Ö.L.Ü.M. - XVII

537 31 39
                                    

SAKSIDAKİ Ö.L.Ü.M. ÇİÇEKLERİ

XVII

"Öyle bir yerdeyim ki; ne gitmesi mümkün, ne kalması mümkün olan, öylece bir yerdeyim işte. Vazgeçmekle direnmek arasında, akla karanın tam ortasındayım. Kaybetmenin arifesinde, yeni bir hayatın eşiğindeyim. Kalsam canım yanacak, gitsem hayatım!"

Mevlana

Yemyeşil bahçe, rengârenk ve çeşit çeşit çiçekler, kuş sesleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yemyeşil bahçe, rengârenk ve çeşit çeşit çiçekler, kuş sesleri... Huzur.

Dertler, sıkıntılar, söylenemeyen sözler, hak edilmeyen cümleler... Ve bu huzur yok olur.

Şura ile beraber onların bahçesindeki demir salıncakta oturuyorduk. Lider ve yıllar önce tanışıklığım olan Cüneyt ise bahçe sandalyelerine oturmuşlar, marketten getirdikleri mangallıkları ayarlamaktaydılar. Açıkçası ikisi beraber markete gitmeye karar verdiklerinde içten içe endişelenmiştim. Lider, Cüneyt'i tanımıyordu, fakat Cüneyt beni gördükten sonra Lider'i öğrenmişti artık.

Cüneyt ile karşılaştığımız anda onun da beni tanıdığını fark etmiştim. Lakin kimseye belli etmeyen bir tavır sergilemiş, eşi bizi tanıştırırken başıyla selam vermişti. Benim ise aynısını ona gösterdiğim de söylenemezdi. Ona bir kırgınlığım ya da kızgınlığım yoktu. Hiçbir zaman da suçlamamıştım onu. Sadece Cüneyt ile aynı ortamda bulunmamız tuhaftı. Ne Şura ne de Lider biliyordu bu durumu. Olmayan keyfimi bile gün yüzüne çıkarmıyordu.

Marketten döndüklerinde keyifli hallerini gördüğümde, anlamıştım; Cüneyt, Lider'e bizimle alakalı hiçbir şey söylememişti. Belki de gereksiz bir yere ortamın bozulmasını istememiş ve aynı zamanda eşinin de durduk yere canının sıkılmasının bir lüzumu olmadığını da düşünmüş olabilirdi.

"Yazları buraya geliyoruz," dedi Şura sohbetimize devam ederken. "Yaklaşık üç haftadır da buradaydık. Birkaç gündür de sizin bahçede çalışanları görüyorduk. Açıkçası ben çok sevinmiştim. Diğer komşuları daha göremedim, bir türlü denk gelemiyoruz. Sessizliği her ne kadar sevsem de birkaç insan yüzüne hasret kalmadan edemiyorum."

Aklıma takılanı dillendirmek istediğimde şüpheci bir tavır sergilemekten de kaçındım. "Uzun zamandır gelmiyordum buraya," diye konuştum. "Bizim bahçe çok bakımsız mıydı?"

"Yani," diyerek başını salladı. "İnsan girilmediği belliydi. Evlendiğimizden beri düzenli olarak buraya kafa dinlemeye geliriz ve daha kimseyi görmemiştim. Zaten diğer komşulardan da ses seda yok. Ama doğruyu söylemek gerekirse, gelişinizle buraya renk getirdiniz. Issız sıradan villanız gerçek bir yuvaya döndü."

SAKSIDAKİ ÖLÜM ÇİÇEKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin