Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar.
Ben Diaboli'nin bizi Cehennem Çukuru'na getirmesini beklerken, Diaboli bizi direk sarayda ki odama getirmişti.
Korkuyla karnımı tutarak kolları arasından sıyrıldım. Diaboli sinirle siyah gür saçlarını karıştırdı. Gözleri yine alev aldı. "Sen hangi akla hizmet benden çocuğumu kaçırırsın?" üstüme gelmek isteyen adımları, korkulu gözlerimi görüp eyleminden vazgeçiyordu. Korkuyla bir iki adım uzaklaştım. "Beni Cehenneme getiricektin." sinirle kıkırdadı. "Bil bakalım ne değişti? Yine Cehennemdesin!" Korku yerini ufaktan sinire bırakıyordu. "Beni eve götür Diaboli" Diaboli verdiğim emirle çığrından çıktı. "Sen kimsin de bana emir veriyorsun! Ben sana söyledim. Eğer hamile kalırsan dünyayı unut dedim. Sen ne yaptın. Aptal gibi zamanı geri aldın. Anlamıyacağımı mı sandın?" Diaboli her sözüyle aramızda ki mesafeyi kapatıyorken, ben her sözüyle geri adım atıyordum. "Bak ben burda yaşıyamam, yaşayamayız. Lütfen bizi geri gönder." Diaboli sinirle yanında ki komidine yumruk attı. Çıkan gümbürtülü ses yerimden zıplamama sebep oldu. "Bebek doğduktan sonra nereye istiyorsan git ama bebek doğana kadar burdasın." korkuyla karnıma sarıldım. Bu da ne demekti. "Ben bebeğimi bırakmam. Ama burda da kalmam. Burası bize zarar veriyor görmüyor musun? Lillith kıskanç manyağın teki nasıl bize birşey yapmıyacağına emin olabilirsin." Diaboli yanan harelerini karnıma dikti. "Kimse benim bebeğime zarar veremez cadı." Hala benim bebeğim diyordu. "Ya belkide cadı. Konunen bütün velayeti benim. Hiçbir hakkın olamaz üstünde o zaman." Diaboli'nin yavaş yavaş değişen silüeti sinirinin son demlerinde olduğunun göstergesiydi. Eminim ki eğer hamile olmasaydım ya duvardaydım, ya da yatakta. "Afra, kendimi çok zor tutuyorum. Ya yat zıbar ya da çık dolaş ama artık burdasın. Bitti. Nokta." Sinirle bağırıp odadan çıkacakken sinirle arkasından bağırdım. "Ben metresin değilim! Bir ayin yaptık. Biliyordun hamile kalıcağımı. Şimdi kalkmış bana karımla aynı çatı altında durucaksın diyemezsin!" Diaboli kapıdan çıkarken bağışırımla geri döndü. "Ne diyorsun be sen? Ne karısı. Lillith benin karım falan değil." kafam karışmıştı ama bozuntuya vermedim. "Sonuçta bir ilişki içersindesiniz ki ondan çocuk yaptın. Bu çarpık ailene bizi sokamazsın. " Diaboli sinirle güldü. "Ben senden de çocuk yaptım ama bir ilişki içersinde falan değildik Afra. Şu Lillith saçmalığını kes artık. O yerini bilir. Keşke sende bilsen" konuşmama müsade etmeden kapıdan çıktı. Son gücümle büyüyle kapıyı arkasından çarptım. Lanet herif beni burda tutmakta kararlıydı.
