6. Bölüm

5.6K 295 37
                                    

Ve insan Şeytan'a kandı.
🌙🌙🌙

Diaboli odadan çıkarken,sinirle düştüğüm yerden kaltım. Çok oluyordu bu herif artık. Ama haklı olduğu birşey vardı ki duş almam gerekiyordu.

Oturduğum yatakdan kalkıp odanın kapısını büyüle kitledim. Kilit büyüsü o domuza engel olmazdı ama hiç olmazsa iblisler odaya dalmazdı.

Banyoya girip bu kapıyı da büyüledim üstümde ki elbiseyi çıkartırken bir yandanda kuvette ki suyu dolduruyordum. Cadılar yanmakdan korktukları kadar boğulmaktan da korkardı bu yüzden suyu fazla sevmez mümkün olduğunca suda az vakit geçirirlerdi. Bilmiyorum, belkide babamın siren olmasından kaynaklı suyla hep haşir-neşirdik bundan dolayıda diğer cadılara nazaran suyu severdim. Uzun uzun duş almayı, ya da su perisi gibi nehirde yüzmek hoşuma giderdi.

Üstümde ki son parcayıda çıkarıp ılık suyun içine bıraktım kendimi. O kadar iyi gelmişti ki bütün kaslarım gevşemişti. Suya iyice kendimi gömdüm ve gözlerimi yumdum.

İlk yanık kokusu geldi burnuma sonra cehennemde olduğumu hatırlayıp bunu önemsemedim. Fakat tek tek mumlar sönmeye başladığında bir boklar döndüğünü anladım.

Banyo karanlığa gömülmüştü. Olumlu düşünüp gelenin Gölge olduğunu varsaymaya çalıştım ama Gölge ben çağırmadan gelmezdi. Bende zaten bu ucube panayırına onu çağırmazdım. Ardımdan gelen ürpertici soğukla arkamı döndüğümde kimse yoktu "Hadi ama Diaboli, şimdide sapıklığa mı başladın?" o kaçıkdan başkası değildi ve kesinlikle benle dalga geçiyordu.

Fokurdama sesiyle bacaklarımın arasında ki suya döndüğümde ise çığlık attırıcak şeyi gördüm.

Bembeyaz bir surat mavi donuk gözler, mosmor dudaklar, saman sarısı renginde saçları ile bana bakan bir surat vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bembeyaz bir surat mavi donuk gözler, mosmor dudaklar, saman sarısı renginde saçları ile bana bakan bir surat vardı. Korkuyla kendimi küvetten dışarı atacaken biri omuzlarımdan öyle bir bastırdı ki nefes alamadan kendimi suda buldum. Bulanık görüşümde bacaklarımın arasındaki ceset,zombi, ruh yada herneyse şuan beni boğanda oydu. Yukarı kalkmaya çalıştıkça genç kız daha fazla güçle beni aşağıya itiyordu. Son bir güçle su yuta,yuta "anima"* diye fısıldadım. Ruhum bedenimden ayrıldı. Astral seyahat kadar konforlu bir ayrılık değildi bu  tam tersine ruhum bedenimden parça parça kopuyordu.

Öfkeden gözlerim dönmüştü. Bedenim un cuvalı gibi suya gömülürken ruhum kuvetten destek alarak kalktı. Ceset yaptığım büyünün farkındalığıyla kuvetten uzaklaşırken donuk gözlerinde ilk defa duygu kırıntıları gördüm. Korkuyordu. Korkmalıydı da.

Ceset banyonun duvarından yatak odasına geçerken suda ki bedenimi ufak bir silleyle kuvetten dışarı çıkarıp genç kızı takip etmeye başladım. Genç kız hızlı adımlarla duvarların içinden geçiyordu. Adımlarımı hızlandırıp geçmek üzere olduğu duvara varamadan ellerimi çarpı işareti gibi bükerek onu yere mıhladım. İlerlemek istiyor anlamadığım bir dilde bağırıyordu. Yanına yaklaşıp saçlarına yapıştım. Kafası geriye düşerken boğazında ki yarayı farkettim. Boğazı kesilerek öldürülmüştü. "Kimsin sen! Neden beni öldürmek istiyorsun?" Kız bağırıyor kendini ellerimden kurtarmaya  çalışıyordu. Arada birşeyler diyordu ama anlamıyordum "lämna mig tik"* sinirle cesedi duvara çarptım. Ceset ölü olduğu için uvuzları kanamıyordu fakat buruşan yüzünden acı çetiği belliydi.

KARA AYİN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin