Hamile kalmak için sayılı günlerim varken ya güçlerimi kaybedicektim ya da Şeytan'dan bir çocuk yapıcaktım. Bende Şeytan'ı seçtim.
🌙🌙🌙
İnatçı bir Cadı...
Kurnaz bir Şeytan...
Hekate cadıları lanetlemişti. Diaboli ise lanete rahmen Afra'yı seçmişt...
Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar.
🌙🌙🌙
Gözlerimi açtığımda gece güne evriliyordu. Diaboli'nin hala yatakta olmasını beklemiyordum açıkçası. Çıplaklığımı umursamadan genişçe gerindim. Diaboli yatağın başlığına sırtını dayamış, aynalı duvardan bizi izliyordu. Geldiğinden beri çok dalgındı. "Dün geceden beri bir şey var, ne oldu?" Diaboli içli bir nefes çekti. Kesinlikle bir şey olmuştu.
Aynadan çekmediği gözlerle beni izlemeye devam etti. " Cehennem işleri boşver." Boşver diyince boşverenlerden değildim yanlız ben. "Canını sıkan bir şey var ve resmen dün gece hırsını benden çıkardın." Diaboli bıkkınlıkla nefes bıraktı. "Kendini garip hissediyor musun?" kafakarışıklılığıyla yatakta ona döndüm "Nasıl bir gariplik?" Diaboli üstünde ki yorganı kaldırdı. "İçinde kıpırdayan birşey var mı yani küçük cadı?" Diaboli'nin serzenişiyle düz karnımı okşadım. Gayet normal duruyordu. "Hayır." Üzüntüyle iç çektim.
Ayini yapmıştım fakat kabul olmamışmıydı? Bebeği çoktan hissetmem gerekiyordu. Diaboli çıplaklığını umursamadan yataktan kalktı. "Bir gelişme olursa haber ver." Sürekli Çağırma Ayini yapamazdım. "Sana her ulaşmak istediğimde Çağırma Ayini yapamam" Diaboli geceden beri ilk defa tebessüm etti. "Cehennemde cep telefonu kullanmıyoruz doğru ama bana yinede ulaşabilirsin." meraklı bakışlarla pantolunu giyen Şeytan'a döndüm. "Nasıl?" Kemerini bağlayıp hala yatakta uzanan bana döndü. "Bileğini uzat" çarşafı göğüslerime sararak yatak başlığına dayandım. Beklentiyle el bileğimi Diboliye uzattım. Tuttuğu bileğime hangi ara formunu değiştirdiğini anlamadığım pencesiyle boynuzlu bir 'V' harfi çizdi. Sızlayan bileğimi çekme isteğiyle doluydum. Canımın yandığını anlayıp baş parmağıyla kanayan yaranın üstünden geçti. Sızı kanayan yara gibi bir anda kayboldu. Yaptığı büyüyü ilk defa görmüştüm. Şaşkınlıkla ona döndüm. " Ne zaman bana ulaşmak istersen, yarana dokun ve ismimi söyle. Cennet'te olmadığın sürece sana ulaşırım." Şaşkınlığımı üzerimden atamadan siyah gömleğinin düğmelerini bağlamadan karanlığa girip kayboldu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giden Diaboli'nin arkasından duş alıp biraz daha uyudum.
Yoğun bir baş ağrısıyla uyandığımda iki gündür kullanmadığım telefonum resmen çığlık atıyordu. Arayanı gördüğümden panikle telefona sarıldım. "Efendim Başrahip" Başrahip Philipe her zaman ki sukunet dolu sesiyle cevapladı beni. "Günaydın Afra, bugün birinci döneme dersin vardı. Unutmadın umarım." Lanet olsun tamamen aklımdam çıkmıştı. "Ah, tabikide Başrahip unutmam mümkün değil birazdan ordayım. " Başrahip Philipe unuttuğumu anlasada bozuntuya vermedi."Geç kalma lütfen Afra, bu dönemden sonra Rahibe olarak göreve başlıyacaksın bu küçük dersler tecrübesizliğini atmanda çok yardımcı." gözlerimi devirerek öğütlerini dinledim. Eğer sizinde üstünüzden dün gece Şeytan geçseydi sizde geç kalırdınız demek vardı da neyse. Telefonu sonunda kapattığımda hala ıslak olan saçlarımı at kuyruğu yaptım. Üstüme gri ekoseli çeket etek takımını ve beyaz boğazlı kazağımı giydim. Son anda komidinden aldığım gözlüğümü takarken hızlı hızlı merdivenleri inmeye başladım. Acilen bu eve bir asansör yaptırmamız lazımdı.
