İyi okumalar^_^
Sam bizi bir arabanın yanına getirdi. Gerçekten çok güzeldi siyah renkli ve büyüktü. "Çocuklar tanıştırayım bu boğa" dedi arabayı göstererek haline gülmüştüm komik gözüküyordu. Bizimkiler konuşmaya başlamışlardı benim ise aklım Teressa ve Thomas'ın konuştuklarındaydı bunu öğrenicektim.
Sam sürücü koltuğuna, Brenda yanına. Ben, Minho, Newt ve Aris onların arkasına. Bagaja ise Thomas, Teressa ve Tava oturmuştu. Sam arabayı sürmeye başladı belli bir noktaya geldikten sonra virüslüler önümüze çıkmaya başladı. Arabanın önüne, arkasına atlamaya başladılar.
Bir tane virüslü ön cama atladı. Sam önünü göremediği için yan yan sürüyordu bu yüzden Brenda camı açtı ve virüslüyü düşürdü. Geri oturmasıyla Sam "İyisin değil mi?"dedi Brenda kafa sallamakla yetindi.
Dağlara gelmiştik. Bulunduğumuz dağa çıkıyorduk bir süre sonra yolu kaplayan arabalarla karşılaştık. Sam "Hadi inin bundan sonrasını yürüyerek devam edicez."dedi hepimiz arabadan indik. Tava "Sizce güvenli bölgeyi bulabilecekmiyiz?" diyerek sordu. Thomas "Bulucaz yani umarım."dediği anda bir silah patladı. Hepimiz arabaların kenarlarına saklandık.
Elime bıçağımı almıştım. Yanımda Newt ve Aris vardı. Adım sesleri duymaya başladık. Bir kızın sesini duyduk "Hey yaşlı adam elindeki bombayı bırakırsan iyi edersin."demesiyle biz ayağa kalktık. Sam "İlk önce elindeki silahı indir." dedi kız güldü ve silahı havaya sıktı. Sam bu sefer "Ölmekren korkmuyorum bunu patlatırım hepimiz ölürüz." dedi esmer kız bu sefer elindeki silahı indirdi. Sam ise elindeki bombayı kapatıyordu. Sarışın bi kız "Hey sizde gelin şöyle."dedi ve hep beraber toplandık.
Sarışın kız yüzündeki maskeyi indirmesiyle Aris "Sonya" dedi kıza yaklaştı ve sarıldı. Esmer kız "Aris iyi misin?"deyip oda sarıldı. Aris kafa sallamakla yetindi. Esmer kız arkasını döndü ve "Millet bunlar bizden kasılmaya gerek yok."demesiyke dağın arkasından insanlar görünmeye başladı.
Dağa gelmiştik. Her yer insan kaynıyordu. Sonya "Sizi Vince ile tanıştırmalıyım, onu çağırıp geliyorum."dedi ve gitti. Bir kaç dakika sonra bir adam ve bir kadınla yanımıza geldi. "Hoşgeldiniz çocuklar ben Vince. Sizler kimsiniz?"dedi. Newt öne atıldı. "Ben Newt." hepimiz teker teker saymaya başladı Thomas'a gelince Vince'in yanındaki kadın "Thomas sensin demek. Seninle tanışmak güzel."dedi
Thomas sorarcasına bakıyordu. Kadın "Hatırlamıyor musun, isyandaki bilgileri bize sızdırıyordun. Hatta bir kız ve bir çocuktan falan bahsetmiştin onlarda bize yardım ediyormuş." dediği anda şaşırdım. Bir kız dediği bendim ve diğeride abim olmalıydı.
Thomas numara yaparak "Ben hiç birşey hatırlamıyorum üzgünüm."dediği sırada "Anladığım kadarıyla labirente senide atmışlar." dedi Thomas kafa salladı. Sıra bana geldiğinde kadın bana gözlerinin içi gülerek baktı. Acaba benide mi hatırlıyordu. "Adınız ne acaba?"diyerek sordum "Mary" demişti hiç tanıdık gelmiyordu.
Vince "Hadi herkes dağılsın istediğinizi yapabilirsiniz." dediği anda Newt'in yanına yaklaştım. Kulağına "Bana ne anlatıcaksın." dediğimde huzursuz oldu. Kolumdan tuttu ve beni kenara çekti. "Dia hani sen onların elindeydin ya işte o zaman Janson'un konuşmasını duyduk." aklıma abim gelmişti "Abimle mi alakalı." hevesle sormuştum kafasını iki yana salladı. "Eğer seni daha geç kurtarsaydık. Kurtaramayacaktık çünkü labirentte olucaktın."dedi ne yani beni tekrardan labirentte mi atıcaklardı onlardan kurtulmam iyi olmuştu.
Newt'e sarıldığımda aklıma gördüğüm kabus geldi. Ne olucaksa olsundu gerçekleri öğrenmeliydi. Geri çekildim ve "Newt ben-"dediğim sırada yanımıza Minho geldi. "Ne yapıyorsunuz?"dedi söyleyememiştim ama söylemeliydim. Minho yaklaştı ve yanağımdan öpüp yanıma oturdu.
Newt "Hiç öyle oturuyorduk."dedi "Sizce şimdi ne olucak. Herşey bitti mi?" dedim biraz sessiz kaldıktan sonra Minho "Bilmiyorum, böyle herşey çok kolay oldu Janson peşimizi bırakmış olamaz." dedi haklıydı Janson öyle biri değildi. Newt "Umalımki bırakmış olsun."dedi düşünceli bir şekilde etrafı izlemeye başladık.
