Şeytan Evimizdeydi...
Odunların sönmüş olması çok saçmaydı. Yarke odunları,Başrahip onları kutsadıkdan sonra tamamen büyüyle dolup taşarlar bu taşma sonucunda da olması gereken zamandan önce erişkin bir ağaç boyuna erişir odun halindeyken de yaktığınızda sönmeyen bir bir ateş haline gelirdi. Bu çok saçmaydı. Sanki bunlar yarke odunu değilde dümdüz odun gibi sönmüştü. Sanki büyüleri alınmış gibi.
Kapı arkasında ki varlığı unutmuşuz gibi bir daha çaldı. Vampirler ve Hekateye şükür! Diaboli davet edilmeden içeri giremezdi. Kapıyı açmamakda bir seçenekti tabi ailemizde Sirenler olmasaydı.
Sirenler, vampirler ve iblisler doğaları gereği diğer mahlukatlardan farklıydı. Evrende bir düzen vardı Periler, Kurtadamlar ve Ruhaniler* insanlara zarar vermez, doğayı korur. Kendilerini İyiliğe adarlardı.
Biz cadılar ise nötrdük. Doğayı korur, insanların enerjileri emer, canımız sıkılırsa can sıkar, mutlu olduğumuzda insanların dileklerini gerçekleştirirdik- en azındam bazılarımız- Fakat Sirenler,Vampirler ve İblisler onlar iyilik bilmezdi. Çıkarsız iş yapmaz koasdan beslenirlerdi. Babam ve Diyar birer Sirendi. Gemicilerin korkulu rüyalarıydılar. Açık denize çıkar, avlanan balıkcıları sesleriyle büyüler onları denize çekip boğarlardı. Cesedi ise diğer balıklarla paylaşır. Gamimetin büyüğünü kendilerine alıp su altında beslenirlerdi. İnsan eti yemeği cadılar 1800'lü yılların sonlarına doğru bırakmıştı fakat Sirenler karada yaşamak için insan eti yemeğe mecburdu. Bu yüzden prensip gereği yemekleriyle evlenmezlerdi.
Evrende ise 3 yaratıcı kardeş vardı. Rafeal, Hekate ve Dioboli. Periler, kurtadamlar ve ruhaniler Rafeal'e tapar ondan güç alırdı. Biz cadılar ise Hekate'ye. Sirenler,vampirler ve iblisler ise Diaboli'nin yolundan gider onun kötülüğünü dünyaya yayardı. Bunun sonucunda ise Diaboli bu üç küçük Şeytan soyuna güç bahşeder onları ölümsüz kılardı.
Babam ve Diyar senede bir kez Diaboli'ye kurban adar, şükranlarını sunar Diobolide onları lanetiyle kutsardı. Rafael,Hekate ve Diaboli'nin tek ortak özelliği ise kibirdi. Onları yoksayar, çağrılarına kulak vermez ve şuan yaptığımız gibi kapıda bekletirseniz gazabıyla yüzleşirdiniz...
Diyar çemberi ilk terk eden oldu. Annemin suratında olabiliceklerin korkusu varken, ben ve Aden merak içersinde Diyar'ın kapıyı açışını izliyorduk.
Kapıdan içeriye giren adam otuzlu yaşlarının başındaydı. Güçlü ve sportif bir vücuda kemikli yüz hatlarına sahipti. Görünüşünü insanda ayıran tek özellik ise koyu saçlarının altında sarı gazep alevlerinin yandığı kan kırmızısı gözleriydi
Evin revandasında içeri adım atarken gözleri nerde olduğumu bilir gibi gözlerimi buldu. Bakışlarımı ondan çekemiyordum. Heybeti evi kaplamıştı. Şaşırtıcı bir şekilde çok güzeldi. Her adımında gözleri gözlerime mıhlanıyor, karnımdan kasıklarıma doğru içim sızlıyordu. İlizyonmuydu yoksa gücümüydü o an anlamıyordum ama bana yaklaştıkca gözümde daha çok büyüyor kulaklarım uğulduyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA AYİN +18
FantasyHamile kalmak için sayılı günlerim varken ya güçlerimi kaybedicektim ya da Şeytan'dan bir çocuk yapıcaktım. Bende Şeytan'ı seçtim. 🌙🌙🌙 İnatçı bir Cadı... Kurnaz bir Şeytan... Hekate cadıları lanetlemişti. Diaboli ise lanete rahmen Afra'yı seçmişt...