinde onu kurtarmaya geldik." dediği anda Gally'nin yüz ifadesi değişti "Onun için değer miydi cidden." dedi. Elimi sinirden sıkmıştım ve sinirle Gally'e doğru yürüyordum. "Onun adını bir daha ağzına alma ve değer onun için herseye değer." dedim. Gally artık gülmüyordu "Minho tamam sakin ol birşey demedim." dedi benimle uğraşmak istemiyordu anlaşılan bu yüzden sırıttım.

Newt araya girdi ve "Gally ne dediğine dikkat et. Diana'ya laf ettirmem." dedi Gally "Tamam be laf etmedik prensesinize." dediği anda Brenda araya girdi "Arkadaşlar bölüyorum ama Diana ve Alex'in yardımımıza ihtiyaçları var. Tartışmayı kesin ve plan yapalım." dedi biraz duraksadı ve "Sam'ide bulmalıyız." dedi haklıydı. Gally "Sam dediğiniz kim?" diyerek sordu. Newt "Kırklı yaşlarda, esmer bir adam." diyerek cevapladı.
Gally kafa salladı "Diana umurumda falan değil ama Sam'i bulmanıza yardım edicem." dedi.

"Sanki senden yardım istedik. Ben bulurum Diana'yı" dediğim sırada Gally gülümsedi "O duvarları aşman için ne yapabileceğini biliyor musunki?" dedi ona çok sinir oluyordum Diana geldikten sonra davranışları değişmişti Gally gerçekten böyle biri değil. Newt "Gally sana ne oluyor? Sen böyle biri değildin şimdi niye böyle davranıyorsun." dedi.

Gally "Diana'yı sevmiyorum bu yüzden ben yokum." dediği anda Thomas "Eminim sen Diana'nın durumunda olsaydın o seni kurtarmak için plan yapardı. Sen busun Gally kötüsün. Chuck senin yüzünden öldü ve Diana'yıda senin yüzünden kaybetmiyeceğiz bu yüzden bize yardım ediceksin." dedi Diana'yı kaybetme düşüncesini aklımın ucundan geçirmezken şimdi bunu duymak ağır gelmişti. Ona birşey olmadan onu kurtarmalıydım.

Gally bir an duraksadı. "Peki, o zaman size yardım edicem ilk önce Sam'i bulmalıyız." dedi Brenda "Sonunda mantıklı konuşuyorsunuz." dedi ve elini Gally'e el uzattı "Bu arada ben Brenda" dedi Gally kafa salladı ve tokalaştılar.

Gally burası hakkında herşeyi anlatmıştı. Her bir bölgeyi iki kişi arayacaktı. Ben Thomas ile gidiyordum. Yürüyorduk ve etrafta Sam'i arıyorduk. Thomas "Minho ben senden özür dilerim." dedi kaşlarımı çatıp ona döndüm. "Ne için?" diyerek sordum. "Diana'ya öyle davranmamalıydım ve benim yüzümden isyanda kaldın eğer Teressa'yı o kadar yakınımıza çekmeseydim..." konuşmasını böldüm.

"Thomas özür dilemen gereken kişi ben değilim. Diana, Teressa konusunda sadece seni korumaya çalışıyordu çünkü birşeyler hatırlamıştı ve seni üzmemek için söylememişti. Ve kendini suçlu hissetme herkes yanlış kişilere güvenebilir. Onun yanlış kişi olması senin suçun değildi. Bende özür dilerim seni suçladığım için, mantıklı düşünemiyordum." dedim ve gülümsedim Thomas ise yaklaşıp bana sarıldı. Galiba aramızdaki buzlardan kurtulmuştuk.

Diana

Başımın ağrısıyla gözlerimi açtım. Etrafıma bakındığımda bir sürü tıp malzemesi vardı. "Bu nasıl bir dejavu ya." içses lütfen sus başım çatlıyor zaten seninle uğraşamam. Saçım gözlerime geldiği için kenara çekmek istemiştim fakat elimi kaldıramamıştım çünkü bağlıydım. Bu şaka olmalı diyerek kendi kendime konuştum.

Bağırarak "Janson" dedim içeriye birisi girdi. Giren kişiyi tanımıyordum. Fakat siması çok tanıdıktı. "Ellerimi çözsen mi?" dedim kafasını iki yana salladı. Yakalığında adı yazıyordu bu yüzden "George şu ellerimi çöz." dedim "Susar mısın işimi yapıyorum." dedi, konuşma tarzı birine benziyordu hâla çözememiştim.

