KARA AYİN +18

20. Bölüm

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen. İyi okumalar.

🌙🌙🌙

Eleanor'un sözlerine inanmak imkansızdı. Cadı tarihi boyunca, ikiz bebeklere hamile kalan kimse olmamıştı. Bu kesinlikle olağandışı bir durumdu. Diaboli ve benim şaşkınlığımın sebebi de buydu. İmkansız olan bir durum söz konusuydu ve kesinlikle bir yanlışlık olduğunu düşünüyordum.

Şaşkınlıkla Eleanor'a döndüm "Bu imkansız ama" Eleanor Amelia'yı yanına çağırdı. "Benim hissetiğimi sen de hissetmiyor musun? İki kalp atışı var" Amelia çekingen adımlarla içeri girdi. "Ben bildikleri sanıyordum. İki varlık hissediyorum karnında. Hatta biri çok agresif. Kesin erkek" kaşlarımı istemsizce çatmıştım. Cinsiyet bile tahmin edebiliyordu. Diaboli hala şaşkınlık içinde olan bana verdi odağını. "Tamam bir sakin ol. Ben bir kahin bulayım." ne kahininden bahsediyordu bu. "Nereye gidiyorsun? Ne kahini? Bizim Hekate'ye ihtiyacımız var" Diaboli sinirle bana döndü "Nerden çıktı şimdi Hekate. Kahin ne yapacağını bilir. " Sinirle bağırmaya başladım. Kardeş kavgaları şuanlık umrumda değildi. "Doğurganlık tanrıçası dururken ne alaka kahin. Cinsiyet tahmini mi yapacak? Onu Amelia'da yapıyor" çıkışımla Amelia bir adım geri gitmişti. Kızı ürkütmüştüm yok yere. Diaboli Amelia'nın ürktüğünü farketince alev gözlerini bana dikti. "O sesinin tonuna dikkat et! Yoksa ne yapacağımı biliyorsun. Şimdi kes sesini beni bekle" sallağı parmağını götüne sokmak istiyordum. Giden Cehennem Zebanisi'nin arkasından yastık fırlattım. O kadar yorgundum ki bırak ona çarpmasını değmemişti bile yastık. Arkasına bakmadan siktirip gitti.

Hala odada olan iblisler Diaboli'nin gitmesiyle tek tek odadan çıkmıştı. Bu kadar olayın bu kadar yabancı mahlukatın önünde olması ayrı sinirimi zıplatmıştı. Amelia ürkek adımlarla bana yaklaştı. "Özür dilerim Afra, bilmediğini bilmiyordum" onun bir suçu yoktu. Problem olmadığını söylemek üzereydim ki sözlerimi ağızıma Eleanor tıktı. "Senin bir suçun yok Amelia, bilmediği sularda kendi yüzmek istedi" ne saçmalıyordu bu junior Lillith "Ne saçmalıyorsun sen?" Eleanor artık sinir olduğum o küçümseyici ifadesini takındı. "Amcamı kandırıp koynuna girdiğini biliyorum cadı. Tek şaşırdığım amcam sana nasıl baktı." işte şimdi gerçek anlamda sinirlendim. "Bana bak Işıkgetiren* öncelikle ben çok güzelim. Nokta. İkinci olarak benim 'amcanı' tırnak içinde söylüyorum 'annenin, babanın yatağından çıkıp koynuna girdiği amcanı' kandırıp ayarttığım falan yok. Ayin gecesi kapımı çalan oydu. Eminim ki her boku bildiğin gibi bunu da biliyorsun. " Eleanor ettiğim hararetler yüzünden kıpkırmızı olmuştu. Olsundu. Ağızını açarken bu sefer elimi kaldırarak onun lafını ben ağıza tıktım. "Şimdi çık odamdan. Hadi..." Eleanor sinirle eteğini savurarak odadan çıktı. Giderken attığı küçük bakış Amelia'yıda peşinden sürüklemesine sebep olmuştu. Bu küçük kız bu sürtüklerin elinde heder olucaktı.

Kapıdan çıkmalarıyla arkalarından Amelia üstüne alınmasın diye hafifçe kapıyı kapattım. Dolaptan bir gecelik alıp üstümü değiştirdim. Karnım büyüktü ama yürememe engel olmuyordu. Geceliğin tek kötü yanı hamileliğimi hesaplanmadan dolaba konulmuş olmasıydı. Karnım geceliği yukarı çekmişti. Beyaz tül geceliğin altındaki astarı aşağı indirebildiğim kadar indirdim. Hekate aşkına bu dolabı kim dizayn etmişti. Herşey dantel ve ya satendi. Kendimi Cehenmem Saray'ında değil de Topkapı Saray'ında hissediyordum. Sanki ben cariyeydim, Diaboli'de Sultan Süleyman. Bu dolabın başka açıklaması olamazdı çünkü.

Oflaya, puflaya aynanın karşısına geçip saçlarımı çözüp taradım. Uykum çok vardı ve ağrı gelmeden uyumak istiyordum. Yatağa geçip gözlerimi kapattım.