Üzüntüyle yatağa oturdum. Oda bıraktığım gibiydi. Kapının arkasından gelen seslerle odağımı kapıya verdim. Kapı tıklanıp yavaşça açıldı. Gelen Amelia'ydı. "Girebilir miyim?" Karnımın büyüklüğünden yayılarak oturduğum yatak da düzelmek için debinirken ona elimle 'gel,gel' işareti yaptım. Usulca kapıyı kapatıp yatağa yaklaştı. Gözleri karnımdaydı. Dik oturmak için sırtıma yastık koyarken sesizce bana yardım etti. "Oturabilir miyim?" tebessümle yatağa iki kere vurdum. Hemen yanıma ilişti. "Ablam dedi ki bir kardeşim olacakmış." tebessümüm büyüdü. "Evet canım." bu kıza kanım ilk gördüğüm günden beri ısınmıştı. Annesinin aksine. "Ona dokunabilir miyim?" herşeyi böyle sorucak mıydı? Aden olsa elli kere dokunmuştu. "Tabiki de dokunabilirsin." Amelia sevinçle ve daha önce farketmediğim bir heyecanla karnıma dokundu. Bebeğim ablasını tanır gibi ufak birkaç tekme attı. "Merhaba, çok tatlısınız. Babam son günlerde çok sinirliydi. Ablama göre sizi arıyormuş. Kronos ve amcam buraya geldiğinde görmeleydin halini annem olmasa bütün sarayı yakıcaktı." Amelia kahkahlar atarak konuşurken dikkatimi çeken Kronos ve Rafeal'in cehenneme gelmesiydi. Karnımı seven küçük kıza dikkat kesildim belkide eve nasıl girdiğini biliyordu. "Baban ne yaptı sonra," Amelia dikkatini karnımdan bana verdi. "Bilmiyorum, bir saat geçmeden sizin geldiğinizi anladım." nasıl anlamıştı. "Nasıl anladın?" Amelia karnımı okşamaya devam etti. "Gücüm sayesinde?" olağan birşey der gibi söylemişti. "Senin gücün mü var?" Amelia şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. "Niye olmasın? Benim babam Şeytan. " artık aptala bakar gibi bakıyordu. Kızın bakışları beni utandırdı. "Yani bilmem, peki gücün ne?" Amelia kaldığı yerden karnımı okşamaya devam etti. "Ben mahlukatları hissederim. Varlıklarını, kokularını, auralarını. Mesela sen tatlı bir çörek gibi kokuyorsun. Huzur gibi ama babam kükürt kokuyor cehennem gibi." Gayriihtirayi kendimi kokladım. Çörekten ziyade sabah sıktığım parfümümün kolusu vardı. Amelia hareketim karşında şenşakrak bir kahkaha daha attı. "Bu öyle birşey değil. Aldığım kokular hissiyatla ilgili." karnıma giren sancıyla sohbetimiz bölündü. Yatakda iki büklüm oldum. Amelia acım karşısında küçük bir şaşkınlık yaşadı ardından koşar adım odadan çıktı.
Giden kızın ardından acıyla çığlık attım. Bu sefer ki ağrı çok şiddetliydi. Kasıklarımda öyle bir ağrı vardı ki sanki içime kör bir bıçak sokup bir de yetmezmiş gibi döndürüyorlardı. İkinci çığlığımı atarken kapıdan giren mahlukatlarla ter içinde bakıştım. Birkaç hizmetlinin arkasından içeriye Eleanor süzüldü. Kenara ittirdiği hizmetli iblisler onu görür görmez yol açmıştı. Hızlı fakat telaşsız adımlarla yatağa yaklaşıp kıvranan beni yatırdı.
