Geç kalmış bir mektup benimkisi
Çok geç
Bugün ilk defa sana bukadar uzun yazıyorum
Yada ilk defa sana anlatmayı
Biliyorum ne kadar yazarsam yazayım
Ne söylersem söyleyeyim azaltmayacak hiç bir şey sana özlemimi
Sen hayatımda en güvendiğim en inandığım
İlk beklediğim sen ilk babamNasıl geçerdi zaman yanında
Sahi ne kadar sıcaktı kucağın
Nasıl da en korkulu anlar sıradan olurdu yanında
Nasılda güvenliydi yanınHafif bir yağmur var dışarıda
Ve seni çok özleyen kendi büyük yüreği küçücük kalan kızın var içeride.Şimdi sana sarılmak için herşeyimi verirdim.
Hani söz vermiştik birbirimize
Kaydımı sen yapacaktın
Seni Üniversiteli babası yapacaktım
Hani söz vermiştin hep yanıbaşımda olacaktınŞimdi öyle uzaksın ki bana
Öyle bir özlem ki yakan içimi
Nasıl anlatayım ki hepsini
Her baba kelimesini duyduğumda
Karnıma yumruk yemiş gibi oluyorumÖnce gözlerim vurgun yiyiyor
Sonra yüreğimdeki vurgunlar
Kimbilir kaç defa yenileniyor.
Anlamıyorlar baba anlamıyorlar
Senden bahsedince geçer zannediyorlar.Koskoca ömürlük yıllar geçti sensiz
Saklıyorum baba herseyi saklıyorum
Gözyaşlarımı yüreğimi saklıyorum
Öyle çok ihtiyacım var ki sanaŞimdi mevsim kış çok soğuk
Neyi anlatayım baba hangi birini
Benim buz tutan yüreğimi kim ısıtacak ?
Kim en zor zamanlarımda yanımda olucak ?
Kim her bir şeyim olucak ?
Kim şehvetsiz şefkat gösterecek?Kim sen gibi uyandıracak sabah namazlarına?
Kim korkulu rüyalarımdan uyandıracak?Yok babacım hiç kimse yok
Soldurdular gülünü küstürdüler
Maske ile dolaşan sadece bir bedenGurur duymanı istedim hep
Hep iyi şeyler yapmaya çalıştım
Ve senin küçük kızın olduğumu hiç unutmadım
Sana bol bol hediyeler gönderiyorum
İyi bir kul olmaya çalışıyorum ki
İyi amel defterin hiç kapanmasınBiliyorum bir yerlerden hep izliyorsun beni
Sen babam unutma sakın
Hiç bir baba senin gibi olamaz
Küçük kızın unutmadı seni unutamaz
Seni çok seviyorum
Bugün yine çok ihtiyacım var sana
Rüyalarıma gel ne olur
Seni çok özledim baba!-Alıntı-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAKLARDA BİR YER
PoetryEnse kökünden başlayıp vücudunun tamamını ele geçiren sinirlerin omuriliğe atılan bir darbenin felç etmesi gibiydi, kulaklarınında çınlanan sözcükler. Solukları yavaşlarken, duyduğu üç kelimede takılmıştı. " Başınız Sağ Olsun." Bir ülke değil, kocam...