37-)Acıdı

67 7 7
                                    

İyi okumalar

Diana

Newt hâla odadaydı. Minho gittikten sonra sessizleşmiştim çünkü aklıma tekrar yürüyemiyeceğim gelmişti. Newt yaklaştı ve bana sarıldı. "Ne olursa olsun her zaman yanındayım ikizim." dedi. Beni ikizim demesi çok hoşuma gidiyordu.

"Newt sence yürüyebilir miyim?" diyerek sordum yürümek istiyordum ama korkuyordum yürümeme ihtimalimden. "Yürüyeceksin Dia ben sana inanıyorum." dedi bana inanıyorlardı tek sorun ben kendime inanmıyordum.

Newt dışarı çıkarsa ayağa kalkmayı deniyecektim. "Newt beni yalnız bırakır mısın? Düşünmeye ihtiyacım var." dedim kaşlarını çattı "Emin misin?" diyerek sordu kafamı salladım. "Dia lütfen kendine zarar vericek bir şey yapma." dedi ne yani kendime zarar vericeğimi düşünüyordu. Umursamamış gibi yapıp kafa salladım.

Newt çıktı ben yürümeyi deniyecektim. Ayaklarımı aşağı sarkıttım ve ayağa kalktım şuan tek ayağımın üzerinde duruyordum. Vurulduğum bacağıma  yani sağ bacağıma yüklendiğimde ise yeri boyladım. Galiba sert düşmüştüm çünkü canım yanmıştı bacağımın acımasını istemiştim ama hiç bir his yoktu.

Umursamadım, tek ayağım vardı sonuçta kalkabileceğimi düşündüm. Yatağa tutundum ve bir şekilde kalktım. Etrafa tutuna tutuna zıplayarak kapıya kadar geldim. Kapıyı açıcağım sırada kapı ben açmadan önce açıldı. Kapıya tutunduğum için dengemi kaybedip götümün üstüne düştüm. Bu safer daha fazla acımıştı.

Kapıdaki kişiye baktığımda Thomas'ı gördüm. "Hadi ama bu kadar hızlı giricek ne var. Canım yandı." dediğimde Thomas aval aval bana bakıyordu. "Sen yürüdün mü?" diyerek sordu, gözlerimi devirdim. "Thomas iyi misin? Nasıl yürüyebilirim acaba zıplayarak geldim bir bacağım daha var biliyorsun." dediğimde yanıma doğru yaklaştı ve kalkmamda yardımcı oldu.

"Sen Minho'nun yanında değil miydin?" dediğimde kafa salladı. "Ufak bir sey söyledim." dediğinde kafa salladım. Beni yatağıma götüreceğini anladığımda "Hop hop hop. Ben oraya gitmiyorum dışarı çıkacağım madem geldin yardım et." dediğimdie itiraz edicekmiş gibi yaptığında "İtiraz istemiyorum hadi Tomy yardım et." dedim sağ tarafıma geçti kolumu omzuna attım. Şimdi düşmeden gidebilirdim.

Dışarıya çıktığımda doğayı özlediğimi fark ettim. Ee sonuçta uzun zamandır isyan binasındaydım. Ağaç yüzü görmemiştim. "Tomy ben bir ağacın kenarına oturmak istiyorum." dediğimde gülümsedi ve yakınlardaki bir ağacın altına götürdü oraya oturduk. Geleni gideni izliyordum. Doğa havası almak iyi gelmişti.

Thomas "Diana iyi olduğuna emin misin?" diyerek sordu. "Doğruyu mu söylemeliyim." dediğimde kafasını salladı "Değilim. Siz üzülmeyin diye mutlu olmaya çalışıyorum. Yürüyemiyeceğimin farkındayım. Hep biriyle yaşamam gerekicek. Gerçekten hayatım bitti. Öğrendiğimden bu yana kafamdaki ses susmuyor." dediğimde beni kendine çekti ve sarıldı.

"Fakat fark ettimki hayatım bitmedi çünkü siz hâla buradasınız. Benim hayatım sizsiniz ve size bir şey olmadı. Bu beni şuana bağlıyor. Sizi mutlu etmek için yürümeye çalışacağım." dediğimde gülümsedi "Kendin için yürümelisin Dia. Kendine güvenmelisin  ve lütfen kendini önemse olur mu?" dediğinde gülümsedim.

"Neyse baksana abim kulübeye gidiyor bakalım beni göremeyince ne yapıcak." dedim. Thomas'la heyecanla izlemeye başladık. Abim içeriye girdi ve anında "Maya Diana yok." diyerek bağırmaya başladı. Biz ise gülüyorduk.

Abimin sesini duyan Newt koşarak geldi "Alex nasıl Dia yok." dediğini duydum. Abim "Baya yok işte Newt." dedi ve hızla dışarı çıktı etrafına bakınmaya başladı bu sırada Maya'da geldi.
"Alex, Diana nerede?" dediğini duydum

Abim ise "Nerden biliyim lan. Bende sana soruyorum." dediğinde iyice gülmeye başladık. Gülme sesimizi duyan abimler şok olmuş bir şekilde bize bakıyorlardı. Thomas elini kaldırdı yumruk yaptı. Yumruklarımızı tokuşturduk.

