32-)İyileşir mi?

88 2 7
                                    

İyi okumalar <_>

Yazardan

Diana baygın bir şekilde Minho'nun kolları arasındaydı. Minho ise arada bir Diana'yı sarsıyor, ona sarılıyor ve öpüyordu. Daha yeni kavuşmuşlarken ayrılmak istemiyor olmalıydı. Newt eskisi kadar kötü gözülmüyordu şuan sadece üzgündü, Diana'yı düşünüyordu.

Gally arkadaşlarını umutlandırmaya çalışıyordu. George endişeliydi çünkü Alex'e söz vermişti. Diana'ya bir şey olursa kendini asla affetmezdi. Brenda garip duygular içerisindeydi kendi bile ne hissettiğini bilmiyordu. Otobüsdekiler ise sabırla kurtulmayı bekliyorlardı.

Alex uçan aracı kullanıyordu. Thomas ise Alex'e belirledikleri noktanın yerini söylüyordu. Maya ise bir şeyler düşünüyordu.

Alex

Uçan aracın başındaydım. Bir kaç kere bunu kullanırken yanlarında bulunduğum için kullanmasını biliyordum. Tek sorum hiç deneyimlememiş olmamdı umarım bir şey olmazdı.

Sakin bir şekilde aracı çalıştırdım ve havalandırdım tahmin ettiğimden kolaydı. Thomas'ın dediği noktaya geldiğimde araçtaki kancayı aşağıya saldım.

Minho

Brenda'nın "Geldiler." demesiyle kafamı yukarıya çevirdim. George "Otobüsü ben bağlarım hepiniz içeri geçin." dedi. Diana'yı kucağıma aldım ve içeri yürüdüm arkamdan Newt ve Brenda'da geldi.

Newt elini Diana'nın alnına koydu "Minho vücut sıcaklığı düşüyor çok kan kaybetti." dedi kafamı iki yana salladım "Bilmiyor musun Newt, benim sevgilim güçlüdür ona hiç bir şey olmayacak." bu kelimeleri Newt'e mi söylüyordum yoksa kendimemi bilmiyordum. Bir kaç saniye sonra Gally ve George'da otobüse binde ve kapıları kapattılar.

Havalandığımızı hissediyordum. Otobüsün tepesindeki demirden bağladıkları için otobüsün dengesi bozulmuyordu. Bir kaç dakika sonra otobüs uçan aracın içindeydi. George kapıları açtı ve "Diana'yı getirin Maya iyi bir tıpçıdır." dedi. Önümdeki herkes çekildikten sonra dışarı çıktım ve Diana'yı yere yatırdım. George "Maya ilk yardım çantasını bul ve hemen buraya gel." dedi.

Alex'in endişeli bir şekilde "George birine bir şey mi oldu?" diyorduki yerde yatan Diana'yı görmesiyle cümlesi yarım kaldı. Maya hızla yanımıza geldi ve Diana'ya bakmaya başladı Alex"in "Maya lütfen bir şey yap onu iyileştir lütfen ben dâha ona anılarımızı anlatıcaktım." dedi onun bu hâlini görünce kendimi iyice kötü hissetmeye başladım.

Birinin elini omzumda hissetmemle o tarafa döndüm. Thomas'tı buruk bir şekilde gülümsedim "Minho ona bir şey olmayacak merak etme hem bilmiyor musun Dia savaşçıdır asla pes etmez. Üzülme artık." dedi

Thomas haklıydı üzülmemeliydim çünkü o iyileşecekti. Maya "Alex kan lazım çok kan kaybetti kan gruplarınız aynı mı?" dedi Alex'e baktığımda kafasını iki yana salladı. "Onun kan grubu A benimkiyle uyuşmuyor." dedi bu sefer Maya "Uyumlu olan var mı?" dedi benim kan grubum Bydi bu yüzden kafamı iki yana salladım.

Newt "Benimde A ama virüslüyüm bir şey olur mu?" dedi Maya kafasını iki yana salladı "Senide riske atamayız zaten vücudün virüsle savaşıyor kan vermemelisin." dedi Newt'in yüzü düştü virüs yüzüden Dia'ya yardım edemiyordu.

Sonra birisi "Ben kanımı veririm." demesiyle ağzım kocaman açıldı. Gally şaşırtıcı bir şekilde kanını vermeyi kabul etmişti. Maya "Acele etmemiz lazım, George ve onun dışında kimse kalmasın" dedi. Newt yanıma geldi "Minho hadi kalk çıkalım." dedi elini uzattı tuttum ve kalktım Alex'e baktığımda Thomas yanındaydı hiç iyi gözükmüyordu. Bende ondan farksız değildim.

Diana'nın yanından uzaklaştık ve bir kenara oturduk karşımıza Alex, Brenda ve Thomas oturdu "Newt sen iyi misin?" dedim kafasını salladı "Dia'nın verdiği antikor iyi geldi galiba, kendimi iyi hissediyorum." dedi gülümsedim. "Ona bir sey olmaz değil mi?" dedim "Ona bir şey olmayacak." dedi

Brenda "Arkadaşlar üzgünsünüz biliyorum ama gitmeliyiz Vince bizi bekliyor." dedi haklıydı. Thomas ayaklandı "Alex kardeşin için endişelisin ama gitmemiz gerek aracı kullanmasını bilmiyorum kullanabilir misin?" dedi Alex kafasını salladı. Brenda "Sam'i de almalıyız." dedi.

