Bugün gittim ona
Yıllar sonra ilk defa
Her adım atışım yere çivilenmek için can atıyordu.Bana bakan ilk gün nazarını arıyordu göz bebeklerim
Bir harebenin içinde öyle bir telaş sarmıştı ki
Her an yetişemeyecek gibi nefesimi tüketiyordu.Vakit dardı
Bağrıma bir sur uflendi
Yıkıldı paçalarıma doğru gönlümün sütunları
Yaklaştım yaklaştım
Evet işte oradaydıDerin bir nefes bahşettim sessizce yatışına
Yerimde saydım
Onsuz geçirdiğım gecelerimi
Meğer ne çok kök salmışım yok oluşlarına
Kıyametin kopmasını bekledim sabırsızca
Hasret dağının gölgesinde beklemek niyeydiAhhh...
Toprağını avuçlayan ellerimin soğukluğunu hissetti mi? Acaba
Ne zor geliyordu
Ruhu çekilmiş bedenimin iç çekişleriOn yedisindeki heyecan yine coşuyordu
Hemde en zirvesindeydi doruğunHer şey tamdı
Akşam üzeri batan güneşin kızıllıkları eşlik ediyordu
Beyaz bir mermerin üstündeydi isminin notaları
Ben yanı başındaydım uzun bir aradan sonra
Yasladım başımı vuslat taşına
Yüzümdeki gamzenin çukurunda gizlenmişti
Burukça anılara koşan gülümsemeVedalaşmaya kıyamadım kişi
Bilmedi ki
Son nefesinin hırıltısında götürdü canımı
Daha o gün 17 sinde ona elveda demeden feda olduğumu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAKLARDA BİR YER
PoesíaEnse kökünden başlayıp vücudunun tamamını ele geçiren sinirlerin omuriliğe atılan bir darbenin felç etmesi gibiydi, kulaklarınında çınlanan sözcükler. Solukları yavaşlarken, duyduğu üç kelimede takılmıştı. " Başınız Sağ Olsun." Bir ülke değil, kocam...