Thomas "Diana ben Mary'e herşeyi anlattım." demişti Mary'de kimdi "Thomas,Mary de kim?" dediğimde "Aaa ben sana anlatmamıştım değil mi? Güvenli bölgedeki bir kadın ona burda olanları anlatıyorum." dediği sırada abim yanımıza geldi. "Nerelerdeydin?" diyerek sordum. "Maya'nın yanındaydım."dedi
Gerçekliğe döndüm. Maya'da kimdi hiç birşey hatırlamıyordum onun hakkında. Yakında öğrenirdim umarım "Öğrenirsin öğrenirsinde senin karnın acıkmadı mı? Senin yüzünden çubuğa benzedik."dedi iç sesim. Acıkmıştım ve haklıydı çok zayıflamıştım.
"Beyler ben acıktım. Siz acıktınız mı?" dediğimde kafalarını salladılar. "Hadi kalkında gidelim." dediğimde ayağa kalkmıştım bile. Vince'in bulunduğu yere doğru yürüyorduk. Oraya gittiğimizde Vince "Noldu çocuklar, birşey mi var?" dedi Newt cevapladı "Biz acıktık." dediğinde Vince güldü ve gideceğimiz yeri gösterdi.
Oraya gittiğimizde Tava masa başındaydı. "Tava özlemişsin galiba yemek yapmayı." dediğimde "Çok, gel hadi sende yap." dediğinde kafamı iki yana salladım ve "Teşekkür ederim kalsın." demiştim o ise bana gülerek cevap verdi.
Akşam
Tek başıma yürüyordum. Teressa'yı dağın kenarında otururken görünce yanına gittim. "Teressa bana söylememeniz gereken şey ne?" dememle kafasını bana çevirdi. "Thomas söylememi istemiyor ama söyleyeceğim." dediğinde yanına oturmuştum bile. Elini cebine attı ve "Bunu cebimde buldum. Açıp okudum sende bak istersen."dedi kağıdı elime aldım.
Bunu Diana'ya ver yazıyordu. Aldım kağıdı ve açtım. Cebinde bir kağıt var onu oku yazıyordu. Teressa bana meraklı gözlerle bakıyordu. Ceplerimi karıştırdığımde bir kağıt buldum. Tek başına oku yazıyordu. Teressa'nin görmeyeceği şekilde kağıdı aldım ve okumaya başladım
Kardeşim seni çok özledim. Seni görememek çok kötü şuan isyanın diğer binasındayım. Ava seni görmemem için beni oraya yolladı. Maya verdi bu kağıdı sana ona güvenebilirsin. Sadece şunları demek istiyorum. Kendine dikkat et ve isyandan kaç. Biliyorsun isyan kötüdür. Bana hâla inanıyorlar, onlardanım sanıyorlar. Halbuki öyle değil sen labirente girdiğinden beri hiç harekete geçemedim. Beni kontrol edip duruyorlar sen isyandan kaçınca daha çok kontrol ediceklerdir. Bu yüzden iletişime geçemeyebiliriz. Sadece şunu bilmeni istiyorum. Ben çok iyiyim beni merak etme ve seni çok sevdiğimi asla unutma.
Sayfanın en sonunda ise sevgilerle abin yazıyordu. Teressa'ya birşey belli etmemeliydim ona hâla güvenmiyordum. Ona gözlerim dolu bir şekilde baktım ve yalan uydurmaya başladım "Teressa benim abim varmış fakat isyandanmış ben onlardan kaçmaya çalışırken abim onlardanmış. Teslim olmamız gerektiğini söylüyor." dediğimde bana doğru yaklaştı ve sarıldı.
O sırada abimin mektubunu cebime koydum diğer kağıdı elime aldım ve Teressa'ya sarıldım. "Tamam tamam üzülme, sen üzülünce birşey değişmeyecek." dedi numarama devam ettim "Haklısın ama benim labirente konulmama göz yummuş. Hiç birşey hatırlamazken ailemden birini bilmek bana mutluluk verir sanmıştım vermiyormuş." dedim. Geri çekildim ve elimdeki kağıdı buruşturum uçurumdan aşağı attım "Ben yalnızım ve benim bir abim yok."dedim Teressa gülümsedi ve "Biz varız merak etme."dedi hâla ona güvenmekte kararsızdım. Bu yüzden ona hiç birşey anlatmayacaktım.
Adım sesleri duymamla gelen kişiye baktım. Thomas'tı koşarak ona sarıldım ve "Tomy biliyor musun benim bir abim varmış ama isyandanmış. Teslim olmamız için mektup yollamış inanabiliyor musun."dememle bana daha sıkı sarılmaya başladı. Kulağına yaklaşıp "Sonra gerçeği anlatıcam."dedim. "Dia tamam üzülme, Minho seni bu hâlde görse kızardı bu yüzden ağlama ve toparlan."dedi kafa sallayıp göz yaşlarımı temizlemeye başladım. Vince'in sesini duymamla o tarafa baktım. Herkes ateş yakılmış olan yerin etrafında toplanmıştı. Bizde gittik.
Maya'da kim acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Labirent
Action"Sen geldikten sonra hep bir şeyler oluyor kızım acaba bela falan mısın."dedi Ortamı dağıtmaya çalışıyordu. "Bazı konularda bela olabilirim ama bu konuyu nasıl bana bağdaştırdın acaba."dedim güldü bende güldüm. Ona baktım birşeyler düşünüyor gibiydi...