Beni güzel hatırla geçmişim
Alışıktım zaten vefasızlığa
Yaktım birer birer
En yorgun gecenden kalma sabahlarında
Sayfaların alnından öptüğüm bütün şiirleriBeni güzel hatırla geçmişim
Herşeyindim ben senin
Sakladığım günahın sevabın küllerini döktüm
Gürleyen yağmurun sicimlerineVazgeçtim bizden geçmişim
Onca yıla demlediğim anıları
Çakmağın tek çakışında ateşe verdim
Gözümü kırpmadan benden geçtimBeni güzel hatırla geçmişim
Rıhtımda artık yoksun
Yorgunum, çocuk gözlerim soluk soluk
Sıyırdım bütün yıldızları siyah gökyüzümden
Altın bir kesede saklasamda seni
Hüzne buğulanmıştı ruhum
Saklı değil artık hiç bir yeminimBeni güzel hatırla geçmişim
Kışın sarılırdım hayaline
Ellerim hiç ısınmasa bile
Verdiğin loş ışık mutluluğumdu
Kırık ezgilerin bana yetiyorduDar bir vakitte çıktı güneş
Erirken bile alev alev yanar mı insan?
Seni bensizliğe haps ettim
Ömrünün sonu bana benzedi
Yıkılışına şahit tuttum bir kaç mağrur bakışı
Bitirdim kilimi ama
Hasret dağının gölgesinin asırlarında kaldım şimdiBeni güzel hatırla geçmişim
Özgürlüğün mahkumusun artık
Berat sensin, af sen
Bende sadece devrik bir cümlesin
Yazgım değilsinBeni güzel hatırla geçmişim
Belki adı aşk olan ahiretin duasında buluşuruz
Hemde amin kadar bir yakınlıkla....fkkulogevski ye ithafen.
Size laik değil ama son şiiri size armağan etmek istedim.
Umarım okurken bir nebze de olsa beğenirsiniz.
Sevgilerimle....:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAKLARDA BİR YER
PoetryEnse kökünden başlayıp vücudunun tamamını ele geçiren sinirlerin omuriliğe atılan bir darbenin felç etmesi gibiydi, kulaklarınında çınlanan sözcükler. Solukları yavaşlarken, duyduğu üç kelimede takılmıştı. " Başınız Sağ Olsun." Bir ülke değil, kocam...