1 saat sonra

Sam'i ve bir kaç kişiyi almıştık şimdi yeni yaptığınız güvenli bölgeye gidiyorduk. Gally yanımıza geldiğinde Diana'nın kanaması durdu demişti. Ona teşekkür edip sarılmıştım galiba aramızdaki buzlar erimişti.

Maya'nın bize doğru yaklaşmasıyla ayağa kalktım "İyi mi?" diyerek sordum. İyi ama geç uyanabilir biliyorsunuz isyana maruz kaldı. İsyanın tedavileride ağırdır nasıl dayanıyor hâla anlamış değilim küçük kızım iyileşecek." dedi. Gülümsedim ve Newt'e sarıldım kulağıma "Söylemiştim." dedi bazen sinir bozucu olabiliyordu.

Alex

Şu lanet aracın kullanımını Sam'e anlatıyordum. Aklım kardeşimdeydi nasıl vurulmuştu nasıl vurmuşlardı onu, umarım iyi olurdu umarım iyileşirdi. Eğer iyileşmezse Ava, Janson ve geriye kalan herkesi öldürürdüm. Yapardım Diana'dan başka kimsem yoktu ona birşey olmasına izin vermezdim.

Sam "Alex iyi misin?" dedi kafa salladım sorduğu soru saçmaydı ne halde olduğumu görüyordu. Kapı açılmasıyla kapıya döndüm Maya'nın içeriye girmesiyle hemen yanına gittim. Sarıldım ona "Maya iyi mi?" dedim kafa salladı "İyi olucak üzülme artık Alex, kardeşin güçlüdür." dedi

Haklıydı Diana her şeyle baş edebilirdi. İsyanın tedavileri bile ona koymamıştı. Annem gibiydi ona çok benziyordu. Her zaman güçlüydü annem, küçük kardeşim ise herşeyini annemden almıştı. İkiside mükemmeldi hayatımda gördüğüm en güzel iki kadındı.

"Maya, Diana'yı görebilirim değil mi?" dedim gülümsedi "Bunu sormak yerine yanına gitsene." dediğinde gülümsedim. "Alex dikkat et çok hareket ettirme." dedi kafa salladım ve oradan çıktım.

Kardeşimin yanına gittiğimde uzaktan Minho ve Newt'in onu izlediğini fark etmiştim. Onlarda Diana'yı kısa sürede çok sevmişlerdi. Labirentte ona destek olmuşlardı. Arada Ava'nın haberi olmadan kardeşimi izlemiştim çoğunda Newt ve Minho yanındaydı.

Onlara döndüğümde Newt bana baktı "Gelmek istiyorsanız gelin." dedim gülümsemişti sonra Diana'nın yanına gittim. Başının yanına oturdum eğildim ve saçlarından öptüm. "Eğer iyileşmezsen seni asla affetmem prenses. İyileşmek zorundasın." dediğim sırada Newt ve Minho geldi. Diana'ya dediğim şeyi duymuş olmalılardı.

Kardeşimin saçlarını okşamaya başladım. Ellerine dokundum buz gibiydi. Bu duruma şaşırmamıştım çünkü hastalandığında veya bir şey olduğunda vücudunun verdiği tepkiydi ellerinin soğuk olması. Eğildim ve kulağına "Ben senin yanındayım abicim ve uyanmanı bekliyeceğim korkma tamam mı?" dedim. Beni duyuyor olmalıydı.

Kafamı kaldırdım ve karşımda oturan ikiliye baktım.Minho Diana'yı izliyordu. Newt ise arada bana arada Diana'ya bakıyordu. "Teşekkür ederim." dedim onlara karşı Newt kaşlarını çattı Minho ise kafasını bana çevirdi "Ne için?" diyerek sordu.

"Ona sahip çıktığınız için. Arada Ava'dan gizli onu izliyordum yanında hep siz vardınız. Ona sahip çıktınız ben bile sahip çıkamamışken." dediğimde Newt kafasını iki yana salladı "Zorunda kalmasaydın onu labirente göndermezdin Alex. Hangi abi kardeşine öyle bir şey yaparki." dedi gülümsedim.

"Her neyse sen iyi misin?" dediğimde kolunu açtı ve kafasını salladı "İyiyim galiba virüs ilerlemiyor." dediğinde kafamı salladım. "Maya'ya söyleyelim o seni iyileştirebilir." dediğimde kafasını salladı.

Bir kaç dakika sessiz oturduktan sonra Thomas geldi "Alex gelebilir misin iniş yapacağız Sam senin yapmanı istedi." dediğinde gülümsedim ve ayaklandım benimle beraber Newt'te kalktı Minho hâla oturuyordu Diana'ya farklı bakıyordu acaba onu seviyor olabilir miydi? Şimdi bunu düşünmenin sırası değildi bu yüzden kontrol mekanizmasının olduğu yere yürümeye başladım.

Şey aklıma bir fikir geldi yapsam mı yapmasam mı kararsızım.

LabirentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin