İyi okumalar eheheh
Sabah uyandığımda hava daha yeni aydınlanıyordu güneşi izlemek için dün gördüğüm ağaç eve çıkmaya karar verdim. Ağaç evin yanına gittim ve çıkmaya başladım "Ağaç ev dediğin yere bak ev bile yok balkon kızım burası." lütfen sus da kafa dinliyelim iç ses.
Ayaklarımı boşluktan aşağı doğru sarkıttım ve oturdum. Güneşi izlemeye başladığım anda zihnimde bi isim canlandı. Diana evet evet benim adım Diana "Güzelmiş lan ismimiz" tabi iç ses bu güzelliğe bu isim yakışırdı zaten. Bakır renkli saçlarım ve bembeyaz bir tene sahiptim ve bence gayet güzeldim.
Aşağıda bi hareketlilik oldu ve kapılar açılmaya başladı koşucular labirente giriyorlardı. Acaba bende koşucu olabilir miydim nasıl olsa hızlı koşuyordum.
Bir süre sonra "Çaylak" diye bir ses geldi aşağıdan. "Ne var?" diyerek yanıtladım. Aşağıya baktığımda aksi suratlı biri bana bakıyordu."Yürü gel şuraya Alby seni çağırıyor."
Alby'nin yanına gittim. "Çaylak biz burda işleri bölüşerek herşeyi hallediyoruz. Mesela Newt ve arkadaşları tarlayla ilgileniyor, Minho ve koşucular çıkışı arıyorlar. Seninde birşeyler yapman lazım." Koşucu olmak istediğimi belirtsem ne derdi acaba tabikide öyle demiycektim. "Ne verirsen yaparım Alby." dedim çünkü umrumda değildi. "O zaman bugün Tava'ya yardım et." dedi. "Oraya götürde yardım edeyim o zaman."dedim.
Alby beni Tava'nın yanına getirdi. İsmimi sordu ama hala hatırlamıyormuş gibi yaptım. Şuan adımı söylemek istemiyordum. Tava'yla beraber akşama yemek hazırladık ve mutfağı toparladık. Kayranda şu zamana kadar en çok konuştuğum kişi Tava oldu ve ilk defa birine güvenebileceğimi hissettim.
"Tava herşeyi topladım ben gidiyorum." dedim "Tamam sonra görüşürüz çaylak." Dediği anda elimi dudağıma götürerek şşş yaptım. "Aslında adımı hatırladım ama kimseye söylemek istemiyorum ama galiba sana söyliyebilirim." dedim. "İstemezsen kimseye söylemem" dedi ona güvendim ve "Görüşürüz Tava ben Diana" deyip yanından ayrıldım.
Dışarı çıktığımda nereye gideceğimi bilmediğim için dünkü gittiğim ağacın yanına oturdum. Orayı sevmiştim "Sevmeyip napcan kızım baksana çıkış yokmuş burada." moralimi bozmasan olmaz zaten. Kafamı ağaca yasladım ve dinlenmeye başladım.
Yanımda ses duyunca gözlerimi açtım ve yanıma gelen kişinin Newt olduğunu gördüm.
"Selam çaylak nasıl gidiyor?" dedi "Gitmiyor, Newt gerçekten çıkış yok mu burda dünden beri düşünüyorum bence labirentte bişeyler var." dedim Newt bi süre sessiz kaldı "Minho 2.5 yıldır burda ve hala bir yolunu bulamamış. Çıkış konusunda umudum tükendi artık." dediğine üzülmüştüm 2 yıl burda kalmak zor olmalı ben geleli 2 gün olmadı ama kafayı yemek üzereyim. "Newt buraya ilk gelen kişi kim." diye sordum "İlk Alby gelmiş bu yüzden ona çok güveniriz hep doğru planlamaları yapar." dedi "Minho dediğiniz kim peki?"dedim."Tanıyorsun zaten senin kolunu tutan Minho'ydu o olmasaydı oraya girip ölebilirdin bence ona bir özür borçlusun" galiba haklıydı boşu boşuna ona vurmuştum."Neyse bu günlük bu kadar yeter çaylak ben gidiyorum görüşürüz." diyip ayağa kalktı ve yürümeye başladı. "Newt dur bi dakika." dediğim anda arkasına döndü ve noldu anlamında kafasını salladı. "Çaylak değil, Diana kimseye söyleme lütfen adımı. Daha kimseye güvenmiyorum." dedim. Gülümsedi ve gitti. Galiba Newt'ide sevmiştim iyi birine benziyor.
Akşam
Yanıma Chuck geldi ve kutlama yapılacağını söyledi. Herkes bir taraflara dağılmıştı kimileri şarkı söylüyor, kimileri içecek içiyorlardı ben ise ateşin olduğu yere gittim ve ateşi izlemeye başladım. Hiç birşey yapmak istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Labirent
Action"Sen geldikten sonra hep bir şeyler oluyor kızım acaba bela falan mısın."dedi Ortamı dağıtmaya çalışıyordu. "Bazı konularda bela olabilirim ama bu konuyu nasıl bana bağdaştırdın acaba."dedim güldü bende güldüm. Ona baktım birşeyler düşünüyor gibiydi...