Ellerini karnıma koyarken bebeğime zarar vericeğini düşünüp ittirdim onu. Kızgınlıkla ellerimi çekiştirip elbisemin düğmelerini açtı. Açılan karnıma iki saniye bakıp zaman kaybetmeden ellerini göbeğime sardı. Onca iksir, onca büyü onca ovmanın dindiremediği acılarım ellerinin değmesiyle geçti. Öylece geçti. Derin nefeslerim arasında minnetle Eleanor'a baktım. Yanıma gelen Amelia terleyen alnımı ipek mendille silip saçlarımı hafif hafif okşamaya başlamıştı. Çıt çıkmayan odada sesizliği Eleanor bozdu. "Odana git Amelia, annem burda görmesin seni." Eleanor'un sert uyarısıyla Amelia kararsız kalsa da odadan çıktı. "Teşekkür ederim ama çocuğa çıkışmana gerek yoktu." Eleanor'un bakışları annesi gibiydi. Soğuk ve çiğ fakat anlamdıramadığım bir şekilde onda yapay duruyordu. Bu kızda bir iş vardı ama çokta umrumda değildi açıkcası. "Hep nankör müsün Afra? Sana hep elimizi uzattığımızda laf mı işiticez senden?" Sinirle uzandığım yataktan kalmaya çalıştım. Karnım pek müsade etmeyince yakınımda ki iblis kolumu tutup yatakta oturmama yardım etti. "Bana bak soğuk nevale, odamda kimin kalıp kalmıyacağına ben karar veririm. İki karnımı okşadın diye sana tapmamı bekleme." Eleanor küçümsercesine hımladı. " Annemin dediği kadar varsın biliyor musun?" bunlar oturup birde benim dedikodumu mu yapıyordu? "Bilmiyorum, genelde annen arkamdan iş çeviriyor," diyecek çok sözüm vardı ama sancılar tekrar nüksetti. Hırsımdan gözümden yaş gelecek kadar şiddetli ağrılara rahmen sesimi çıkartmadan sinirle Eleanor'a bakıyordum. Oda sinirlenmiş olucak ki kılını bile kıpırdatmıyordu. Gelen ikinci sancı kendimi sıkmamdan dolayı daha şiddetliydi. "Özür dile, yardım edeyim.". Kaltak. Ben iki haftadır bu sancıları çekiyordum zaten. " Asla" Eleanor 'sen bilirsin' der gibi omuz silkeledi. İblisler kendi arasında fısıldaşıyor bir kaç iblis kadın odaya girip çıkıyordu. Gözümden kaçan gözyaşları, ne kadar kendimi tutsamda onları tutamadığım için cenemden yuvarlak göbeğime damlıyordu. Acı dinmesi gerekirken daha da artıyordu. Sanki bebeğim içeriye sığmıyordu. Yüzüm dişlerimi sıkmaktan kıpkırmızıydı. Eleanor dayanamış olucak ki lanetler okuyarak ellerini karnıma koymaya niyetlendi.
Ben ellerini ittirdikçe oda benim benim ellerimi ittiyordu. "Çek şu ellerini. İnatçı cadı. Tek canı acıyan sen değilsin." ikimizde sinirle birbirimizin ellerine vuruyorduk daha çokta ben. Eleanor sürekli karnıma ulaşmaya çalışıyordu. Benim 'istemiyorum' çığlıklarıma sonunda Diaboli geldi. Bir bu eksikti. "Ne oluyor burda, neyi paylaşamıyorsunuz?" Eleanor Diaboli'yi farkedince hızlı bir referans yaptı. "Amca," ay midem bulandı bune çarpık bir ilişkiydi böyle. Diaboli gözyaşları içindeki bana bakıp Eleanor'a döndü. "Nesi var?" Eleanor boşluğumdan faydalanıp ellerimi karnıma koydu. "Bebekler sıkıştırıyor işte neyi anlamıyorsunuz?" şaşkınlıkla Eleanor'a döndüm. Benden önce Diaboli söze girdi. Tanıştığımızdan beri ilk defa sesinde şaşkınlık vardı. "Bebekler mi?" Eleanor kafakarışıklığıyla Diaboli'nin arkasından gelen Amelia'ya döndü. "Bebekler ikiz. Amelia söylemedi mi?"
🌙🌙🌙
Merbaha👋
Şaşırdınız mı?😂 Kurgu o kadar çok istediğim yere gidiyor ki. Yazarken çok eğleniyorum. Aramıza yeni katılan arkadaşlar hepiniz hoşgeldiniz. Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir. Bu bölüm Nainaxjk'cığıma gelsin. Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Sizleri
seviyorum.Büyüyle kalın🌙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA AYİN +18
FantasiHamile kalmak için sayılı günlerim varken ya güçlerimi kaybedicektim ya da Şeytan'dan bir çocuk yapıcaktım. Bende Şeytan'ı seçtim. 🌙🌙🌙 İnatçı bir Cadı... Kurnaz bir Şeytan... Hekate cadıları lanetlemişti. Diaboli ise lanete rahmen Afra'yı seçmişt...