Maya "Diana odadan çıkmasan daha iyi olurdu." dediğinde ifadesiz bir biçimde yüzüne baktım. "Maya lütfen zaten yürüyemiyorum buna izin ver."  dediğimde gülümsedi. Newt'e baktığımda bacağıma baktığını gördüm. Ben bacağıma baktığım için Maya ve abimde baktı.

Kanamıştı düşerken dikişleri patlatmış olmalıydım. Maya hızla eğildi "Diana ne yaptında kanattın." dediğinde güldüm "Düştüm iki kere, o zaman olmuş olmalı." dediğimde sinirle gözlerini bana çevirdi. Newt "Kızım ilkinde düştün tamamda ikincisi nasıl oldu." dediğinde Thomas saçını kaşıdı "Benim yüzümden olmuş olabilir." dedi.

Abime baktığımda şaşkın şaşkın bizi izliyordu. Galiba beni böyle görmeyi beklemiyordu. "Abi neden yanıma gelmedin." dediğimde yüzü düştü "Şey" dedi ve kaldı cesaret edememişti, kötü olduğumu görmekten korkmuştu. Maya "Şuan bacağını temizlemeliyim biriniz Diana'yı getirsin." dedi.

Abim yaklaştı ve beni kucağına aldı. "Korkma ben iyiyim yani olucam. Yürürüm değil mi?" diyerek sordum kafasını salladı. "Yürürsün tabi." dedi ve kafamdan öptü.

İki hafta sonra,Diana

Hâla yürüyemiyordum. Bacağım iyileşmişti. Kendimi eskisi kadar kötü hissetmiyordum. Çünkü kabullenmiştim. Yalnızken hâla kötü düşüncelere dalıyordum ama beni yalnız bırakmıyorlardı. George bile yanıma gelmişti.

Şuan yalnızdım canım sıkıldıği için dışarı çıkmak istedim. Zıplayarak kapının önüne kadar geldim. Sol ayağımı kullanmakta ustalaşmıştım. Kapıdan çıktım ve etrafıma bakındığımda Minho'yu bir şeyler yaparken gördüm onun yanına gidiyordum. Yerdeki  taşı görmeyip üstüne basmamla yere düştüm.

Bu sefer fazla acımıştı. "Minho" diyerek ona seslendim. Arkasıni döndü ve yerdeki beni görünce yanıma geldi. "Tahmin edeyim canın sıkıldı. Dışarı çıktın yanıma gelirken düştün değil mi?" dediğinde kafamı salladım. Sonra fark ettiğim şeyle gülmeye başladım. Deli deli gülüyordum. Minho benim gülüşüme gülüyordu.

"Minho acıyor. Minho sağ bacağım acıyor hissediyorum." dediğimde bir an duraksadı ben ise hâla gülüyordum. Komik gözüküyor olmalıydık. "Bir yerimin acımasına sevinceğim hiç aklıma gelmemişti." dediğim sırada Minho beni kucağına aldı ve beni kendi etrafında döndürdü. "Hissediyorsun. Yürüyeceksin Dia." dedi kafa salladım.

Minho beni döndürmeyi bıraktığında dudağından öptüğüm gibi geri çekildim. Minho ise durur mu tekrar beni öptü. Onunla her öpüştüğümüzde kalbim her zamanki gibi hızlı çarpıyordu. Onu seviyordum hemde çok. Abimin sesini duymamla dudaklarımı dudaklarından çektim. Neyseki arkamız dönüktü ve görmemişti. Abim tarafından basılmak istemezdim. "Hey siz neye gülüyorsunuz bu kadar." dedi.

Minho arkasını döndü abimi görmemle "Abi düşünce bacağım acıdı. Hissediyorum yürüyebileceğim." dememle güldü. Deli gibi gülüyorduk. Koşarak yanıma geldi ve bu sefer onun kucağındaydım bana sımsıkı sarıldı. "Hadi beni yere indirin artık." dediğimde oturduk. Ben çimenlere uzandım ve yüzümdeki sırıtışla gökyüzünü izlemeye başladım. Uzun zaman sonra bu kadar mutluydum ve şuan bu anı bozucak kimse yoktu.

Newt'in sesini duydum "Heyy ne yapıyorsunuz?" diyerek yanımıza geldi. Minho "Gülüyoruz Newt sende katıl istersen." dedi Newt "Neye gülüyorsunuz." dediğinde oturdum ve yüzüne baktım. "Hissediyorum, bacağımı hissediyorum. Yürüyebileceğim Newt." dediğim gibi üstüme atladı ve sarıldı. "Biliyordum. İkizimin yürüyebileceğini biliyordum." diyerek bağırdı.

Buna karşılık güldüm. "Newtciğim tamam bağırma artık." dediğimde güldü ve yanıma oturdu. "İnanamıyorum resmen mutluyuz." bende inanamıyorum iç ses. Sen uzun zamandır yoktun nerelerdesin lan "Kızım iç sesini dinleyemiyeceğin kadar kafan bulanıktı." haklısın galiba iç ses.

Garip ama seni özlemişim iç ses "Zahmet olmuş Dianacığım." sus iç ses sus. Kendi kendime gülümsedim sana bunu söylemeyi daha çok özlemiştim. "Çok sıkıcısın." dedi iç sesim. Ben ise umursamadım

İç sesi bayadır görmüyorduk. Şükür kavuşturana kdakjfzkcjjae. Neysee aşkolar oy vermeyi unutmayınn. Bu bölüm 3 oy almadığı sürece yeni bölüm atmıyacağımm.

LabirentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin