Tükettiğin yılların ardından belkide son günlerimi sömürüyorum.
Hatıralarını ve hatalarını tıkayıp bir valize,
Son defa aynadaki yansımama bakıp burukça gülümsüyorum.
Savrulurken çıkmazlara,
Galip gelen sensizlik yüzüme bir tokat gibi çarpıyor.
Ayrılık Aşk sandığımızı da bitirince,
Geriye senden kalanlar ve tükenmiş yıllarımda kalan gençliğim kaldı.
Gülmek şimdi uğrayacağım son durak.
Aşık olduğum vefasız yanın,
Hüzne sakladıklarımı unutturmaya çalışıyor.
Gel desem gelmeyeceğini bile bile,
Unutmuş olduğunu varsaymadan,
Bahara ektim umutlarımı.
Cehennem ateşinde yanarken bir tek damla sana susadım.
Şizofrenik bir cümlede bulmak isterken seni,
Sonu gelmiyor gırtlağımda düğümlenen sözcüğün.
Yine gelen sonbahar yelleri,
Savuruyor özğürlüğe hasret saçlarımı.
Hüzne boğulan yüreğim,
Sarsılıyor sayısı çoğalan depremlerde.
Gecenin en mahrem yerinde,
Öksüz kalmış gözlerim en derinde.
Gökkuşağının bütün renklerine kuşayıp,
Bağrımın dibine işledim seni.
Hiçbir yüreğe sığmadı benliğim.
Savunmasız onca yüreği kurban eyledim sana.
Hayalerini yıktığın bu bedeni kurban ettiğin gibi.
Zaman dursa benden gittiğin gibi gelsen de,
Korkularımın girdaplarında kaybolmuş beni bulamazsın.
Kurban ettiğin bu cana can katamazsın artık.
Geç kaldın hüzünle bitip tükenen bu bedene....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAKLARDA BİR YER
PoetryEnse kökünden başlayıp vücudunun tamamını ele geçiren sinirlerin omuriliğe atılan bir darbenin felç etmesi gibiydi, kulaklarınında çınlanan sözcükler. Solukları yavaşlarken, duyduğu üç kelimede takılmıştı. " Başınız Sağ Olsun." Bir ülke değil, kocam...
