Selam bebeklerim! Size yeni bölümü getirdim. Ancak bana destek olmadan geçmezseniz sevinirim. Oy verip yorum yaparak ve bir de beni takip ederek bir sonraki bölüme çabucak ulaşabilirsiniz.
Bu sefer unutmadan aranızdan seçtiğim okurlarıma bölümü ithaf ediyorum:
Keyifle okuyun!
SAKSIDAKİ ÖLÜM ÇİÇEKLERİ
XXVI
"Yokluğun, cehennemin öbür adıdır. Üşüyorum, kapama gözlerini..."
Ahmed Arif
Ben mi yarattım, ben mi yarattımDerdi ızdırabı, ben mi yarattım
Günah zevk olmuşsa, vefa yorulmuşsa
Düzen bozulmuşsa, ben mi yarattım.
Batsın bu dünya, bitsin bu rüya
Aşksız geçen ömrüme, yazıklar olsun
Dolmamış çileler...
"Geldi." Lider, ağır bir şekilde başını salladı Ülkü'ye. Bakışları bana dokunduğunda, gözlerinin ardından geçen hisleri tek tek okudum; sırlar birer birer dökülüyor...
Yanımdan çekilen Ülkü, dışarıya doğru adım attı. Lider'in yanına geçtiğinde, ikisinin de arkalarında kalmıştım; çehreleri karşıya dönüktü, fakat orada kimseler görünmüyordu. Kulübenin içinde bulunan genç bir güvenlik adamdan başka biri yoktu.
Aklıma bir sual düştü. Bu gece, onlar için planlı mıydı? Mete gerçekten de gelmiş miydi?
Baş ağrım geçmeye başlasa da kapının kenarından tutunmaya devam ediyordum. Dermansızdım. Gözlerim, ikisinin üstünde gezinirken, aklım karman çorman olmuştu. Karanlıktaydım.
"Mete!" Ülkü bir anda bağırdığında ileriye doğru birkaç adım attı. "Çık ortaya!"
Korkuyla karışık bir heyecan vardı Ülkü'de. Sevinse sevinemiyor, ağlasa ağlayamıyor. Ne yapacağını bilemiyor, bakışlarıyla etrafı tarıyordu. Mete'yi arıyordu.
"Şşşh," diyerek Ülkü'nün önüne geçti Lider. Ellerini havaya kaldırıp Ülkü'nün durmasını ve susmasını sağladı. "Henüz emin değiliz. Gelip gelmediğini bir şarkıdan bilemeyiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKSIDAKİ ÖLÜM ÇİÇEKLERİ
Teen Fiction"Ne istiyorsun?" sorusu bir fısıltıdan ibaret döküldü dudaklarımdan. "Bu geceyi bana vermeni istiyorum," dedi pürüzlü bir sesle. "Uyuyamadığım tüm gecelere inat, ruhumu iyileştirmeni istiyorum."