Boynumda gezinen parmağın hissiyatı çok tanıdıktı. Boynumun kıvrımından omuzlarıma geçti. Çıplak omuzlarımda ki minik tüyler her nefes alışında ki sıcaklık karşısında elektrik çarpmış gibi dikiliyordu. Düşen omuz askım göğüs oluğumu açığa çıkardı. Parmak uçları hiç istifini bozmadan sevişine devam ediyordu. "Uyanık olduğunu biliyorum küçük cadı" Diaboli saçlarımı kenara çekip sıcak nefesini bu sefer kulağıma verdi. "Nefes alışının hızlanmasından, kirpiklerinin kıpırtısından ama en çokta kalbinin değişen ritmenden anlıyorum uyanık olduğunu" sesi içimi titretmişti. "Odamda ne yapıyorsun?" Minikçik bir tebessüm sesi duydum. Çektiği saçlarımın boşluğuna usul usul öpücükler kondurmaya başladı. "Soru; yatağımda ne yapıyorsun olmalıydı" dudakları ensemden gerdanıma kaydı. Farkında olmadan refleksle ona yer açtım. "Oynama benimle Diaboli çok uykum var" Yalan. Varlığını hissetiğim anda bütün uykum kaçmıştı.

"Duyduğuma göre Eleanor seni baya kızdırmış. İyi misin diye bakmaya geldim." aklıma gelen anılarla sinirle ona döndüm. Dudakları gerdanımdan koptuğu için iki saniye surat yaptı. "O çatlağın derdi ne?" Diaboli sıkılmışlıkla nefes verip yatağın başlığına sırtını dayadı. "Kızın annesi Lillith Afra, ne bekliyordun?" ellerimi göğüsümde bağlayıp omuz silktim. "Amelia da Lillith'in kızı ona bakarsan ama Eleanor'da ki sinsiliğin %1 onda yok. " Diaboli tavrım karşısında kendini tutamayarak güldü. "Amelia daha bir çocuk Afra, Eleanor ise 90 yaşında bir yarı tanrıça." sinirle tekrar omuz silktim yaşını bilmem iyi olmuştu. "Yaşlı bunak" Diaboli ayıplarcasına bana döndü " insanlar için evet ama mahlukatlar için, kabul et Afra o hala öğrenme aşamasında genç bir kız. "Şaşkınşıkla ona döndüm. " O genç kızsa ben neyim o zaman bebek mi?" bu sefer gerçek bir kahkaha attı. "Bu sinirini hormonlarına veriyorum zira bana sübyancı muhamelesi yaptığını düşünüceğim ve o zaman gerçekten çok sinirlerim. " alınganlıkla omuz silktim. "Ona genç kız deyip bana küçük cadı diyorsun. " Diaboli düşen askımı düzeltti. "Çünkü sen küçük bir cadısın Afra. Benim küçük cadım. " hormanlarıma vericeğim bir kalp sarsıntısı yaşadım. Kesinlikle hormonlardan kaynaklıydı. Yanaklarım kızarmış mıydı bilmiyorum ama Diaboli'den tarafa dönmemeye kararlıydım. Küçük bir boğaz temizlemeyle konuyı değiştirdi. "Bebekler nasıl?" yüzümde tebesümle ona döndüm. Üstümdeki çarşafı kaldırıp ortaya çıkan karnımı okşadım. "Çok zorluyorlar, ama iyiler galiba. Onlara birşey olacak diye aklım çıkıyor Diaboli." İlk defa karnımı okşadı. Bebeklerim anında tepki verip tekmeler attılar. Amelia'nın dediği kadar vardı şimdi farkediyordum da sol tarafımdan daha şiddetli tekmeler geliyordu. Diaboli bebeklerin verdiği tepkiyle karnımı bir müddet sevdi. "Lillith'in doğumu kolay olmadı. Kahini bizzat o yüzden istiyorum. Tanrı bebekleri 20 hafta da doğar. Amelia haklıysa biri erkek, ya diğeri kızsa o zaman bir de cadı bebeği demektir bu. Buda 13 hafta demek. Kafam çok karışık Afra." Diaboli düşünceyle kafasını yatak başlığına dayadı. Eğer doğum yapan cadıysa ve bebek kız olursa kesinlikle cadı olurdu. İşte bu yüzden imkansızdı çoklu gebelik her soy farklı zamanlarda yaratıldığı için tabiatımız tamamen birbirinden farklıydı. Benim bebekleri aynı anda doğurmam lazımdı ama bunu nasıl yapıcağımı bilmiyordum. Diaboli gözlerini kapatmış kendini dinliyordu. "Kahin ne dedi peki?" gözlerini açmadan cevapladı beni "Merlin'e ulaşamadım. Kesin o bunak bir işler peşinde." Hadi be Merlin gerçek miydi? Ben onu efsane sanıyordum. "Napıcağız peki?" yavaşca yatakta yanıma kaydı. Yanımda uyumuyacaktı herhalde. "Bekliyeceğiz kücük cadım." Diaboli'nin ninni gibi sesi benide yatıştırdı. Usulca kollarının arasına girdim. Gözlerimi kapatmak üzereyken dikkatimi göğüsünün üstündeki yara izi çekti. Parmağım yara izininin ne olduğunu anlamak için hareketlendiğinde Diaboli'nin eli refleksle elimi tuttu. Loş ışıkta mum alevinin titremesiyle bunun bir yara izinden çok bir harf olduğunu anladım. Biri göğsüne 'B' harfi dahlamıştı.

🌙🌙🌙

Merhaba👋

Bu bölüm biraz beklettim sizi üzgünüm. Ev sahibim evi satışa çıkardı onunla uğraşıyorum kaç gündür. Umarım hepiniz iyisinizdir ve bölüm hoşunuza gitmiştir. Bu bölüm gokcen333'cığıma gelsin Bol bol yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın. Sizi seviyorum.

Büyüyle kalın🌙

🌙🌙🌙

*Işıkgetiren: Cadılar, iblisler, vampirler ve sirenler arasında İyi soylular için kullanılan kötü bir söylem. Hakarettir ve çok nadir kullanılır.