"Ben seni birine benzettim fakat kim olduğunu bulamadım." dedim kaşlarını çattı ve hiçbirşey demedi. "Böyle durumlarda bile sohbet peşindeain ya, helal olsun kızım sana." iç ses durumumuz kötü farkındayım güzelleştirmeye çalışıyorum sus işte.

Bir süre sonra "Buldum." dedim. "Neyi buldun?" diyerek sordu "Seni kime benzettiğimi, sen bizim Brenda'ya çok benziyorsun." dediğim anda gözlerindeki ifade değişti. "Brenda mı?" dedi kafa salladım.

"Brenda'yı tanıyor musun" diye sordu. Kafa sakladım "Arkadaşım sen kimsin peki" dedim. "Abisiyim" dediği anda şok geçirmiş bir şekilde yüzüne bakıyordum. "Ne yani Brenda isyandan nefret ederken abisi burada mı çalısıyor?" demiştim yüzü düştü galiba onu kırmıştım. "Onu bulmak için burada çalışıyorum. Keyfimden değil. İnsanları öldüren bir birlikte çalışmak güzel mi sanıyorsun." dedi "Anladım Brenda buraya getirilirse onu bulmak için burada çalışıyorsun." dedim kafa salladı

Aklıma gelen sinsice fikirle gülümsedim. "İsyana ihanet etmeye ne dersin?" diyerek sordum gözlerini kıstı. "Ben burdan kurtulmaya çalışıyorum. Bana yardım edersen Brenda'ya götürürüm seni." dediğim anda içeri bir girdi.
"Lan çözsene beni sanki kaçabilicem yüzüm kaşındı elimi çöz bari." diyerek bağırmaya başladım.

George gözlerini kırptı ne yapmaya çalıştığımı anlamıştı. "Bana bak düzgün dur ve sus işimi yapmaya çalışıyorum." dedi diğer gelen kadın "George sen çıkabilirsin ben hallederim." demesiyle George çıktı. "Ablam hadi çöz şu ellerimi ya kaçaman zaten bir sürü asker var." dedim. Kadın kafasını iki yana salladı sonrasını hatırlamıyorum.

Thomas

Sam'i bulmuştuk Gally sayesindeydi buraları çok iyi biliyordu ve çoğu kişi onu tanıyordu. Ne kadar çok ona sinirli olsamda şuan yardım etmesi güzeldi. Şimdi ise bizim ekip ve Gally oturmuş plan yapmaya çalışıyorduk. Gally "Diana konusunda size yardım edicem" dedi şaşırmıştım galiba benim dediklerim onu vazgeçirmişti ve yardım etme kararı almıştı.

Minho "O duvarları aşmanın yolunu biliyor musun?" dedi Gally kafa salladı "Oraya kanalizasyondan girebiliriz. Fakat bir sorunumuz var. Her yerde robotlar dolaşıyor."
gözleri bize döndü ve" Bizim yakalanma olasılığımız Brenda'ya göre daha yüksek çünkü labirentte kaldık ve enselerimizde bir şey var robotlar bunu çok iyi algılıyor." dedi. Kafa salladım. "Ha birde akşamdan sonra kimsenin sokaklarda dolaşmaması gerekiyor." dedi

Newt söze girdi "O zaman şimdi ne var ne yok bakmak için akşamdan sonra bir kaçımız girsin ve plan yapalım." dedi mantıklıydı Minho "Ben giderim Gally ile" dedi kafasımı iki yana salladım "Bende geliyorum." dedim Neet bu sefer gülerek "Benim gelmeyeceğimi düşünmemişsinizdir herhalde." dedi. Ekip tamamdı dördümüz giricektik. Sam "Vince ile konuştum. Maya adında biri isyan binasının planı göndermiş." dediği anda bir şeyler hatırladım

Alex "Diana'yı labirente gönderdiğime inanamıyorum. Ben çok kötü bir abiyim." diyerek üzülüyordu, üzülmemeliydi zorunda kalmıştı. "Alex artık üzülme zorunda kaldığın için yaptın." dedi Maya ve Alex'e sarıldı. Galiba Alex'den hoşlanıyordu. Alex ise bunun farkında değildi.

"Alex toparlanmalısın, planımız için şuanda isyana yakalanmamalıyız." demiştim kafasını salladı. "İsyanı durdurmak için herşeyi yapıcam." demişti Maya ise "Her zaman arkandayız." dedi.

Minho "Maya'yı hatırlıyorum. Diana'ya mektup veren kişi. Bunu attığına göre hâla yakalanmamış olmalı." dedi. Umarım yakalanmamıştır diyerek geçirdim. İçimdeki ses ise onun yakalandığını söylüyordu.

Evettt sonunda kitabı istediğim hâle getirdim. Umarım beğenirsiniz.

LabirentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin